8'

684 76 193
                                    

Jeongin

"Bundan da ye ki zihnin açılsın, sen daha üniversite sınavına gireceksin minik"

Minho'nun uzattığı cevizi alıp yerken saçlarımı sevmesine izin verdim. Şuan bildiğin kedilerini nasıl seviyorsa beni de öyle seviyordu.

Dün akşam birlikte uyurken bile arada uyandığı zamanlar saçlarımı öpüp durmuştu. Öpücükleri yüzünden uyanıyordum.

Bu çok tatlıydı.

Sanırım verdiğim karar o kadar da kötü değildi.

"Bugün kendime test kitabı almaya gidicem, o yüzden erken çıkmam lazım."

"Tamam sorun değil, bende okula uğramam lazım."

Kafamı sallayıp önümdeki tabağı bitirdim. Onun hazırladığı kahvaltıyı birlikte topladıktan sonra kedileriyle vedalaşıp evden ayrıldık.

Beni gideceğim yere arabasıyla bıraktıktan sonra okula gitmişti. Önümdeki kırtasiyeye girip geçen gün ayırttığım kitabı aldım.

Dondurma alıp yolda yürüyerek telefona bakarken üstten gelen bildirime baktım.
Kaşlarımı çatarak hyunjin'e mesajımı gönderdikten sonra banka oturup onu bekledim.

Bana benimle buluşmak istediğini söylemişti. Bende bunda sorun olmadığını düşünüp kabul etmiştim. Sorun yoktu.

Yakınlarda olduğunu söylediği için dondurmamı yiyerek etrafı incelemeye başladım.

"Yollarımı mı gözüküyorsun bücür? Ayyy bu tatlılık ne! Isırırım seni"

Hyunjin üzerime eğilip her yerimi eliyle taciz ederken gülerek kafamı geriye çektim.

"Çek elini manyak"

Yanıma oturup beni inceleyen bedene döndüm. Dondurmama bakıyordu şuan.

"İster misin?" Dedim uzattığım dondurmayla birlikte.

Almayacağını bildiğim için uzatmıştım ancak dondurmaya eğilip yalarken ağzımı açarak ona baktım.

O gülerek dudaklarını yalarken elimde yarışı bitmiş olan dondurmama baktım.

"Hayvansın, yedin hepsini"

"Alırım sana"

Alırdı. O yüzden dondurmama üzülmeyi bırakıp yemeğe devam ettim.

"Sen niye buluşmak istedin?"

"Gidiyoruz jeongin"

"Nereye?"

"Kuaföre, hadi."

Elimi tutup hızlı adımlarla yürürken 'ne' dedim. Motorun önüne geldiğimizde yüzümü buruşturup kafamı iki yana salladım.

"İstemem"

"İstersin"

"Hayır ya"

"Güzelim alış artık sen de şu motora, daha çok bineceğiz"

Göz kırpıp benim için kask çıkarttı ve kafama yerleştirdi. Offf yine mi?

Bıkkın bir nefes verip arkasına oturdum. Ellerini beline sardım ve çalıştırmasını bekledim. Elini elimin üstüne koymuş daha sıkı tutmamı sağlarken bu hareketine güldüm.

Göğsümü ona yaslayıp aramızda olan mesafeyi sıfıra indirip sıkıca sarıldım.

"İstediğiniz oldu hyunjin bey, hadi gidelim."

Kafasını sallayıp aynı hızını alırken küçük bir çığlık atıp tek elimi çektim. Hyunjin kafasını hafif sola yatırıp aynadan bana bakınca 'sıkı tutun' diye bağırmış, bağırdıktan sonra da gaza basmıştı.

mokita, hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin