5'

747 84 149
                                    

Jeongin

"Sonra işte gitti onun yanına."

Hyunjin ile birlikte minho'nun aşk hayatını dinliyorduk ancak pek aşk gibi durmuyordu. Bunlar ne yaşıyor amına koyayım?

"Sevgilisi o çünkü minho tabii onun yanına gidicek." Dedim. Elindeki şişeyi kenara koyup ellerini başına koydu.

"Aklım çok karışık" dedi sadece. Bu hallerini görünce küçük bir üzülme, acıma duygusu geliyordu.

Elimi saçına atıp okşadım. "Bence Chris ile o saçma ilişkini bitir. Bu üçünüz için de iyi değil." Dedim.
Beni ciddiye alır mıydı bilmiyorum ama ben yine de uyarayım değil mi?

"Ne dert ettiniz be!"

Arkamdaki sesin sahibine bakıp göz devirdim.

"Duygusuz herif" diyip onu görmezden gelerek minho ile dertleşmeye başladım.
Minho ile ne kadar iyi anlaşmak istemesem de bugün biraz samimi gelmişti. Kuzenimin sevgilisini aldattığı kişi ile iyi anlaşmak istemezdim. Kim isterdi ki?

"Bana da versene ilgi" hyunjin koluma girip bana yanaştığı sırada minho'nun göz hapsine girmişti.

"Sen hayırdır?" Ona kaş göz yapınca bende minho'ya kaş göz yaptım.

"Olay ne?"

Minho bana elini sallayıp elindeki şişeyi kafasına dikerken hyunjin'i inceledi. Onun yaptığı gibi bende ona baktım. Ona döndüğüm için yanağımı öpmesi kolay oldu tabii.

"İzin iste demedim mi?" Dedim elimle yanağımı silerken. O ise ellerini benden çekip güldü.

"Sözümü tutan birisi değilim."

"Pisliksin yani."

"Yeni mi öğrendin şu herifi?" Dedi minho araya girerek. Kafamı sallayıp biten sütümü minho'nun yanındaki siyah poşete attım.

E sütüm de bittiğine göre ben artık kalkayım değil mi?

Ellerimi bacaklarıma koyarak yavaşça ayağa kalktım. İkisinin de gözleri aynı anda beni bulunca şirince güldüm.

"Sizinle geçirdiğim bu kısa vakit çok güzeldi yeni kuzenimin arkadaşları..." Minho'yu işaret ederek "...ve metresi. Umarım birlikte bolca vakit geçirmeyiz. Öptüm." Son kez de öpücük attım ve tepkilerine baktım.

İkisi de aynı anda ayağa kalkınca bir adım geri gittim. Ne oluyor? Dövecek misiniz lan?

"Bırakayım seni" hyunjin kolumu nazik bir şekilde tutunca gülerek kafamı iki yana salladım. "Gerek yok."

"Aynen gerek yok. Ben bırakırım." Minho da diğer kolumu tutunca ikisinin eline baktım. Onlar da birbirlerinin ellerine bakıyordu.

Olayı fark edince ikisi de aynı anda ellerini çekti. Boşta kalan kollarımı önümde birleştirip minhoya baktım.

"Chris'i görmek isteyeceğini düşündüğüm için senin teklifini kabul edebilirim. Benden sana küçük bir iyilik gibi."

Kafası karışmış bir şekilde bana bakınca gülen yüzüm yavaş yavaş düştü.

"Ona bir süre tavır yapmayı planlıyorum.
Kendim istediğim için seni bırakmayı teklif ediyorum jeongin."

Peki.

Bu yüzden beni bırakmasını asla beklemezdim. Şaşırdığım yüzümden de bellidir sanırım.

"Tamam o zaman." Diyip bana ters ters bakan hyunjin'e döndüm. Onun tepkisine gülüp burnunu sıktım.

mokita, hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin