Jeongin
"Ben konuşabilir miyim onunla amca?"
Karakola gelen luna ile konuşmak istiyordum. Şuan burada Chris de vardı. Hyunjin'e benim nereye gittiğimi söyleme desem de bu kadar çabuk karşılaşmayı düşünmemiştim.
"Jeongin şuan sırası değil. Sorgulardan sonra izin alabilirsem söylerim sana."
Başımı sallayıp acelesi olan amcamın arkasından baktım. Bir süre ayakta bekledikten sonra yüzünü elleri arasına almış bir şekilde oturan kuzenime baktım. Biliyor muydu annesinin ne boklar yediğini? Bunu da alıp atsınlar içeriye.
Gergin gözüküyordu. Bacaklarını sallayıp tırnaklarını yiyordu. Onun bu hali benim hoşuma gitmişti. Benim ailem ile dalga geçmeyecektin. Pislik.
Telefonum çalınca arayan kişiye baktım. Minho arıyordu. Benim buraya geldiğimden haberi yoktu. Sadece hyunjin biliyordu geldiğimi. O da söylememiştir ancak luna'nın polislerle buraya geldiğini kesin duymuşlardı.
Telefonu açıp karakolun bahçesine çıktım.
"Efendim?"
"Jeongin? Sabahtan beri sana ulaşmaya çalışıyorum. Neredesin sen?" Sesi endişeli geliyordu.
"Amcamın yanına geldim." Dedim.
"Onun farkındayım hiç merak etme. Bugün chan'nın annesini almaya geldiler. Öğrendik olanları..." Sonlara doğru sesi kötü gelmişti.
"... Seni merak ettim. Mesaj attım bin tane geri dönmeyince aramak istedim. Meşgul etmek istemedim aslında ama... Merak ettim işte. İyi misin?" Onun endişeli haline tebessüm edip sanki görecekmiş gibi kafamı salladım.
"İyiyim." Dedikten sonra aramızda ölüm sessizliği oldu. Nefes alışını bile duymamıştım. Bundan sonra da ne diyeceğimi bilmiyordum. O da bilmiyor ki konuşmuyordu.
"Şey.. ne zaman geleceksin peki?" Bunu sormak için bu kadar sessiz kalmıştı yani.
"Bir süre gelmeyeceğim. Yani büyük ihtimalle hiç dönmem. Üniversiteyi seoul de okumak istiyorum zaten." Dedim.
Bir daha o zengin züppelerin olduğu yere gitme gibi bir planım yoktu. Tamam artık bende zengindim ama oradakiler çok ayrıydı. Bir türlü sevemedim orayı.
"Anladım. Arada gelir misin peki?"
"Gelirim canım."
"Bencede gelmen gerekiyor. Bana bir kere veda etmeden gitmenin hesabını vermelisin ayrıca sadece ben değil kedilerim de üzülmüş." Beni neşelendirmeye çalışmasını tatlı bulduğum için güldüm. Güldüğümü duyunca o da karşılık verdi.
"Gelicem merak edilmesin"
"Özletme çok. Hemen gel."
"Sen gel. Hep ben mi gelicem ya"
"Şimdi gelirim. Bak beni gaza getirme."
"Yok yok şimdi işlerim var. Sonra gelirsin." Dedim.
Eğer gel dersem gerçekten gelirdi. Bundan emin olduğum için ona engel olmam lazım. Bir anda kapım çalabilir.
"Tamam tamam. Seni çok tutmuyorum o zaman. Dikkat et kendine."
"Sende" dedikten sonra telefonu kapatıp içeriye girdim. Amcam da beni arıyordu. Yanına gittiğimde luna ile görüşme ayarladığını söyledi.
Kendime hızla gelip onun yönlendirdiği odaya girdim. Ellerindeki kelepçe masaya bağlıydı. Kafasını masaya koymuş bir şekilde duruyordu, ben odaya girince kafasını kaldırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mokita, hyunin
Teen FictionAilesini yangında kaybeden jeongin hiç bilmediği teyzesiyle yaşamaya başlar. -- Mokita, Herkesin bildiği ama konuşmadığı gerçekler. se-le-na, selena, selena. Selam kızlar😉☝️ ❗Yazım yanlışlarının ve olası cringe sahnelerinin kusuruna bakmayın. Takı...