36f'

537 47 160
                                        

Jeongin

"Jeongin tut şu sevgilini ya! Üzerime düşüyor"

Jisung'un bacaklarına yatan hyunjin'i kendime çekip omzuma yatmasını sağladım.

Uzun zaman sonra o kadar içmişti ki vücudu dayanamadı sanırım. Belki de çok yorgun olduğu içindir bu halleri. Kıyamam bebeğim ya.

Kollarımı ona sarıp yanaklarını öptüm. Yanakları sıcaktı.

"Uykum geldi ya." Söylenerek başını omzuma daha çok yaslayınca uyumasın diye onu ayağa kaldırıp dik tuttum. Uyumasın şimdi ya.

Diğerlerini arkamda bıraktım. Hyunjin'i de yanıma alarak iskeleye doğru yürüdüm. Yürümeyi yeni öğrenen bebekler gibiydi şuan. Uzaktan gören kişi  Hyunjin'in beş yaşında olduğunu düşünürdü bence. Bende öyle düşünüyorum ki.

Yirmi beş yaşında olmasını kabul edemiyorum. Kim yirmi beş yaşında bu kadar tatlı olabilirdi ki. Ben bile olamam dört yıl sonra. Hem ben tatlı değilim.

"Jeongin uyuyalım." Diyerek iskelenin ortasına kendini atan sevgilimi tuttum. Aşkım ne yapıyorsun? Kimse olmadığı için zor olmamıştı ama hyunjin'i yattığı yerden kaldırmak zordu.

"Gel sende" beni kendine çekerken kafamı iki yana sallayıp "sen bir kendine gel" dedim ve yanağına hafif olduğunu düşündüğüm darbeler bıraktım. Sonra canı acıdığını düşünerek yanağını öpüp özür diledim.

Özür dilesem bile şuan karşımda bir şey anlamayan birisi vardı. Niye vurulduğumu, öptüğümü sonra da özür dilediğimi anlamayan bakışlar gönderiyordu. Çok tatlı bu.

Dayanamayıp küçük bir çığlık attım sevinçle. Bu onu daha da korkutmuştu. Tamam bende kendimden korktum azıcık. Ne yapıyorum ya? İyice aşık oldum çocuğa.

"Sevgilim neden bağırıyorsun?"

Senin yüzünden. Çok tatlısın. Hiç mi çok tatlı bir şey gördüğünüzde bağırmıyorsunuz ya? Tek değilimdir.

"Boşver bebeğim. Hadi yüzünü yıkayalım da bir kendine gel."

Bu sefer bana zorluk yaşatmayıp elimi tutarak ayağa kalktı. Şimdi su bulmam lazım. İskeleden eğilip almak aklıma gelse de düşme ihtimalimden dolayı bu düşünceyi aklımdan sildim.

"Su getireceğim."

Onu orada bırakıp hızla abimin yanına gittim. "Abi su var mı?" Dediğimde sorgulamadan poşetlerin birinde bulduğu suyu bana uzattı. Gülerek elinden aldığım suyla birlikte bacaklarını aşağı sarkmış sevgilimin yanına koşup arkasından sarılarak biraz kendime çektim.

"Ne oluyor?" Korkarak arkasına dönünce benim olduğumu gördü. Yüzü gülünce bende güldüm.

"Dikkatli ol. Başın dönerse eğer düşersin hyunjin." Kafasını sallayıp biraz daha geriye gitti. Yanına oturup elimdeki şişeyi ona gösterdim.

İçmek için elimden almaya kalkınca kaşlarımı çatarak onaylamayan sesler çıkarttım.

"Hayır yüzünü yıkayacağım."

Dudaklarını büzüp ayaklarını yere vuran sevgilime baktım. Sarhoş olunca böyle mi oluyordu bu? Bilseydim ilişkimizi ona göre şekillendirirdim. Şaka.

mokita, hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin