4'

797 100 170
                                    

İki bölüm attım önceki bölümü okuduğunuzdan emin olursanız sevinirim

İyi okumalar🤍

💥

Jeongin

"Yarın görüşürüz gençler"

Sonunda biten sıkıcı dersle toplamış olduğum çantamı boynuma asıp, hiç arkadaşımın olmadığı sınıftan çıktım.

Arkadaş olmak için yanıma gelmedikleri için arkadaşım yoktu aslında. Kimseye karşı önyargılı biri değildim. Kötü de davranmıyordum. Dört yıldır aynı sınıfta oldukları için son dönem gelen öğrenciyi sıcak karşılamamışlardı. Sorun değil.

Eski arkadaşlarım bana yeterdi. Eski okulumdaki arkadaşlarımla her gün konuşuyorduk. Ben oradan gitsem bile benimle her gün iletişime geçmeye çalışıyorlardı.

Görüntülü konuşurken hep abuk subuk şeyler yaparak bozuk olan moralimi yerine getiriyorlardı. Luna bunun için daha bu sabah kızmıştı bana.

Sabah yine her zaman olduğu gibi jungwon ile konuşuyordum ancak bu onun sinirini bozmuştu. Neden olduğunu bile bilmiyorum. Sadece bana 'bu kadar yüksek sesle konuşma' demişti. Sanırım sesim rahatsız etmişti. Oysa sessiz konuşuyorduk. Dediğim gibi varlığım bile onları rahatsız ediyor.

bana gelen para rahatsız etmiyordu tabii.

Dış kapıdan çıkınca elindeki kaskı bana uzatan hyunjin'e baktım. Elindeki kaskı ittim. Ne işi var onun burada?

"Bu ne?"

"Gayet anlaşıyor ama" dedi saçını kaşırken. Elindeki kaskı tekrar uzattı.

"Ne yapıcam bununla?"

"Jeongin birlikte gideceğiz işte, kafana takacaksın."

Saçlarımı geriye atıp kaskı kafama taktı. Çok boğucu böyle durmak. Öndeki bölmeyi açıp derin derin nefes aldım.

"Daraldım ben böyle."

"Güvenlik için bebeğim, biraz hız yapıcaz."

Elimi tutup beni siyah motorun önüne sürüklüyordu çünkü adım atmak istemiyordum. Bu çocuk beni öldürür güvenemiyorum. Hiç binmedim bununla motora. Arkadaşımla binmiştim ama Hyunjin'in onlar gibi kullanacağını sanmıyorum.

"Atla."

Kaskından dolayı yüz ifadesini göremiyordum ama benim tedirginliğimin farkındaydı o ve bu hoşuna gidiyordu. Şerefsiz çocuk.

"Seni kucağıma almamı falan mı bekliyorsun? Binmezsen eğer zor kullanmak zorunda kalıcam."

Böyle bir şeyi istemediğim için hızla bindim. Lanet olsun! elimi beline koymak zorundaydım. Neyse ölmeyelim dedim ve beline sarıldım.

"Sakın gereksiz hız yapma, bak okul yolu burası." Dedim tek elimle öğrencileri göstererek.

"Tamam tamam" dedi ancak hızlı bir çıkış yaptı. Yok zaten biliyordum ben böyle yapacağını.

Belindeki ellerimi daha çok sıkmak zorunda kaldım ve bunu yaparken kendime küfür ettim. Sırf bunun için hız yapıyordu çünkü ben kolumu daha çok sıkınca benim duyabileceğim bir kahkaha atmıştı. Ona dokunmam hoşuna mı gidiyor acaba?

Ona vurmak istiyordum ama kırmızı ışığı bekledim. Kırmızı ışıkta durunca omzuna sert bir şekilde vurdum. "Manyaksın sen!"

"Evet öyleyim, iyi geldi ama" hızdan bahsediyordu sanırım.

mokita, hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin