12'

487 63 112
                                    


Jeongin

"Amcan gelmiş jeongin."

Teyzemin dediğiyle test kitabımı kaldırıp onunla birlikte aşağı indim. Salonda olan amcam yanına karısını da alıp gelmişti.

İki gündür gayet iyi olan modum bir anda düşmüştü. İstemeye istemeye yanlarına oturdum. Bir şey demeden onların ilk konuşmasını bekledim.

"Luna bizi yalnız bırakır mısın?"

Kapıda bizi dikkatle dinleyen teyzem amcamı dinleyip bizi yalnız bırakmıştı. Amcam onun gittiğinden emin olduktan sonra çantasından bir dosya çıkarttıp bana uzattı.

Üzerinde yangınla ilgili fotoğraflar olan dosya dikkatimi çekmişti. Dosyayı açıp içindeki yazıları okudum. Yangının haberleri, polislerin raporları vardı.

En sonda ise davanın yeniden açılacağı yazıyordu.

"Bu ne demek oluyor?" Dedim sessimin titremesine engel olmaya çalışarak.

"Kaza değil suikastı jeongin."

Duyduğum cümleyle birlikte başıma bir ağrı girmişti. Elimi saçlarımdan geçirip amcama baktım. Gözlerim bulanık görmeye başlamış, midem de kalkıyordu.

"Nasıl?"

"Bunu araştırdık üç hafta boyunca, seni o yüzden yanımıza alamadık jeongin. Burada olman beni ne kadar rahatsız etse bile o kadının seni yanından ayırmayacağını bildiğim için rahattım biraz da olsa." Dedi.

Kafam karışmıştı şimdi.

"Yangını kim çıkarttı peki?"

"Abim ve yengem yangın çıktığında zaten hayatını kaybetmişler. Bunu yapan kişiyi daha bulamadık maalesef ancak bir görgü tanığı sayesinde davayı tekrar açabileceğiz."

"Yani öldürüldüler... Nasıl yapmışlar? Yani annemle babamı-"

"Bilinmiyor. Otopsi sonucunda... Yani şey anlaşılması biraz zordu. Sadece vücutlarında kırık veya kurşun lekesi yok."

Yandıkları için değil mi?

"Öldürdükten sonra evi yakıp delilleri yok ettiler yani annem ve babamla birlikte. Orospu çocukları."

Amcam elimi sıkıp beni kendine çekti. Bunca zaman beni aramadı diye ona kızıyordum. Ne kadar da gerizekalısın jeongin.

O kardeşi için elinden geleni yaparken ben burada çocukluk yapmaktan başka bir şey yapmamıştım.

"Gitmek istiyorum buradan." Dedim. Şuan ayaklarına bile katlanabilirdim. Gurur falan umrumda değil.

"Ne olur götür beni buradan, istemiyorum ben burada olmayı. Seninle birlikte annem ve babamın katilini bulmak istiyorum. Amca lütfen..."

"Jeongin bu senin görevin değil. Bu bir polis memuru olarak benim görevim. Her şeyden önce abimin katilini yakalayacağıma söz veriyorum tamam mı? Az kaldı oğlum. Bulduktan sonra seni buradan alacağım."

Ağlayarak kafamı iki yana salladım. Ben şimdi gitmek istiyorum.

"Bu kartı al. Maaşın buraya yatacak. Sakın lunaya söyleme. Onun seni nasıl kullandığını biliyorum, sakın onunla muhatap olma jeongin."

Elindeki kartı cebime koyup kafamı salladım. Gitmesin buradan.

"Gidicek misin? Bana bunları anlatıp nasıl bir şey olmamış gibi gideceksiniz? Burada kafayı yiyeceğim? Niye elimden bir şey gelmiyor?"

"Jeongin içim rahat etmediği için sana gelip anlattım. Anlatmasaydım eğer bana kırgın olacağını biliyordum. Lütfen sadece bana güven ve az bir süre bekle."

mokita, hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin