YEŞİL'İM

21.BÖLÜM

Çalan alarmın sesi odayı doldururken yavaşça gözlerimi araladım.

Çoğu zaman olduğu gibi bugün de geç uyumuştum. Fakat diğer günlere göre bugün ki geç uyuma sebebim mükemmeldi. Dün yüzbaşı bana çıkma teklifi etmişti. Helal kız sana Helin. Koskoca yüzbaşıyı kendine aşık edip sevgili oldun. Bravo!

Yataktan kalkmadan önce telefonunu elime aldım. Uygulamalardan gelen gereksiz birçok bildirim, Galatasaray'dan gelen "kazananlar!" başlıklı fotoğraf, mesaj atan sevgilim...

Pusat: Günaydın yeşil'im.

Pusat artık mesajlarını yeşil'e değil, yeşil'ine atıyordu.

Ben: Günaydın yüzbaşı'm.

Bende artık yüzbaşıya değil, yüzbaşı'ma atıyordum.

Mesajlaşma uygulamasından çıktıktan sonra Pusat'ı kaydediş şeklimi değiştirdim.

Artık Yüzbaşı'm ♡ diye kayıtlıydı.

Telefonumu yatağımda bırakarak kalktım ve lavobaya doğru ilerledim.

...

Askeriyeye doğru hızlı adımlarla ilerliyordu Arnisa. Babasına yemek götürmesi gerekiyordu fakat yolda karşılaştığı arkadaşı ile uzun sayılabilecek bir sohbet ettiği için geç kalmıştı.

Albayım: 4 cevapsız arama

Sıçtın Arnisa, dedi içinden bir ses. Aynen öyle olmuştu. Bir daha telefonu sessize alırsam iki olsun, dedi içinden.

Askeriyenin kapısının önüne geldiğinde nöbetçi asker ile konuşan Ege'yi gördü.

Ege'nin bakışları Arnisa'nın üzerindeydi fakat Arnisa'nın bakışları asla Ege'nin üzerinde değildi. Şayet pek bakacak yüzü yoktu.

Bu durum Ege'nin gülmesine sebep oldu. Arnisa sağ tarafından gelen gülme sesi ile gözlerini sıkıca kapattı.  Nöbetçi asker kapıyı açtığında teşekkür ederek aynı hızlı adımlarla babasının odasına doğru ilerledi.

Babasının odasının önünde çatık kaşlarla beklediğini gördü. Bu durum onu daha da tedirgin etti.

Babasının yanına gittiğinde "Merhaba" dedi gülümsemeye çalışarak. Albay sadece başını salladı ve odanın kapısından içeri girdi. Arnisa'da babasının arkasından içeri girdi.

"Neredeydin?" Diye sordu albay masasına doğru ilerlerken. Arnisa "Arkadaşımı gördüm gelirken sohbet ettik biraz" Diye bir açıklama yaptı. Albay "Ege mi o arkadaşın?" Diye sordu hafif sinirle.

Arnisa'nın gözleri kocaman açıldı. "Hayır tabiki!" Dedi hızla. Albay "Evden çıktım geliyorum dedin iki buçuk saat geçti" dediğinde Arnisa'nın yüzünde o kadar oldu mu ya der gibi bir ifade oluştu. Sonra ise yüzündeki bu ifadeyi dağıtarak "Baba arkadaşımlaydım, kız arkadaşımlaydım biraz gecikmişim, özür dilerim" dedi tane tane.

Albay "Telefonlarıma niye cevap vermiyorsun?" Diye sordu bu seferde. Arnisa ya sabırını çektikten sonra "Sessizdeymiş baba" diye kısa bir açıklamada bulundu. Albay "Kaç kere diyorum şu telefonlarınızın sesini açın, abi kardeş deli ediyorsunuz beni" dedi. Arnisa "Abim ne alaka baba" dedi bıkkınca. "Abine anlattım, akşam benim eve gelsin diyor" dediğinde Arnisa ayakları üzerinde zor durdu. Adını Feriha Koydum dizisindeki bayılma sahnesini ikinci kez çekebilirlerdi şuan.

"Baba sen niye böyle bişey yapıyosun bilmiyo musun abimin huyunu, lisedeki sevgilimin aldattığını öğrenince çocuğu hastanelik etti!" Dedi. Sesi sona doğru yükselmişti. Albay "Ağzımdan kaçtı kızım napayım? Öyle havadan sudan konuşuyorduk bi anda söyleyiverdim. Hem o salak çocuğu dövmekte haklıydı" dedi. Sonrasında aklına oğlunun "baba bunlar şikayetçi olucaz falan diyo gelsen mi?" Diye aradığı geldi. Ege'ye bişey olmasını istemezdi, enkaz timini yakın zamanda bir görev bekliyordu, görev öncesi bir askerinden olmak istemezdi.