16.BÖLÜM

1.1K 36 0
                                    


Lunaparka geldiğimizde ilk başta oyuncaklara göz gezdirmek için etrafda dolanmaya başladık.

Aylin gördüğü pamuk şekerciyi göstererek "Pamuk şeker alalım" dedi. Pusat ise "Gel" dedi, elini Aylin'e uzatırken. Aylin, Pusat'ın elini tuttu ve pamuk şekerciye doğru yürümeye başladılar.

Geldiklerinde Aylin'in elinde pembe bir pamuk şeker vardı. Pusat'ın elinde ise bir pembe birde yeşil pamuk şeker vardı. Elindeki pembe pamuk şekeri Güneş'e uzattı, Güneş teşekkür ederek pamuk şekeri aldı. Pusat, Pamir abiye dönerek "Sen sevmiyorsun zaten" dedi ve bana döndü. Elindeki yeşil pamuk şekeri bana uzattı. Hiçbirşey demedi. Ama ben yeşil rengi detayını fark etmiştim. Gülümseyerek pamuk şekeri aldım ve teşekkür ettim. Pusat ise rica ettikten sonra bilet almaya gitti.

Biletleri aldıktan sonra "Evet, neye biniyoruz" dedi. Aylin "Çarpışan arabalara gidelim" dedi. Aylin'i kırmayıp çarpışan arabalara doğru ilerlemeye başladık.

Giderken aynı zamanda pamuk şeker yiyorduk. Elimdeki pamuk şekeri Pusat'a uzattım ve "Yer misin ?" Diye sordum. Pusat gülümseyerek bir parça aldı ve ağzına attı.

Çarpışan arabalara geldiğimizde ilerleyip bir arabaya bindim. Gözlerim Pusat'ı bulduğunda arabaya zor sığdığını gördüm. Boyu maşallah dedirtiyordu. Benim boyum 1.71 idi fakat Pusat'ın yanında kısa kalıyordum. Pamir abinin de pek farklı olduğu söylenemezdi. İki kardeş de uzun boyluydu ama Pusat abisine göre daha uzundu.

Arabalar çalıştığında biraz ilerledim ve bizimle birlikte binen bir kız bana çarptı. Bu çarpışa güldüm. Aklıma yazdım seni birazdan çarpıcam. Şimdilik yüzbaşıya çarpabilirdik. Gözlerim Pusat'ı bulunca ona doğru sürdüm ve hızla çarptım. Pusat "Bekle sen" dedi. Yönünü bana çevirmeye başladığında kaçtım. Biraz ilerimde bana çarpan kızı gördüm ilerleyip ona çarptım. Sonra ise Aylin ve Güneş'i gördüm ve onlara giderken Pusat'a yakalandım. Pusat hızla bana çarptı ve arabam kaydı. İnsaf ya...

Gülerek Güneş'gilin arabaya çarptım. Pusat abisini kovalıyordu. Askeriyede daha ciddiydi. Yani yanımızda başkaları varken hep ciddi ve sert dururdu. Ama timin, ailesinin ve benim yanımda bu ciddiyetinden eser kalmıyordu.

Çarpışan arabalardan inince gözüm 360 a döndü. Felaket birşeydi. Pusat "Binelim mi ?" Diye sordu gözüyle
360 ı göstererek. Ben ise "Emin misin ?" Diye sordum. Bir kere binmiştim sadece. Eğlenceli fakat nefes kesen bir şeydi. Pusat "Ben eminim öğretmen hanım sana sormalı" dedi. Ben ise "Bayılırsam hastane masrafları senden" dedim ve gülmeye başladım. O kadar kötü olacağımı zannetmiyordum.

Oladabilirdim. Sağım solum pek belli olmuyordu.

Pusat gülerken "Kabul" dedi ve Pamir abiye "Biz 360 a binicez gelmek ister misiniz ?" Diye sordu. O sırada 360 çalışıyordu. Pamir abinin ve Güneş'i gözleri 360 a döndü ve Güneş "Ben almayım" dedi. Bence o kadar korkulacak birşey değildi, evet deli gibi dönen ve vücuda adrenalin pompalatan bir şey olduğu doğruydu. Tabiki kişiden kişiye değişirdi fakat çoğu kişi için öyleydi.

360 durduğunda Pusat ile yerlerimizi aldık. Pamir abi gelip gelmemek konusunda kararsız kalmış en son ise ikimizin gitmesini söylemişti. Görevli gelip önümdeki korumalığı bağladığında gerilmediğimi söyleyemezdim. "Şu önümüzdeki şey kopsa.." dedim. Devamını getirmedim, devamını Pusat'ın hayal gücüne bıraktım. Pusat gülerek "Çok pozitif bir insansın" dedi. Sırıtarak "Öyleyimdir" dedim.

360 çalışmaya başladığında duamı ettim. Hayatımı şansıma bırakamazdım yani. Pusat ise benim aksime basbaya sakindi.

İlk başta yavaş yavaş sağa sola gitmeye başladık. Aradan birkaç saniye geçtiğinde ise, ilk hızlandık. Sonra ise dönmeye başladık. Ben bağırırken Pusat gülüyordu. Büyük ihtimalle bana. 360 tam tepede durdu, baş aşağı birkaç saniye bekledi sonra ise hızlıca aşağı indi. Ben "AĞAĞAĞAAA" diye böğürürken Pusat çok büyük tepkiler vermiyordu. "KUSUCAM YETEEER" diye tekrar bağırdım. Ki şuan saçımı bağlamamış olduğumu belirtmek isterim. Yani kusamazdım eğer kusmuğum saçıma değerse daha da sinirim bozulurdu. Saçlar önemliydi.

YEŞİL'İMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin