10.BÖLÜM

1.5K 48 9
                                    

'Enkaz Timi'

"Sıkoldom yo" dedi Ege, bir yandan da gelirken getirdiği çikolatadan yiyiyordu.

"Ya sabır" bunu diyen Pusat'dı timinin yine zevzekliğe başlayacağını anlamıştı, bundan kaçış yoktu.

"Öhö öhö öhö ölüyom lan" diyen ise Mert'di. Ege sağolsun tüm time getirmişti ama Mert'in boğazına durmuştu. Mert'in yanındaki Volkan, Mert'in sırtına vurarak "Helal helal" dedi Gökhan ise gülmekle meşguldü.

Mert "Ben diyom ölüyom adam gülüyo ya" dediğinde Gökhan'ın gülüşü çoğaldı Mert ise "Taş yokmu taş böyle büyüğünden" deyip elini toprağın üzerinde gezdirmeye başlamıştı ki gelen sesle eli olduğu yerde durdu.

"KESİN ÇENENİZİ" diye bağıran bir adet komutan.

Pusat'ın bu sert çıkışından sonra tüm tim sessizliğe büründü Pusat'ın istediği şey de buydu.

Huzur.

Tabiki savaş ortasında ne kadar huzurlu olabilirdi, bu tartışılırdı.

"Oh be" dedi Pusat rahatlayan sesiyle Emre ise göz devirmekle yetindi. Diğerlerinin de durumunun farklı olduğu söylenemezdi.

Pusat'ın "Kalkın, gidiyoruz" demesi ile tüm tim ayaklandı .

Atışa başlayacakları yer o kadar da uzak değildi birkaç dakika yürüdükten sonra alana gelmişlerdi.

Pusat timdeki herkese nereye gitmelerini söyledikten sonra kendisi de yerine geçti.

Pusat'ın kulağına bir ses geldi "Komutanım atışa ne zaman başlıyoruz ?" diye sordu Selim.

Pusat "Bana soru sormaktansa durum bilgisi verebilirsin demi Selim" dediğinde Selim "Emredersiniz komutanım" dedi ve gözlerini deponun ve etrafındaki kişerin üzerinde gezdirmeye başladı.

Deponun içerisinde masum insanlar vardı ama kaçırılmışlardı ve teröristler bırakmıyorlardı. Enkaz timide onları kurtarmaya gelmişti.

Ege ve Gökhan terörist kılığında aralarına karışıcaklardı.

İki yakın arkadaş bir araya geldiklerinde fazlasıyla komik bir konuşma gerçekleşiyordu.

Gökhan "Bu şalvarları giyince aklıma mükemmel bir şarkı geliyo" deyip kıkırdadı. Ege ise "Benimde" dedi ve ikiside şarkıyı söylemeye başladı "Urfalıyam ezelden Urfalıyam ezelden oyy" deyip ikiside kahkahalarla gülmeye başladı.

Keskin nişancı olan Mert bu hallerine üşenmeden bakmış ve yüzünü buruşturmuştu. İkisinin ciddi olduğu bir günü hatırlamıyordu.

Pusat "Ege, Gökhan gidin" emrini verince ikisi de "Emredersiniz komutanım" diyerek ilerlemeye başladılar.

Alana girdiklerinde karşılarındaki adam onlara kürtçe "Siz kimsiniz ? İlk defa görüyorum sizi" dedi. Ege ve Gökhan zaten bu konuşmanın gerçekleşeceğini biliyordu hazırlanıp gelmişlerdi ve bunu ilk duyuşları değildi uzun zamandır askerlerdi terörist kılığına da birkaç kez daha girmişlerdi. Aynı zamanda birkaç dil biliyorlardı kürtçe de buna dahildi.

Gökhan "Yeni geldik, Hajta depoda beklemenizi söyledi" dedi, aynı şekilde kürtçe.

Adam "Tamam geçin" diyerek kenara çekildi ve depoya gitmelerine izin verdi.

Ege'nin dudaklarında çarpık bir gülüş oluştu ama ağızının etrafına doladığı kumaş parçası sayesinde hiçkimse görmemişti.

İçeri girdiklerinde herkes yerinde küçüldükçe küçüldü şuan diğerleri yemek yemeye gittiği için depoda sadece esirler vardı. Küçük bir kız çocuğunun ağlama sesi kulaklarına geldi, onlara zarar vereceklerini düşünüyorlardı.

YEŞİL'İMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin