30

282 14 10
                                    

14.12.2024

Saçlarımda hissettiğim el ile gözlerimi araladım. Saçlarımdaki elin sahibini görebilmek için başımı sola çevirdiğimde boğazım düğümlendi.

"Lila, kızım. İyi misin?" Çenem titremeye başladığında göz yaşlarım yanaklarımdan süzüldü. Boğazımı temizleyip var gücümle bağırdım.

"MAVİİİ!" Odanın kapısı hızla açıldığında Mavi görüş alanıma girdi.

"Lila, iyi misin? Ne oldu güzelim?" Yanıma gelip elimi tuttuğunda bakışlarımı karşımda duran annemden çekemedim.

"Mavi, olmayan şeyler görüyorum. Annemi görüyorum." Gözlerimi sıkıca kapatıp açtığımda annem hâlâ karşımdaydı.

"Mavi bir şey söyle, konuşsana!" Zorlukla başımı sağa çevirip Mavi'ye baktım.

"Lila annen burada. Kanlı, canlı karşında." Mavi cümlesini bitirdiğimde kapı aralandı. Üzerinde yeşiller olan babamı gördüğümde yatakta doğruldum. Gözlerimi sıkıca kapatıp içimden saymaya başladım. 10-9-8-7-6-5-4-3-2-1, gözlerimi araladığımda değişen bir şey olmadı.

Hızlıca yataktan kalkıp kolumdaki damar yolunu söktüm. Yerdeki ayakkabılarımın tabanına basarak ayağıma geçirdim.

"Kızım, dur." Aylar sonra babamın sesini ilk defa duymuş olmamı umursamadan adımlarımı hızlandırıp odadan çıktım. Nereye gittiğimi bilmeden koridorda koşmaya başladım. Hastanenin bahçesine çıktığımda ellerimi dizime koyup soluklandım.

"Lila, benim güzelim sakin ol." Mavi arkamdan sarılıp saçlarımı öptü.

"Mavi ne oluyor? Anlamıyorum, kafam basmıyor amına koyayım! Ne yaşıyorum ben Mavi?" Boğazım yırtılırcasına bağırıp Mavi'nin kollarından kurtulmaya çalıştım.

"Güzelim, sakinleş. Her şeyi anlatacaklar Lilam böyle yapma. Canın yandığında, canım yanıyor." Çırpınmayı bırakıp bedenimi Mavi'ye çevirdim.

"Korkuyorum Mavi, yine aynı şeyleri yaşamaktan korkuyorum. O lanet hastaneye yatırılmaktan korkuyorum. Akıl sağlığımı yitirmekten korkuyorum." Sesim öncesine göre daha kısıktı. Mavi alnımı öpüp kollarını sıkılaştırdı.

"Aynı şeyleri yaşamayacaksın güzelim, yanındayım. Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim." dedi.

Yarım saat kadar bahçede durup yukarıya çıktık. Ameliyathanenin önüne gittiğimde askerler, annem ve babam oradaydı. Ameliyathanenin kapıları açıldığında doktor maskesini indirip dışarıya çıktı.

"Doktor bey Turan'ın durumu nasıl?" dedi babam.

"Vücudundan üç kurşun çıkardık, zorlu bir ameliyattı. Durumu şu anda kritik, yoğun bakıma alacağız." dedi doktor. Hızlı adımlarla yanımızdan ayrıldığında sırtımı arkamda duran Mavi'ye yasladım.

"Çocuklar siz gidip dinlenin, Ateş sen burada kal. Ben yarın sabah geleceğim, bir şey olursa beni ara koçum." dedi babam.

"Emredersiniz komutanım." Askerler bi ağızdan konuşup dağıldığında babamın bakışları bana döndü.

"Kızım?" dedi titreyen sesi ile. Sertçe yutkunup boğazını temizledi.

"Mavi, Lila'yı eve götür, yanından ayrılma hemen geleceğiz." dediğinde Mavi onaylarcasına mırıldanıp elini sırtıma koydu. Birlikte hastaneden çıktığımızda bahçedeki askerlerin kendi aralarındaki konuşmalarını duydum.

"Gizli görevdeydi abi görevi bitmesine bir hafta vardı umarım sıkıntı olmaz." dedi yeşil gözlü asker.

"Kıza çok üzüldüm Recep, düşünsene ailenin öldüğünü sanıyorsun bir anda karşındalar." dedi kadın asker.

"Asker çocuğu olmak zor Esra. Araç gelince lojmana gidelim dinlenelim, bir haftaya görev var." dedi yanlarındaki sarı saçlı asker.

Mavi'nin sırtımdan itmesiyle adımlayıp motorun yanına geldiğimde başımda felaket bir ağrı vardı. Kaskımı takıp Mavi'nin arkasına bindiğimde kollarımı bedenine sardım.

LİLA & MAVİ / TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin