13.01.2025 (04:53)
Telefonuma gelen bildirim sesi ile gözlerimi araladığımda komodindeki telefonuma uzandım. Furkan'ın mesaj attığını gördüğümde saate baktım.
"Bu saatte ne alaka?" diye mırıldanıp şifremi girdim. Mesajlara girdiğimde başımdan aşağıya kaynar sular döküldü.
Furkan:
Konum*
Trafik kazası algılandı SOS Furkan KARLI, İphone bir trafik kazası algıladıktan sonra yaklaşık bu konumdan acil servisi aradı. Furkan, sizi acil durum kişisi olarak tanımladığı için bu mesajı alıyorsunuz.
Mesajı tekrar tekrar okuyup algılamaya çalışırken Mavi'nin araması ile çağrıyı yanıtladım.
"Lila, Furkan kaza yapmış. Acil durum kişilerinde hepimiz varız, sana mesaj geldi mi?"
"Geldi, hazırlanıyorum hemen çıkalım." diyip telefonu kapattım. Üzerime gardroptan aldığım eşofman takımını giyip odamdan çıktım. Vestiyerden motorcu ceketimi alıp giydikten sonra kaskımı alıp ayakkabılarımı giyip aşağıya indim. Mavi kapının önünde beni bekliyordu, koşarak yanına gittim.
"Benim motorumla gidelim güzelim." diyip motora bindi, arkasına bindiğimde hızla apartmanın önünden uzaklaştık.
Bir saat mesafe uzaklıkta olan konuma geldiğimizde ambulans ve polis arabaları etrafı çevrelemişti. Motoru müsait biyere bırakıp indiğimizde Merve ile Devran yanımıza yanaştı. Motordan inip yanımıza geldiklerinde hepimizde aynı korku vardı. İleriden duyduğumuz sesler ile bakışlarımızı polislerin olduğu yere çevirdik. Ahmet İrem'i sakinleştirmeye çalışıyordu. Koşarak yanlarına gittiğimizde Merve telefonunu açıp gelen mesajı gösterdi.
"Arkadaşımızı görmek istiyoruz, lütfen?" dedi İrem polise bakarak.
Polis yanında ki polise bakıp kulağına bir şey söyledikten sonra geçmemize izin verdiler. Ambulansın yanına yaklaştığımızda adımlarımız yavaşladı. Mavi'nin elini sıkıca tutup ondan güç almaya çalıştım.
Allah'ım lütfen Furkan'a bir şey olmasın...
Sol tarafta Furkan'ın motorunu gördüm, param parçaydı. Kalbime saplanan ağrı ile kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Sağ tarafımdaki ambulansın kapısının arkasındayken derin bir nefes alıp adımladım.
Görevliler büyük siyah bir poşetin fermuarını çekmeye başladıkları sırada olayı idrak etmeye çalıştım.
"Furkan?" diye fısıldadı Ahmet. Fermuarı çeken görevlinin bakışları üzerimizde dolaştığında gözümden bir damla yaş süzüldü.
"Bey efendi o, o torbanın içindeki?" Cümlemin devamını getiremedim. Devran hızla görevlinin yanına gidip fermuarı açtı. Hızlı adımlarla Devran'ın yanına gittik.
Yüzü ve altın sarısı saçları kırmızıya boyanmış boylu boyuna uzanıyordu. Yere çöküp torbayı tamamen açtığımda hıçkırıklarıma engel olamadım.
"Furkan, kalk kardeşim." dedim zorlanarak. Ama duymadı sesimi...
"Furkan kalk hadi söz veriyorum seni sinir etmeyeceğim, kalk Devom diye seslen kardeşim söz kızmayacağım." dedi Devran.
İrem ve Merve birbirlerine sarılıp ağlıyorlardı. Ahmet şoka girmiş şekilde ceset torbasının içindeki arkadaşımıza bakıyordu. Mavi yumruğunu ısırmış sessizliğini koruyordu. Ama Furkan kıpırdamıyordu bile...
Hıçkırıklarımızın arasında duyduğum çığlık sesi ile bakışlarım ileriden gelen Feyza teyzeyi buldu.
"OĞLUM!" Kadın zorlanarak yanımıza geldiğinde torbanın fermuarını kapattım.
"Lila, kızım aç fermuarı. Furkan'ımı göreyim?" Kadının yalvaran sesine rağmen fermuarı açmadım. Ayağa kalkıp yanına gittiğimde ona sarıldım. Göz yaşları omuzumu ıslatırken çığlıkları devam ediyordu...
〽️
Acıyan gözlerimi kırpıştırıp etrafıma bakındığımda Feyza teyze sıkıca elimi tuttu.
"Buradayım Feyza teyze." diyip boşta olan elimi omuzuna koydum.
"Gitti benim oğlum, bok içesiceler aldılar oğlumu benden!" dedi kısılan sesi ile.
Alkollü bir araç sürücüsünün kurbanı olmuştu Furkan, mobeselere baktığımızda gördüklerimiz bizi şaşırttı. Dakikalar önce Furkan ona çarpan arabayı sollayıp geçiyor, araç sürücüsü camdan başını çıkarıp el kol hareketi yapıyor. Hızlanıp Furkan'ın peşine takılıyor, yağan yağmurdan kaynaklı yaş olan yerlerde Furkan zorlansa da dikkatlice motoru sürmeye devam ediyor, onu atlattığını sanıyor. Araç sürücüsü sağdaki sapaktan çıkıp Furkan'a çarpıyor. Furkan savrulup bariyerlere giriyor, araç sürücüsü durmayıp arabayla üzerinden geçiyor ve hızla olay yerinden uzaklaşıyor.
Zihnimde canlanan sahneler ile midem ağzıma geldi. Hızla yerimden kalkıp mezarlıktan uzaklaştım, kimsenin olmadığı bir yere kadar kendimi tutup müsait bir yerde kusmaya başladım.
"Lila?" Mavi'nin sesi ile arkamı döndüğümde elinde tuttuğu ufak su şişesini bana uzattı. Ağzımı çalkalayıp suyu tükürdüğümde Mavi omuzuma dokundu. Başımı göğsüne yaslayıp bana sarılmasına izin verdim.
"Mavi, canı çok acımış mıdır?" dedim titrek sesimle.
"Dayanıklı adamdı benim kardeşim, canı acısa da dayanmıştır." diye mırıldandı.
"Furkan'ı hep abim olarak görmüştüm. Çok iyi bir arkadaştı." dediğimde saçlarımın üzerini öptü.
"Yarışı hızlı bitirdi..." diye mırıldandı Mavi. Ondan ayrılıp Feyza teyzenin yanına geri döndüm.
〽️
"Feyza teyze burada kalamazsın, hadi evine gidelim." diyip Feyza teyzenin elini tuttum.
Kadıncağız oğlunun toprağına sarılmış için için ağlamaya devam ediyordu.
"Feyza teyzem eğer seni evine götürmezsek Furkan bize çok kızar. Bu soğukta annemi eve götüremediniz becereksizsiniz der, şimdi gidelim yarın yine geliriz." dedi Mavi.
Zor da olsa Feyza teyzeyi ikna edip evine götürdüğümüzde odasına çıkardım. Annem yanımıza gelip sakinleştirici iğne vurup odadan çıktığında Feyza teyzenin uyumasını bekledim.
"Ah benim kınalı kuzum, erkenden kopardılar seni benden." dediğinde gözümden akmak üzere olan yaşı elimin tersi ile sildim.
"O kadar dikkatli kullanıyordu ki motorunu kullanma diyemiyordum. Çocukluk hayaliydi motor kullanmak, keşke izin vermeseydim evladım yanımda olsaydı." Derin bir iç çekti.
"Yakalamışlar mı o şerefsizi?"
"Yakalamışlar Feyza teyzem. Sen bunları düşünme şimdi, babamlar hallediyorlar, sen yat dinlen birazcık." Ufak bir çocuk gibi dudak büküp başını yastığa gömdüğünde sakinleştiricinin etkisiyle hızla uykuya daldı.
Aşağıya indiğimde evin bahçesine çıkıp Mavi'ye baktım. Duvar kenarında Ahmet ve Devran ile konuşuyordu. Yanlarına ilerlediğimde kızaran gözleri gözlerimle buluştu.
"Uyudu mu?" dediğinde başımla onayladım.
"O saatte niye dışarıdaymış?" diye sordum.
"Sahilde oturup kafa dağıtmak istemiş, aradan geçen saati fark etmemiş. Dönerken o şerefsizler yüzünden..." Ahmet cümlesini bitiremedi.
Bu hayatını kaybeden ilk motorcu kardeşimiz değildi, son da olmayacaktı. Motoru hafife alan, motorcuların canını hiçe sayan ilk şoför değildi, son da olmayacaktı.
Furkan ise Barkın Abi (Altın Elbiseli Adam) gibi yarışı erken bitirenlerdendi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİLA & MAVİ / TEXTİNG
Teen FictionMavi: Fotoğraf atmayı kes. Siz: Neden? Mavi: İstemiyorum. Siz: Etkileniyor musun? Mavi: Yüzünü görmediğim, tanımadığım birinden etkilenecek kadar düşmedim. Siz: Yalancı :) 〽️ Tüm Hakları Saklıdır...