1. bölüm

843 31 18
                                    

Erika takato ' dan

Odamda oturmuş pencereden şehri tamamen etkisi altına almış yağmuru izliyordum. Çocukluğumdan beri en sevdiğim şeydi yağmuru izlemek, bazen ona eşlik eden şimşeğin sesini dinlemek. Bir çok kişi korkardı şimşek sesinden, ama aksine ben keyif alırdım. Odam havanın etkisi ile hafif karanlıktı, bu da güneşi sevmeyen bana ayrı bir zevk veriyordu. En azından hayal kurmak için güzel bir atmosferdi.
Hemen arkamda momoyama predators ile hep beraber çekildiğimiz bir fotoğraf vardı. Gözlerim uzun süre orada takılı kaldı, hepsini çok özlemiştim. Çok uzun zaman olmuştu görüşmeyeli, yıllar geçmişti üstümüzden. Şimdi neredeler, ne yapıyorlar bilmiyorum... Takım ilk dağıldığı zaman düzenli olarak buluşup antrenman yapardık, ama zamanla bu görüşmelerimiz azaldı. Daha sonra hiç farkına varmadan birbirimizden koptuk.

Keşke onlarla daha fazla zaman geçirebilseydik. Futbolu severdim hemde çok, ama onlarla tanıştıktan sonra sadece sevdiğimi anladım. Tam anlamıyla bağlı değildim futbola yine onlar sayesinde futbolun bir eğlence, zevk alma durumunu öğrendim. Artık çok daha Bağlıydım, istesem bile bırakamıyordum. Çünkü futbol benim bedenimle bütünleşti...

Telefonuma düşen bildirim sesiyle, hemen yanımda bulunan sehpanın üstünde ki telefonumu elime aldım. Mesaj reika' dan gelmişti. Evet, sadece reika ile konuşuyorduk. Hemen gelen mesaja tıkladım ve yazdığı şeye baktım;

Reika: hey Erika,
Hemen eskiden antrenman yaptığımız parka gel!!
14:07

Erika: Yağmur yağıyor reika,
Bu kadar acil olan nedir?
14:08

14:10
Görüldü✓

Reika: Lütfen Erika, hem gelince görürsün
Hadi~

Erika: ah, pekala geliyorum
Hemen...

14:12
Görüldü✓

Reika: bekliyorum!!

14:13
***

Telefonu tekrar sehpanın üstüne bırakıp dolabıma yöneldim. Üstüme mavi bir yağmurluk aldım. Altımda siyah hafif kısa bir etek vardı, onun altına da üşümemek için giydiğim, yağmurluğumun renginde bir kilotlu çorap vardı. Sabah canım sıkıldığı için yaptığım saçımı bozmadım. İki yandan örgü yapıp altını açık bırakmıştım. Daha fazla gecikmeden evden çıkmak için merdivenlere yöneldim.

Erika: Anne, ben çıkıyorum.

Diyip ayakkabılar arasından yarım topuk siyah botumu aldım. En sevdiğim bottu, o sırada annem mutfaktan çıkarak yanıma geldi.

Bayan takato: kızım çok şiddetli bir yağmur yağıyor, nereye gidiyorsun tanrı aşkına? Tehlikeli olabilir.

Ayakkabılarımın bağcıklarını bağladıktan sonra çöktüğüm yerden kalkıp anneme doğru bakıp, gülümsedim:

Erika: anneciğim, reika aradı hemen eskiden hep buluştuğumuz o parka çağırdı.

Annem de bana gülümsedi.

Bayan takato: ah, peki normalde izin vermem ama erken geleceğine söz verirsen gidebilirsin.

Anneme sarılıp yanağını öptüm, o da bana sıkıca sarıldı. Çok seviyordum annemi...

Erika: Söz,teşekkür ederim, annem:)

Annemle vedalaşıp yanıma bir şemsiyede alıp evden çıktım. Evin bahçesinde ki kulübede uyuyan zack'e baktım, uyuyordu. Onsuz gidecektim, şemsiyeyi açıp hızlı adımlarla parka doğru gitmeye başladım. Aynı zamanda reika' nın neden bu kadar acil hemde yağmur yağarken beni çağırdığını düşünmeye başladım. Lakin aklıma hiç birşey gelmedi, en iyisi gidip ne olduğunu hemen öğrenmekti. Adımlarımı hızladırarak daha çabuk gitmeye başladım...

Parka geldiğimde reikayı az ilerde bankta otururken gördüm. Ona yaklaştığım zaman beni fark etmesi için seslendim.

Erika: hey, reika

Bana doğru başını çevirdiğinde gülümseyerek ayağa kalktı. Yanına geldiğimde birbirimize sıkıca sarıldık, reika son zamanlarda fazla yoğun olduğu için neredeyse bir aydır hiç görüşememiş sadece Mesaj yoluyla iletişime geçmiştik.

Reika: selam Erika, nasılsın?

Erika: İyiyim reika, ya sen ?

Reika: Bende çok iyiyim Erika, buraya seni çok önemli birşey için çağırmıştım aslında.

O sırada birinin ellerini gözlerimin üstüne kapatmasıyla arkaya doğru sendelemiştim. Tanrı aşkına kimdi bu?

Erika: Hey ne oluyor, sen kimsin, Reika???

Açıkçası içimde heyecana karışık bir korku vardı. Ellerimi o kişinin ellerinin üstüne indirerek sert bir hamle ile çektim. Arkamı döndüğümde kesinlikle shou' yu görmeyi beklemiyordum.

Shou: Selam Erika

Diyip bana sarılmıştı, üzerimde ki şaşkınlığı atınca bende ona sarılmıştım. Tabii shou yine eskisi gibi bağırmasaydı daha güzel olabilirdi ama her neyse, onu çok özlemiştim...

Ayrıldığımız zaman ona baktım, büyümüştü, boyu uzamıştı. Beni bile geçmişti, yapı olarakta geliştiği çok belliydi, cidden yakışıklı bir erkek olmuştu.

Erika: Ne kadar da değişmişsin shou!

Shou: Evet, büyüdük Erika, bazen ben bile kendimi tanıyamıyorum. Hatta bazen o zamanlara dönmek istiyorum. Hep beraber olduğumuz zamanlara...

Erika: Gerçekten bende, keşke hiç büyümeseydik diyorum çoğu zaman. Çünkü eskiler çok güzeldi...

Reika: Ne yazık ki hayatın kuralı bu çocuklar, keşke en başında daha sıkı tutunsaydık birbirimize... Belki şu an hâla bir takım olabilirdik.

Erika: Bu arada takım demişken diğerlerinden haberin var mı shou?

Shou: Evet, kota ve aoto İspanya'dan döndü geçen hafta, tagi söyledi. Sözleşmeleri bitmiş, tekrar imzalamak istememişler.

Reika: ah, gerçekten mi?

Shou başını sallayarak onayladı. Acaba shou onlarla görüşüyor muydu? Merak ediyordum diğerlerini...

Erika: Hey shou diğerleri ile görüşüyor musun sen?

Shou:Evet bazen ben yanlarına gidiyorum, arada da telefon ile görüşüyoruz. Neden ki?

Erika: Herkesi bir araya toplasana, uzun zaman oldu biraz sohbet ederdik. Hem onları özledim..

Reika: evet, Erika haklı beş yıldır hiç görüşmedik.

Shou biraz düşündükten sonra, başını salladı ve

Shou: Peki kızlar, bunu diğerlerine söyler size haber veririm.

Reika ile birbirimize bakıp gülümsedik.

Erika: tamam, senden bir haber bekliyoruz kaptan:)

En Baştan (Victory Kickoff)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin