10. Bölüm

247 18 14
                                    

Ouzou furuya'dan:

Koç ile birlikte Erika' yı hastaneye getirmiştik. Buraya gelene hatta acil kapısından içeri girene dek ağlıyordu. Onun tek bir damla göz yaşı, yüreğime kor ateşi gibi dökülüyordu.

Karşımda ki bembeyaz duvara bakıyordum , keşke içimde bu duvar kadar temiz olsa diye düşündüm. Sonra aklıma geldi, bu duvar beyaz olsa bile şahit oldukları şeyler Ne yazık ki zifiri karanlıktı, içim gibi...

'Erika kızım, o nerede?'

Diye ağlayan kadına baktım, Erika' nın annesiydi... Ayağa kalkarak onun yanına gittim ve koluna girerek onu oturttum.

Ouzou: O şu anda müşahede altında, ayağında ki sakatlığı kimseye söylemedi, böyle olunca daha da ilerledi. Bugün daha fazla dayanamadığı için yere yığıldı..

Bayan takato: Canım kızım, hep benim yüzümden. Onunla ilgilenemedim...

Diyerek daha fazla ağlamaya başladı. Bazen ağlarken nefes almakta zorlanıyordu. İçi içine sığmıyordu sanki...

Reika: Ouzou,

Bana seslenen Reika'ya baktım o da ağlıyordu, yanında da diğerleri vardı. Hepsinin yüzünden düşen bin parçaydı.

Ryuuji: O nasıl? Doktorlar Bir şey söyledi mi?

Ouzou: Hayır henüz çıkmadı...

Reika: Bayan takato, ben özür dilerim, keşke o gün onu zorlada olsa hastaneye götürseydim...

Diyerek ona sarıldı, bayan takato da ona karşılık verdi.

Bayan takato: Ağlama tatlım, böyle olacağını bilemezdin...

Açılan acil kapısına baktım, içeriden doktor çıkınca ayaklanarak ona doğru ilerledik.

Bayan takato: Kızım nasıl? İyi değil mi?

Bize üzgün bir şekilde bakan doktor beye baktık. Derin bir nefes alarak konuşmaya başladı;

Doktor: Bakın kızınızın ayağında bir çıkık oluşmuş, böyle durumlarda acil tedavi gerektirir. Ne yazık ki kızınız iki gün boyunca gelmemiş üstüne de fazlası ile zorlamış... Kan damarları çalışmadığı için bu da dokularda zedelenmeye ve ölmeleri ne sebep olmuş. Bu ne demek biliyor musunuz? Kızınız bir daha ayağını kullanamaya bilir...

Tagi: Nasıl yani, bir tedavisi yok mu? O bir futbolcu. Futbolcular için ayakları bir altından bile kıymetli...

Doktor: Elimizden geleni yapacağız, çok fazla ağladığı için kızınıza sakinleştirici yaptık. Birazdan da röntgenini çekeceğiz. Ve kızınızın midesinde yara oluşmasından korkuyoruz, fazlası ile ağrı kesici kullandığını söyledi. Günde en fazla iki hap yenilirken, kızınız iki saatte bir yemiş...

Masaru: Anladık, teşekkür ederiz doktor bey...

Dediğinde gitmişti doktor, Erika' nın annesi sandalyeye çökerek ağlamaya başladı. Hepimiz öyleydik, sırf bizler için ayağını feda etmişti... Nasıl fark edemedim bunu, nasıl?
Biraz düşününce aslında gayette belli olduğunu fark ettim. Her fırsatta oturuyordu, iki gün boyunca hiç bir şekilde evden çıkmamıştı. Topu sürmekte zorlandığı için bana atmıştı, oysa oradan kolayca sıyrılabilirdi...

Acil kapısı tekrar açıldığında sedyenin üstünde sakinleştiricinin etkisi ile uyuyan Erika vardı. Ayağının üstünde buz vardı, tamamen morarmış ve şişmişti. Annesi öyle görünce ayağa bile kalkamamıştı, kızını öyle görmek ağır gelmiş olmalıydı....
Onu röntgen odasına gidene kadar izledik....

En Baştan (Victory Kickoff)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin