30. Bölüm

166 16 48
                                    

Ouzou Furuya'dan:

Şu an hiç bilmediğim bir yerde, yanlız başıma oturuyordum. Öyle tehlikeli ve ıssız bir yerdi ki! Buna rağmen burayı tercih etmiştim.

Erika o eski mekandan gittikten sonra bende çıkmıştım. Onun saçlarını kestikten sonra ellerimde ki titreme hiç geçmemişti. Kardeşim için Erika'yı harcamıştım, Ryuuji kurtulsun diye yapmıştım. Keşke bugün o sözleri ona söylemeseydim, böylece bir yere gitmeyecek ağaç evinde bizimle olacaktı.

İçim o kadar acıyordu ki içtiğim on sekizinci sigara bile dindirmemişti.
Sanırım artık gerçekten bitmişti, barışmazdık bundan sonra. Artık biz değil sen ve ben dik onunla...
Gözlerimden yaşlar akmaya başladı, ilişkimiz çok kısa sürmüştü ve biz hiç mutlu olamamıştık. Birlikte fotoğrafımız bile yoktu ki...

Onu özlemiştim ve artık o benden kilometrelerce uzaktaydı. Çünkü artık benden nefret ediyordu, ne büyük mesafeydi nefret...
Bu gece defalarca doldu gözlerim ve tek sebebi oydu, bir saniye bile olsa görmek istedi gözlerim onu. Peki ama o artık bunun için izin verir miydi?

X: Selam dostum, sende mi bu karanlığın dertli insanısın? Bende öyleyim biliyor musun? Beni de kimse anlamıyor, kimse sevmiyor, bir sevdiğim vardı mesela inanır mısın? Beni terk etti:)

Karşımda durmuş elinde içki şişesi ile karşımda dikilen adama baktım. En az yirmi yaşındaydı, ayakta bile duramıyordu. Zaten hemen yanıma oturdu o da...

X: Ağlıyor musun? Devam et sen, ben seni rahatsız etmem. Ama ağlamayı da hiç sevmem biliyor musun? Uyumayı da sevmem, yarının güzel olacağına inanan insanlar uyur sadece, oysa senin benim gibi dertli insanlar uyur mu hiç? Niye, derdimiz var çünkü...

Sessiz bir şekilde sadece onu dinliyordum, hiç konuşmak gelmiyordu içimden.

X: Ne o niye hiç konuşmuyorsun? Anlat ben seni dinlerim, merak etme seni anlarımda,bakma böyle kör kütük sarhoş olduğuma. Zamanında kör kütük aşıkta olmuştum:)

Ouzou: Çok uzun nasıl anlatayım ki?
Hem anlatacak kadar halimde Yok zaten.

Diyerek derin bir nefes çektim sigaradan,

X: Çektiğin sigara dumanı ile çok şey anlattın zaten, anlatma kardeşim bir de ben yormayayım seni. Seni zaten çok yormuşlar.

********

Erika takato'dan:

Shohei ile birlikte mezarlıktan çıkarak benim evime doğru gelmiştik. Yolda Shohei benimle öyle güzel sohbet etmişti ki sanki bugün saçı zorla kesilen ben değilmişim gibi gülmüştüm. Shohei yanımda olmasaydı kesin sümük salya ağlardım, iyi ki vardı.

Eve geldikten sonra hemen çantamdan anahtarı çıkardım,

Erika: Annem şu an evde olmalı, sizi tanıştıracağım için çok mutluyum.

Shohei: Çok heyecanlı hissediyorum, bayılırsam falan beni tut tamam mı?

Bu dediğine kıkırdamıştım, tam anahtarı yuvasına yerleştirip açacak ile kapı birden açılmıştı.

Bayan takato: Erika kızım,

Diyerek bir anda bana sarılmıştı, bende sıkı sıkıya ona sarılmıştım hemen.

Erika: İyiyim anne sakinleş lütfen,

Bayan takato: Nasıl sakin olay kızım? Saatlerdir yoksun. Reika'yı arıyorum açmıyor, senin için çok endişelendim.

Erika: Ama ben iy-

Bayan takato: Kızım saçın, saçına ne oldu senin?

Diyerek saçlarıma dokunmuştu korkuyla,

Erika: Anne çok ağırlaşmatı saçlarım biraz rahat olmak istedim.

Bayan takato: Ama-

Erika: Anne dur seni Shohei ile tanıştırayım.

Dediğimde hemen yanımda duran Shohei'ye bakmıştı. Ona gülümseyerek baktığı için o da gülümsemişti.

Shohei: Merhaba efendim, ben Shohei:)

Erika: Benim manevî abim hemde,

Shohei başını eğerek gülümsemişti, yanakları kızarmıştı.

Shohei: Öyle,

Bayan takato: Gel sana da sarılayım canım...

Diyerek ona da sarılmıştı,

******
( 1 saat sonra)

Annem ile Her şeyi konuşmuş, bu ülkeden gitmek istediğimi söylemiştim. İlk başta karasız kalsa da sonra evet demişti, şu an ise odamda valizimi toplamış,
Masaya oturarak bir veda mektubu yazmaya başlamıştım.

Bunu okuyan her kimse Merhaba:)

Öncelikle bunun bir veda mektubu olduğunu belirterek başlamak istiyorum.
Hepinizi seviyorum, iyi ki sizlerle tanıştım ve sonradan tekrar sizinle karşılaşıp bir takım kurduğumuz için ise çok mutluyum. Arada olan şeyler bizleri ve en çokta takımı fazlası ile zorladı ne yazık ki... Ve biz bu sefer eskisi gibi güçlü değildik ne yazık ki!
Yine de çok çabaladık ve yorulduk artık dinlenme vakti...

Bu son satırı Ouzou için yazıyorum, ne yazık ki seni hala seviyorum. Ve senin bana dediğin gibi seni asla affetmeyeceğim Ouzou. Biraz düşünsene en başından bana inansaydın eğer bunların hiç biri olmayacaktı. Hem bu arada sana olan kırgınlığım saçlarım için değildi yanlış anlama lütfen,senin bana olan güvensizliğin yüzündendi...
Her neyse her güzel şeyin bir sonu vardır, sizinle olan her an güzeldi:)

Hoşçakalın hepiniz,

Hoşçakal Ouzou:(

******

Bölüm sonu:)

Sizce Ouzou ve Erika bir daha barışırlar mı?

En sevdiğiniz cümle?

Umarım beğenirsiniz arkadaşlar 🤍

En Baştan (Victory Kickoff)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin