1.Bölüm

9.9K 36 1
                                    

Manzarası güzeldi. Yalan yok. Gerçekten manzarası güzeldi.Hatta ona göre bu konu tartışmaya kapalıydı.

Elinde keyif verici adını verdiği sigarasıyla oturduğu yerden seksi manzarasına bakıyordu.

Havaya bıraktığı her sigara dumanıyla olmayan sabrı biraz daha azalıyordu. Sigarasını yanındaki pahalı masanın üzerine sanki sıradan , normal birşey yapıyormuş gibi bastırıp söndürdü.

Saatlerdir çıplak oturduğu koltuktan kalktı. Odadaki sessizlik artık canına tak etmiş gibi büyük ekran televizyonu açtı.Kumandayı yatağın üzerine fırlattıktan sonra yeniden eski yerine oturdu. Giriştiği oyunun başlaması için olmayan sabrı ile dakikaları saymaya kaldığı yerden devam etti.

Beklediği gibi de oldu.Önce yakışıklı kurbanının telefonu yaşanan rezilliği haber vermek istercesine çalmaya başladı. Sonrada içinde oldukları odanın kapısı yumruklanmaya başladı.

Yüzünde intikamın verdiği hâz dolu  gülümsemeyle kurbanının telefonu mu yoksa kapıyı mı seçiceğine dair akıl yürütmeye başladı. Çok fazla beklemesine de gerek yoktu.

Birileri tehlikeyi hissetmiş gibi üzerinde uzandığı yatakta önce gözlerini açıp birşeyleri anlamak istercesine etrafına baktı. Sonrada yaklaşan tehlikeyi engellemek istercesine panikle üzerinde uzandığı yataktan kalkıp dakikalardır çalan telefonuna rağmen odada bir sağa bir sola koşmaya başladı.

Varlığı görmezlikten geliniyordu. Hande Toprak görmezlikten gelinicek bir kadın değildi. Dakikalar önce sigara içmiş olmasına rağmen yanındaki sigara paketinden bir dal sigara daha çıkarıp çakmağıyla yaktı.

Tek bir çakmak sesi odadaki ölüm sessizliğini bölücek en iyi silah olmuştu.

Önce kimsin sen sorusu ıssızlığın hüküm sürdüğü odada yankılandı ardından gelen amacın nedir sorusu odanın duvarlarını gürültüye boğdu.

Sorunun muhatabı hiç olmadığı kadar kibirliydi.Tüm o soruların muhatabı kendisi değilmiş gibi elindeki sigarasını içmeye havaya sigara dumanını savurmaya devam etti.Ta ki Korel Alparslan onu boğazından tutup zorla oturduğu yerden ayağa kalkmaya zorlayana kadar...

İkiside karşılıklı duruyordu.Biri duvara yaslı elinde keyif verici adını verdiği sigarasıyla diğeri de başına gelen pisliği en az hasarla nasıl atlatabiliceğinin düşüncesiyle.

"Bir kez daha soruyorum kimsin sen?"

"Sen kim olmamı isterdin Korel Alparslan?"

"Bir paçavra olmanı isterdim."

"Sence ben bir paçavra kadar değersiz miyim?"

"Daha da aşağısı."

"Kendini tarif etmiş olman ne hoş Korel Alparslan."

"Sana kim olduğunu sordum."

İşte o an dakikalardır çalan telefon bir kez daha çalmaya içinde oldukları odanın kapısı mümkünmüş gibi daha da sert yumruklanmaya başladı. Hande Toprak yaptığı basit bir şakaymış gibi elindeki sigarasını atıp gülmeye başladı.

"Telefonuna bakmalısın."

"Ya da kapıyı açmalıyım.Ha ne dersin?"

"Seçim senin.Sonuçta ben burada hiç birşeyim."

"İkiyüzlü şey."

"Olmadığım birşey değil."

Korel Alparslan elini Hande Toprak'tan çekip onun tıpkı boş bir çuval gibi yere düşmesini iğrenen bakışlarla izledikten sonra önce kapıyı açtı sonra da yatağın üzerinde dakikalardır çalan telefonunu hiç acelesi yokmuş gibi eline alıp konuşmaya başladı.

365 ( + 24 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin