Kül 5: "Yan Karakter"

91 18 4
                                    

# Tom Odell - Another Love

Bölüm 5 "Yan Karakter"

Bazı şeyleri aklım almıyordu. Mesela, defterimi çalan kişinin nasıl kaybolduğu aklımı çok kurcalıyordu. O kişinin o odaya girdiğini görmüştüm. Oradan, eğer yerin altına saklanmadıysa, çıkması mümkün değildi.

Heyecan tüm benliğimi esir almıştı. Mızraklarını önüme çarprazlamış oradan çıkmama izin vermiyordu. Kalbim ritmini şaşmış, adımlarım ne yapacağını bilmiyordu. Soluklarım serin havaya karışıyordu.

Uzun zaman sonra ilk kez böyle hissediyordum. Normal bir insanda yeni okula başlarken doğal olarak heyecan olurdu ama bu başkaydı. Çok başka... Nedenini ise bilmiyordum. Neden bu kadar heyecan yapıyordum ki?

Cevabını biliyorsun, Öykü.

Mantıklı tarafım beynime fısıldayınca ağzını bantlayarak susmasını sağladım.

"Olanları duydum." Dakikalardır yanımda yürüyen ama konuşmayan Özgür sonunda bir şeyler söylemişti. Babam benim servis işimi halledemediği için Özgür beraber gidebileceğimizi söylemişti ve ben de onunla okula gidiyordum. Geçen sene olduğu gibi...

"Sahaya atlamandan bahsediyorum. Neden yaptın?"

"Seni ilgilendirmez."

"Benim içinde bulunduğum takımdan bahsediyoruz. Nasıl ilgilendirmez?" Öyle bir kararlıkla sormuştu ki, sanki dörtle dördün toplamını söylemiş gibi.

Geniş kaldırıma çevirdim bakışlarımı. Hafif sis vardı, sokak gelen geçen arabalar ve arada karşımıza çıkan öğrenciler dışında ıssızdı. Sabahın erken saatleri olduğu için herkes uyuyordu muhtemelen.

"Özgür, lütfen sorgulama. O an öyle olması gerekti."

Kızarmış burnumla ona döndüğümde güldüm. Onun da burnu kızarmıştı ve gözüme çok komik gözüküyordu. Sabah şapka takmaya zar zor ikna etmiştik. Beyefendinin havası bozuluyormuşta... Aslına bakarsak yakışmıştı. İkizim olduğu için demiyordum ama yani fena tipi yoktu.

Bir kardeşine yürümediğin kalmıştı, dedi içimdeki uzun tırnaklı kız.

"Ya sen bir sussana," diye bağırdım.

"Ben ne dedim şimdi ya?"

Gözlerimi yumarak lanet savurdum. Özgür, ona dediğimi düşünmüştü. İç sesime kızdığımı öğrenirse dalga geçeceğini bildiğim için sustum.

"Cidden kafayı yemişsin. Sahaya atlamalar, kendi kendine konuşmalar."

Sinirle ona döndüm.

"Ha bu arada, sana sinirliyim. Maçı kazanmamıza engel oldun. Okuldaki tepkilere de şimdiden kendini hazırla. Gördüğüm zaman seni savunurum ama her zaman yanında olamam."

Atkımı düzeltirken homurdandım. "Sinirli olman çok da umurumda sanki."

Özgür göz ucuyla baksa da sesini çıkarmadı. İçinden sabır dilendiğini biliyordum. Bazen, hatta çoğu zaman onu sinirlendiriyordum çünkü bu hoşuma gidiyordu. Fakat şu hayatta en çok değer verdiğim kişi oydu. İkimiz pek anlaşamasakta, aramızdaki görünmez bağ çok güçlüydü. Normal kardeşler de birbirini severdi ama ikiz olmak çok başkaydı.

Durağa geldiğimizde ikimiz de suskunduk. Ne yazık ki otobüsle gidecektik. Okul biraz uzaktaydı. Otobüsten indiğimde kendi kendime söyleniyordum. "Şehrin dışında okul yaparken ne düşünüyorlardı acaba." Ayağım boşluğa geldiğinde kaldırımın sonuna geldiğimizi fark etmediğimden dolayı az daha düşüyordum. Lakin arkamdan tutan Özgür sayesinde düşmekten son anda kurtulmuştum.

KÜLLERLE DANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin