1.5

2.8K 249 155
                                    

Ben geldim. Hoşgeldiniz ve selamunaleykümmmmm 💖

Herkesin çok istediği o bölüm ile geldim kwbxkwjslwje anonim kim öğrenelim bakalımm

Arada sizlere ithaf yaparım artık jdbdjdbxk bu bölüm dün yazdığı mesaj ile beni gülümseten güzel çiçeğime gelsin.

Bölüm şarkısı: Yüzyüzeyken Konuşuruz-Tutun Sen Bana

❅❅❅

Soğuk duvara yasladığı sırtı ile kapalı spor salonunda potaya top atan çocuğa bakıyordu. Alayla karışık bir gülme sergileyerek "Benim adımı mı kullandın cidden?" diye laf attı.

Potaya attığı topu geri alıp potaya yönelirken "Oradan bakınca bunu yapacak birine mi benziyorum?" diye sordu. Sesinde umursamazlık vardı. Ona laf atan çocuk umrunda bile değildi.

"İnsan sevgisizlik içinde her şeyi yapabilir değil mi? Ailenden göremediğin sevgiyi bir kızda ararken kendi benliğinden utanmış olabilirsin." Bilerek seçmişti bu sözleri. Canı yansın diye. Şimdiye kadar onun olan her şeyi almasının cezası olacağını düşünerek.

"Haddini aşıyorsun Yusuf." Topu sertçe potaya atarken Yusuf'a doğru döndü. "Sabrımın da bir sınırı var." Oldukça fazla göz ardı etmişti hareketlerini. Ama şimdi konu ailesi ve aşık olduğu kız olunca, bu konuda kimse konuşsun bile istemiyordu.

"Gerçekler acıtır kaptan." İğrenerek kaptan sözcüğüne baskı yaparken alaycı bir gülümseme takınmıştı. "Mesela senin babanın anneni defalarca farklı kadınlar ile aldatma gerçeğinin acıttığı gibi."

Sustu. Konuşmak istemedi. Ne diyeceğini de bilmiyordu zaten. Canını yakan haklı olmasıydı. "Neyin kuyruk acısı oğlum bu?" Topu Yusuf'a atarken sinirine hakim olmaya çalışıyordu.

Yusuf topu tutup alaycı gülümsemesini yüzünden eksitmeden potaya ilerledi. "Gerçekler demiştim kaptan." Levent'in yanında durup topu birkaç kez sektirdiğinde Levent sahadan çıkmak için ilerledi.

"Hazır küçük sevgilin, doğru kız sana yüz vermiyor sanırım. Sevgilin olamaz. Küçük sevdiğin diyelim madem. Küçük sevdiğin seni ben sanıyor. Bana eğlence çıktı desene. Oynayalım bakalım biraz. Bu maçı kim kazanıyormuş görelim." Topu potaya atarken potadan girmesi ile memnun bir ifade peydah etti dudaklarında.

"Onu hakkında düzgün konuş lan!" Amacına ulaştığında sakince Levent'e döndü. Levent'in yapısı sinirli biri hiç olmamıştı ve muhtemelen bu konu hariç hiçbir şeye bu kadar sinirlenmemişti şimdiye kadar. Zaafını bulmanın verdiği mutluluk ile tek kaşını kaldırdı.

"Yoksa ne olur kaptan? Takımdan mı atarsın?" Levent sakin kalmaya çalışırken bu sinirli hâlinin verdiği zevkten mahrum kalmak istemeyerek tekrar laf attı. "Bence küçük sevdiğin, beni senden daha çok sevecektir. Sonuçta ailesinin bile sevmediği birindense beni sevmesi daha normal olmaz mı?" Bilerek damarına basmaya çalışıyordu. Sinirden gözü dönsün istiyordu. Adımlarını ona doğrulttuğunda gözlerinden ateş çıktığına yemin edebilirdi bile.

"Hem, sevdiceğinle oyun oynamak çok zevkli olacaktır. Merak etme onun da zevk alması için elimden geleni yapacağım."

Tam başka bir şey daha diyecekken yüzüne yediği darbe ile geriye sendeledi. "Benim hakkımda dilediğini de. Onun hakkında düzgün konuşacaksın. Yoksa seni doğduğuna pişman ederim!" Sesi salonda yankılanırken aklındaki tek şey o masumluğu yüzünden bile belli olan kıza bu iğrenç sözleri söylemiş olmasıydı.

"Erkek çocuklar, babalarına benzermiş. Sanırım sende benzemeye başladın ha?" Dudağını silerken hissettiği metalik tat ile yüzünü buruşturdu. Doğrulduğunda intikam alırcasına yumruk attığında Levent sadece durmuştu.

Kalbimin Ezanı (Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin