2.2

2.4K 267 266
                                    

Ben geldiiiim. Hoşgeldiniz ve selamunaleykümmmmm💖

Sınırı geçemedik ama ben dayanamadım size jwvdjwbrjwk oy sınırını bir tık düşürüyoruz o yüzden.

Bu arada bu bölümde Levent'in numarası Hat 12 olarak görünüyor çünkü kendini kaydettiği isim bu. 12.hattı jdbwmxbqjxjs

Bölüm sınırları
Oy:150
Yorum:200

Bölüm şarkısı: Kaldı8-Suçun Yok

❅❅❅

"Ayıp olmadı mı canım kardeşim? Keşke abim sana aşık felan da deseydin." Bir yandan arabayı sürerken bir yandan da sabahtan beri sırıtan Asude'yi azarlıyordum.

"Ay yapacaktım aslında ama sonra beni öldürürsün diye vazgeçtim." İki saniye ona dönüp ciddi mi diye baktığımda ciddi olmasıyla kafamı sallayarak tekrar önüme döndüm.

"Dudak kremini aldı, değil mi?" Dudaklarının çatlağı hâlâ geçmemişti ve bu benim canımı fena sıkmıştı. Ona en ufak bir zarar bile değmesin istiyordum.

"Kendin verseydin banane. Söylemicem." Boğazımı temizleyerek "O zaman o çok istediğin ruj setini unut güzel kardeşim. Hem senin ruja ihtiyacın mı var sanki?" demem ile gözlerini açarak bana baktığını hissedebiliyordum.

Kız kardeşiniz varsa ve para kaynağı sizseniz, her zaman tehtid etmek en iyi çözümdür.

"O kadar kötüsün ki gerçekten. Yengeme söyleyeyim de senden ayrılsın hıh." Kızmam gereken yerde yenge demesi ile gülerken ağıt yakar gibi "Ay gitmiş bu çocuğun kafası." dediğini duydum.

Gülümsemem hâlâ yüzümdeyken "Aldı ya. Hem canım abiciğim, o ruj seti sence de bana çok yakışmaz mı? Yani yengem eğer bana küçük bir kiko milano setini bile çok gördüğünü duyarsa bence çok üzülür." demesi ile bu ihtimal gülümsememi söndürdü.

En son ben tehtid ediyordum bu kızı. Bu olay ne ara değişti? Kesinlikle ona Hasna'yı anlatmamam lazımdı...

"İstediğin yeter ki ruj seti olsun kardeşim." Kahkaha attığında açgözlülükle "Şu italyan parfümü de olmasın mı?" demesiyle yoldan çevirdiğim gözlerimi büyük bir ciddiyetle ona diktim. "Abartma."

Üzüntüyle kabullenince tekrar önüme döndüm. Işıklarda durmamız ile "Neyse ya, bu akşam aile yemeği vardı değil mi? Hiç gitmek istemiyorum ben." diye mızmızlandı. İç çektiğimde ona dönerek cidden gitmek istemeyen sıkkın ruh hâli bir an beni de üzmüştü.

"Ne olursa olsun ailemiz." Bana döndüğünde gözlerinde alay vardı. "Onlara aile demek; aile kavramına hakaret."

"İstersen seni arkadaşlarından birine bırakayım? Etüte kaldı derim." Gözleri hafif ürkek bana dönünce o gözlerde bu duyguyu istemediğimi çok net biliyordum. "Sana kızmaz mı?" Gülüp yanan yeşil ışık ile arabayı sürmeye devam ettim.

"Kime bırakayım?" Sorusuna cevap vermemem ile homurdansa da "Gamze'ye olur mu?" diye sorunca direksiyonu çevirip rotadan saptım. Akşama çok kalmamıştı ve sevgili ailemle yiyeceğim yemek beni pek de heyecanlandırmıyordu.

Sessiz bir yolun ardından geldiğimiz apartman ile arabayı durdurdum. Asude bana bakarken dudaklarını büzünce sarılıp anlına küçük bir öpücük kondurdum. "Kahramanlara bir şey olmaz. Unuttun mu?"

Kahkaha atarken "Beş yaşında değilim artık abi." diye sitem ediyordu. "Kaç yaşında olursan ol. Ben senin sadece kahramanın olabilirim küçük hanım. Anlaştık mı?"

Kalbimin Ezanı (Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin