1.3

2.6K 218 161
                                    

Hoşgeldiniz ve selamunaleykümm🍓

Bölüm şarkısı: Kaldı 8-Sarılsak Geçerdi

❅❅❅

"Ya tamam Miray." Miray beni 12/C yazan kapıya doğru sürüklerken ben sadece şu andan kurtulmaya çalışıyordum. Kapı önünde durunca dik dik ona bakmaya başladım.

"Bak şimdi eğer ikinci ismi felan Yusuf değilse demek ki bu Yusuf kitabı ilk alan kişi. O yüzden onu bulmamız lazım." Miray dedektifçilik oynarken benim aklım masamda yarım kalan türev testindeydi...

"Ne gerek var ya?" diye sitem edişimle koluma hafifçe vurup "Sus çok gerek var. Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik şurada. Listeye bakıp çıkarız hemen." diyip onay bekler gibi bakınca sıkıntıyla nefes verip kafamı salladım.

Keşke hiç söylemeseydim. Gerçi teknik olarak ben söylemedim, kendisi akşam bize yatıya geleceğini bana söylememişti ve birden içeri girince kendisi görmüştü...

Kapıdan içeri girmemiz ile sınıfın bir kısmı bize dönmüştü. Levent'e gözüm kayınca onu birinin dürttüğünü görmüştüm. Ona bakıp bize dönünce şaşkınca bakıyordu. Ben hemen gözlerimi oradan alarak sınıf listesini açan Miray'ın yanına gittim.

Miray tek tek ararken şok içinde bana dönmüştü. Kalbim, stresten mi heyecandan mı bilmiyorum ama, atmosfer yüzünden hızlanmıştı.

"Baksana." diye fısıldadığında gözlerim listenin üstünde gezindi. Levent ismine gelince gördüğüm şey ile tuhaf hissettim.

"Levent Kara." İsminde Yusuf yoktu ve sanki bu yüzden dumura uğramış gibi hissettim. Sahiden niye hayal kırıklığına uğramış gibi hissediyorum?

"Bir sorun mu var?" Levent yanımıza geldiğinde Miray "Var vallaha." dedikten sonra hızla düzeltip "Yok yani." dedi. Levent çıkmasını istiyordu ve bu yüzden heyecanı yarım kalmıştı.

"Bir arkadaşın adına bakıyorduk da." Yaptığım açıklama ile Levent listeye baktı ve "Sınıf başkanıyım ben, biliyordumdur. Kim bu arkadaş?" diye sordu. Ben Miray'a bakarken Miray bana masum rolü yaparak gülümsüyordu.

Sözde Levent anonimse biz onu sorguya çekecektik. Şuan Levent bizi sorguya çekiyor.

Miray'ın saçmalayacağını fark edince "Verdiğin kitapta bir kağıt vardı. Bizde sana veren kişinindir diye düşündük. Onu arıyorduk, kağıt için." diyerek yalan söylemekten bizi kurtarmıştım.

"Ne kağıdı?" Sesinde şaşkınlık varken kaşlarımı çatıp "Şiir." dedim. Bir süre sessiz kaldıktan sonra yanımıza gelen kişi Levent'in omzuna kolunu attı. "Kardeşim hayırdır?"

"Bir şey yok. Sen gitsene sahaya." Levent hızla konuştuğunda Miray tek kaşını kaldırıp bana bakıyordu. "Oğlum seni bekliyoruz. Soru soracaklar diye çıktın, gelmedin? Boş işlerle uğraşmadan sahaya mı insen?"

"Yusuf." Gözlerim açılıp öne doğru baktığımda Can'la Emir'i görmüştüm. "Buyur." Levent'in yanındaki çocuk konuştuğunda gözlerim istemsizce ona çıktı. Dağınık açık kumral saçları ve kahverengi gözleri vardı. Simasını daha önce görmüş gibiydim, tanıdıktı.

Baktığımı fark edince gözlerimi hemen geri indirdim. Gerizekalı anonim, senin yüzünden gözlerim harama gidiyor.

"Yusuf mu?" Ben şaşkınca kendi kendime konuşurken fazla sesli konuşmuş olacaktım ki "Evet, prenses." diye cevap almıştım.

Prenses babandır. Terbiyesiz.

"Aha bulduk!" Miray hevesle birden atılınca ona dönüp baktığımda kaşlarımı 'Sus' der gibi kaldırdım.

Kalbimin Ezanı (Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin