İyi okumalaaarrrr...
"Ay!" çığlık atarak Uygar'ın tişörtüne tutunmuş ve düşmemi engellemeye çalışmıştım. Tam olarak Sümela Manastırının merdivenlerinden çıkmaya çalışıyorduk fakat ben çıkamıyordum. İki merdivende bir takılıyordum ya da ayaklarım birbirine dolanıyordu.
"İyi misin?" kolumu sıkı sıkı tutup beni kendine yapıştırmıştı. Başımı salladığımda beni tuttuğu kolumdan yavaşça çekerek önüne geçirdi ve elini belime koyup öyle merdivenleri çıkmaya devam etmiştik.
"Oh sonunda kazasız belasız çıktık. Bunun bir de inişi var ya of." yakınmamla Uygar gülerek beni kendine çekmişti.
"İnip çıkmayı boşver ve manzaraya odaklan." gülümseyerek etrafa baktığımda dudaklarım aralanmıştı.
"Çok güzel." fısıldayışımla Uygar'dan onaylayan bir mırıltı çıktı.
"Öyle, çok güzel." ona doğru döndüğümde zaten bana bakıyor olduğunu görünce yanaklarımın yandığını hissettim.
"Kızardın."
"Yo, niye kızaracağım ki? Kızarmam için bir sebep mi var? Yok. Kızarmadım yani." Hızlı hızlı konuşmamla minik bir kahkaha atmıştı. Yine büyülemişti işte beni.
Gözlerimin parladığına emindim çünkü o her haliyle beni büyülemeyi başarıyor ve gözlerimdeki parıltıların sahibi oluyordu.
"Seni çok seviyorum." bakışları bana düştü.
"Bende, bende seni çok seviyorum." Cevabının hemen ardından dudakları dudaklarıma kapanmıştı.
•••••
Arabaya döndüğümüzde saatler geçmesine rağmen ben hala kıpkırmızıydım ve asla bu yanma geçmiyordu. Yüzüm o kadar çok yanıyordu ki kızarmaktan daha ilerisi olduğunu düşünmeye başlamıştım. Arabaya kadar uzanan tüm yol boyunca Uygar benimle ve kızarıklığımla dalga geçmişti.
Arabaya geldiğimizde tam ona çemkirmeye başlıyordum ki telefonum çaldı.
Yabancı bir numaraydı.
"Alo?"
"Merhaba, Ahu Aral ile mi görüşüyorum?" karşıdan gelen kadın sesiyle meraklandım.
"Evet benim?" soran sesimle karşıdaki kadın hiç beklemeden konuşmaya başladı.
"Ben hastaneden arıyorum hanımefendi. Kan tahlili vermişsiniz ve sonuçları çıktı. Ecem Uğur ben. Dahiliye doktoruyum. Kan tahlilerinizi inceledim, hemen hastaneye gelmeniz gerekiyor." Yutkundum. Bir şey mi olmuştu ki? Tahlillerde bir şey mi çıkmıştı? Öyle olsa Uygar bana söylerdi. Ya da bilmiyordu. Gözlerim ona kaydığında merakla bana baktığını gördüm ve sorun olmadığını belirtmek amacıyla gülümsedim.
"Şu anda şehir dışındayım, fakat birkaç gün içerisinde dönerim. Mutlaka uğrayacağım teşekkür ederim aradığınız için." sakince konuştuğumda karşıdan onaylayan bir mırıltı geldi.
"Ertelemeyin lütfen. İyi günler." ardından telefon kapanmıştı.
"Bir sorun mu var? Kimdi?" onu da huzursuz etmemek amacıyla hastaneden olduğunu söylemek istemedim ve o an aklıma gelen ilk şeyi söyledim.
"Sınava az kaldı, bende birkaç burs başvurusu yapmıştım. Ankarada bi bursum onaylanmış sanırım onun için aradılar ama pek istediğim bir yer değil gitmeyeceğim." yalnızca başını sallayarak onayladı beni. Ankarada okumak istemediğimi biliyordu bu sebeple bir şey sormadı ya da söylemedi.
Otele geldiğimizde yorgunlukla kendimizi yatağa atmış ve uyuyakalmıştık. Karadenizin temiz havası ikimizi de çarpmış olmalıydı.
•••
Gecenin bir yarısı odanın sıcaklığından dolayı su içme ihtiyacıyla uyandığımda Uygar hala uyuyordu fakat o da çok terlemişti.
Baş ucumda duran sürahideki neredeyse tüm suyu içtiğimde ancak rahatlamıştım.
"Uygar," seslenmemle yerinde kıpırdamış fakat uyanmamıştı.
"Uygar uyan." kolunu dürtmeye başladığımda gözlerini hafifçe araladı.
"Bir şey mi oldu?"
"Çok sıcak." derin bir nefes alıp yatakta doğruldu.
"Üstünü çıkar güzelim." ofladım. Zaten iç çamaşırıylaydım. Uyku aralarında sıcak bastığı her anda soyunmuştum. Bakışları üzerime indiğinde yutkundu.
"Ahu?" soran sesiyle yutkundum.
"Sende çok terlemişsin." başını salladı. Zaten üzerinde bir şey yoktu. Yanında biriyle yatarken üzerine bir şey giymekten nefret ettiğini söylemişti. Aksi olması gerekmiyor mu diye ve kimlerin yanında bunu fark ettin diye saatlerce trip atmıştım. Neyseki annesi Çisem ve diğer kardeşlerinden bahsediyordu.
"Duşa girelim." yutkundu.
"Birlikte mi?"
"Evet, bir şey mi var? Hadi kalk duşa girelim." Başını sallayıp sarsak adımlarla yataktan kalktı. Şaşırmıştı açıkçası bende şaşkındım fakat nedense yaptığım her şeyi onunla yapmak istiyordum. Ve tamamen ona karışmak istiyordum.
ahuaral: Resmen basılmışız gibi. 🤍
yorumlar kapatılmıştır
uygaralidemir: güzel kızım❤️
yorumlar kapatılmıştı.
YOU ARE READING
TUTSAK// yarı texting
Teen FictionBazı hayaller gerçekleşirken bazıları da içimde ölüyordu. Bir çiçeğin solması gibi solan hayallerimle tamamen baş başa kalmış durumdaydım. ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ _______ Bu kitapta olan hiçbir terim, olay veya tıbbi hiçbir olay ve olaylar bütünü gerçek...