iyi okumalaarrrr..
bir yıl sonra
Ecem: Atalay Bey merhaba.
Ecem: Ecem ben Ahu'nun doktoru.
Atalay: Buyrun Ecem Hanım, bir sorun mu var? Ahu'ya bir şey mi oldu? İyi mi?
Ecem: Merak etmeyin iyi.
Ecem: Ahu çocuğuna dokunamıyor. Ve ne yapacağımızı da bilmiyoruz. Bebek artık çok sağlıklı. Yine gözlem altında fakat gün geçtikçe daha da sağlıklı oluyor.
Ecem: Nasıl bir yol izlemeliyiz inanın bu kez bir doktor olarak ben de bilmiyorum. Burada Ahu'nun yanında olduğum her dakika bu beneğe bakacağım. Fakat elim kolum bağlandı.
Atalay: Annesiyle oraya gelebiliriz?
Atalay: Bir süre için en azından? Hem de Ahu'yu görmüş oluruz.
Ecem: Hayır. Şu an bu Ahu'yu iyi etkilemeyecektir. Biraz daha beklemenizi istiyorum. Üzgünüm.
Atalay: Bir çözüm bulmaya çalışacağım.
Genç kadın ailesinin gelmesini şimdilik ertelemişti fakat tekrar gelmek istediklerinde önlerinde nasıl dururdu bilmiyordu. Bir daha onu dinlemeyeceklerini de biliyordu.
Annesi hissediyor olmalıydı.
Ahu'nun durumu hiç iyiye gitmiyordu. Doğum onun için çok ağır olmuştu. Bebek için biraz daha beklemek istemiş ve sekizinci ayında doğum yapmıştı. Bu da onu kötü bir durumdan daha da kötü bir duruma getirmişti.
Ahu yaklaşık altı aydır yoğun bakımdaydı. Komaya girmişti.
Ecem yine de vazgeçmemiş ve kanser için buldukları bir tedaviyi uygulatıyordu.
Her geçen gün çıplak elle Ahu'ya temas edebiliyordu. Tedavi işe yarıyordu fakat Ahu komadan çıkabilecek miydi meçhuldü.
YOU ARE READING
TUTSAK// yarı texting
Teen FictionBazı hayaller gerçekleşirken bazıları da içimde ölüyordu. Bir çiçeğin solması gibi solan hayallerimle tamamen baş başa kalmış durumdaydım. ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ _______ Bu kitapta olan hiçbir terim, olay veya tıbbi hiçbir olay ve olaylar bütünü gerçek...