Lily yatakta oturur pozisyona geçip etrafına baktı, yanında James duruyordu ve ikisinin de üzerinde dün geceki kıyafetleri vardı. Kimse Lily'nin nerede uyuduğuna dikkat etmiyor muydu bu evde? Tam yavaşça ayağını aşağı uzatıyordu ki Sirius koşarak kapıyı açtı "Ah James! Lily yatağında değil!" dedi ve Lily'yi gördü "Pardon." dedi gülümseyerek. James de uyanmıştı, saçlarını karıştırarak oturur pozisyona geçti "Sirius sen ne saçmalıyorsun?" Sirius gözlerini devirerek alayla gülümsedi "Bayan Evans, Lily'yi yatağında göremeyince telaşlandı. Burada olduğunu bilmiyorduk." James yanındaki Lily'ye şimdi orada olduğunu fark etmiş gibi baktı "Merlin, burada uyuya mı kaldık?"
Lily ayağa kalktı "Neyse, sabah sıkılıp sohbet etmek için buraya geldiğimi söylerim böylece problem kalmaz." dedi ve tişörtünü düzeltti. Sirius ikisine baktı "Yoksa siz..." James ona bir süre baktıktan sonra "Saçmalama." dedi kaşlarını kaldırarak. Lily güldü "Saçmalama." yanakları kızarmıştı Bunun üzerine Sirius da güldü "Pekala, ben durumu açıklarım o zaman." deyip ikisine bir bakış atıp odadan çıktı.Kapanan kapının ardından Lily çıkacakken James yanına geldi "Bence Sirius'un tahminini gerçekleştirmeliyiz ne dersin?"
Lily onu süzdü "Bazen hiç değişmediğini düşünüyorum." dedi ve kapıyı çarparak odadan çıktı.Üzerine yeni kıyafetler -bol sarı bir tişört ve kot şort- giydikten sonra merdivenlerden hızlıca inerek büyüklerin yanına geldi. James ve Sirius da gelmişti. Bayan Evans ona baktı "Ah, Lily biz de endişelenmiştik." dedi nefesini
tutarak. Lily sakince masaya oturdu ve saçlarını sol tarafa attı "Anne biraz abartmıyor musunuz?" dedi kaşlarını kaldırarak. Bay Potter "Lily, senin çok okuyan bir kız olduğunu duymuştum. Son zamanlarda Gelecek Postası'nı hiç okudun mu?" dedi gözlüğünü çıkarttıktan sonra. Lily 'eh evet' der gibi başını salladı. "Peki bir hafta içinde Ölüm Yiyen'ler tarafından kaçırılan büyücü sayısından haberin var mı?"
Lily yutkunup Bay Potter'a baktı. Bay Potter elindeki gazeteyi ona verdi "Ortadaki haberi oku."Lily gazeteyi inceledi
Gelecek Postası 2 Temmuz 1975
McFurreals'lar Gitti
Geçtiğimiz pazar Londra'da oturan, Hogwarts'ta okuyan iki çocuklarıyla beraber kaçırılan Mcfurreals'lardan hala haber alınamadı. Olayın, geçen çarşamba ve salı günkü cinayetlerde olduğu gibi Ölüm Yiyenler ve adı anılmaması gereken kişinin başı altından çıktığından bakanlık emin.Lily daha fazlasını okumadı "Özür dilerim." yutkundu "Bulunduğumuz durumun farkındayım sadece biraz garipsedim." Bayan Evans belli belirsiz gülümsedi "Şu an Fransa'da olabiliriz evet ama büyücü katliamları Londra ile sınırlı değil."
* * *
James tekrar saçlarını karıştırıp kumun üzerine, Lily ve Sirius'un yanına oturdu; Petunia az önce kalkmıştı. Hava giderek kararıyordu ve gökyüzü sıradan bir temmuz akşamına göre bulutluydu. James, Lily'nin saçlarıyla oynarken Lily bir anda ayağı kalktı "Mektup gelmiş!"
Kapıya doğru, Potter'ların bavullarının olduğu tarafa gitti ve yere düşmüş olan mektup destesini eline aldı. Sırayla hepsini inceliyordu ki biri alıp onların yanına geri döndü "Sev'den." dedi gülümseyerek."
James kaşlarını çattı "Sen hala onunla konuşuyor musun?" dedi bahsettikleri kişi bir böcekmiş gibi. Lily başını sağa eğdi "Evet?" James'in kaşları daha da çatıldı "Üzerine alın diye söylüyorum, o baş belası, aptal bir Slytherin. Ya da, diğer kısmı boşver. O bir Slytherin." dedi hafif bir alayla. Lily, James'i süzüp ayağa kalktı ve kapıya yöneldi.
"Tamam özür dileri-" dedi James ancak cümlesini tamamlayamadı. Yanlarına gelen Sirius'la beraber üçü de kapıdan dışarıya, yukarıdaki simsiyah pelerinli ve gri maskeli büyücülere bakakalmışlardı.Lily gözlerini açarak ağzını eliyle kapattı. Sirius'un bileği seğiriyordu "İşte bunu beklemiyordum."
James dışarıda oturan anne ve babasına baktı, onlar da ölüm yiyenlerin geldiğinin farkındaydı ancak birşeyler yapılması lazımdı "Lily sen annen ve babanı arka kapıdan içeri sok." dedi biraz bağırarak. Lily koşarak yanlarına gitti.James'in gözü bu sefer de Sirius'a takıldı, kapının yanındaki çantasından asasını çıkarmıştı. James hemen ona engel "Hop hop hop! Büyü yapamazsın Patiayak." dedi hızlıca ve derin bir nefes aldı "Bu olayı annem ve babamın halletmesi gerek paniğe gerek yok zaten sayıca fazla da değiller-"
Ölüm yiyenlerden biri asasından çıkan yoğun ve doğal olamayacak kadar kırmızı bir alevle evin etrafını sardı. James, Sirius'a baktı "Ben asamı alayım."
Lily koşarak tekrar kapıya geldiğinde James ve Sirius da savaşan ölüm yiyenlerle Potter'ların yanındalardı, ve asaları ellerindeydi! Lily eliyle başını tuttu, buna inanamıyordu. Ölüm yiyenler 6 tane olmuşlardı, gözlerini yumdu; hiçbirşey yapmadan duramazdı. Odasına çıkıp asasını aldı ve koşarak yanlarında gitti.
Deniz tarafından gelen soğuk rüzgar ve evin etrafındaki alevlerin yarattığı sıcaklık başını döndürüyordu. Gözleri James'i aradı, kabarık kumral saçlı ve maskesini takma ihtiyacı bile duymamış olan bir ölüm yiyenle ilgileniyordu. Onu tanıyordu daha 4 gün önce Azkaban'dan kaçmıştı. Yanına gitti ve ölümyiyene saldırmaya başladı. Bunu fark eden James ona baktı ve "Sen ne-" ama bu sözü de tamalanamadan, gelen bir büyü sayesinde kaşında büyük bir yarık oluştu. Lily onun önüne geçip asasını kullanmaya başladı. Uzun zamandır pratik yapmıyordu ancak ne de olsa o Hogwarts'ın en zeki cadısıydı. Ancak savaştığı sırada şunu anlamıştı ki derslerde başarılı olmak ona düelloda bir şey kazandırmıyordu. Kendisinden kat kat usta bir cadının karşısında dakikalar sonra ölebileceğini hissediyordu. Nefes nefese kalmıştı ve cadı üzerine doğru geldiğinden adım adım geriye gidiyor, gittikçe de alevlere yaklaşıyordu. Tam nasıl kaçabileceğini düşünürken Bay Potter önüne atladı ve cadıyı savurmaya başladı. Bir yandan da konuşuyordu "Burada ne işiniz var?!" "Öylece duramazdık." dedi Lily etrafa bakarken ve maskeli bir ölüm yiyen karşısına çıktı Lily tekrar reflekslerini kullanarak savuşturmayı başardı ancak çok savunmasızdı. Bay Potter yanına gelip iki ölüm yiyeni de uyuttu. Lily o olayın verdiği anlık rahatlamayla gülümsedi ve etrafına baktı, Bay Potter hepsini uyutmayı başarmıştı ve kanayan dirseği dışında sapasağlamdı. Lily, onun bir seherbaz olduğunu hatırlayıp tekrar gülümsedi.
Hemen Sirius James ve Bayan Potter'ın yanına koştular. Bayan Potter üçüne hitap ederek bağırdı "Siz burada ne halt edittiğinizi zannediyordunuz?" Sirius yutkundu "Sadece- sayıları fazlalaşıyordu ve-" duman yüzünden öksürmeye başlamıştı. Bayan Potter, ter içindeki Lily'ye baktıktan sonra gözleri James'e kaydı. Yüzünün sol tarafı yarılan kaşı yüzünden kan içindeydi ve tüm rengi gitmişti. Bayan Potter şaşırmış bir şekilde bağırdı ve ona doğru hamle ettiği sırada James yere yığıldı.
Bu bölüm için yapacak pek bir açıklama bulamadım, uzun oldu umarım beğenirsiniz :D