Mutfak

5.2K 274 13
                                    

Beraber , büyük salona doğru yürüyorlardı . Sirius yanlışlıkla James'in ayağına basınca , fısıltıyla cıyakladı "Dikkatli ol !" Sirius "Tamam." diye cevap verdi ve yürümeye devam ettiler . Yollar bu satte boş olurdu . Öğrenciler ya ortak salonda ya da büyük salonda , öğretmenler de odalarında olurlardı . Nöbet tutmaya bir saat kadar sonra başlıyorlardı . Yavaşça büyük salonun yanındaki kapıyı açtılar , derinlemesine bir merdiven çıkıyordu . Bu kapı öyle bir kapıydı ki , görmek için biraz çabalamanız gerekiyordu . Rengi duvarla aynı boyanmış , boyu en fazla 1.50 metre yapılmıştı . James ve Sirius kimseye görünmemeye çalışarak kapıdan içeri girdiler ve kapıyı kapattılar .

Bir dakika kadar sonra merdivenin sonuna gelmişlerdi . Orada da ahşap bir kapı vardı . James eliyle yavaşça ittirdi ve içeri girdiler . Burası bir mutfaktı . Her tarafta , üzeri yemek artıklarıyla dolu altın sarısı tabak ve bardaklar vardı . Hem de yüzlerce . Bu kadar çok olan tek şey bulaşıklar değildi , burası ev cinleriyle kaynıyordu . Hepsi de bulaşıkları yıkıyordu . James pelerinin altından Sirius'a sırıttı . Sırayla tüm masaların yanına gidip , cinler görmeden tüm yemeklerden biraz alıp çuvallarına koydular . Ama sıra tatlılara gelince biraz kelimesi yeterli olmuyordu .

En sonunda ortak salona geri döndüklerinde bir iki üçüncü sınıf öğrencisi dışında kimse yoktu . Onlar da yatakhanelerine gittiklerinde James hemen yatakhaneye çıkıp Remus'un yanına gitti . Omzunu dürterek "Hey Aylak ! Dostum , yemek ister misin ?"diye fısıldadı . Remus biraz mırıldandıktan sonra "Yine mutfağa mı gittiniz ?" dedi sinirli bir sesle . James "Kimseye yakalnmadık . Yemin ederim ." diye fısıldadı . Remus ona arkasını dönüp "Uykum var ." dedi ve horlamaya başladı . James saçlarını karıştırarak aşağıya indi .

Sirius çoktan çuvalı açmış , bir iki çöreği elinde tutuyordu . James de yanına oturup bir kurabiyeyi ağzına attı . Bu kadar obur olmalarına karşın anormal derecede zayıflardı . Çuvalı neredeyse yarılamışlardı ki , kapı açıldı . İçeri giren Emma'nın gözleri kocaman açıldı , arkasından gelen Lily'yse sinirle kaşlarını çatıp , hışımla onların yanına geldi . "Bu ne demek oluyor ?" dedi biraz yüksek bir sesle . Kızıl saçlarından bir tutam yüzünün önüne düşmüştü ama umrunda değil gibiydi .

James ve Sirius'sa ellerinde yemekleriyle öylece kalmışlardı . Hareket etmeden Lily'ye bakıyorlardı . Sonunda James yutkunarak ağzındaki lokmayı attı ve Lily'ye "Bizi şikayet edecek misin ?" dedi . Lily kollarını göğsünde bağladı ve "Bilemiyorum !" dedi yine yarı bağırarak . Sirius "Hadi Lily sen bunu yapmazsın ." dedi . Lily "Zaten yüzlerce kez başkaları tarafından yakalanmadınız değil mi ? Şimdi söylesem ne olacak ?" dedi . James kaşlarını kaldırarak "Ama senin bizi şikayet etmen , gerçekten kırıcı bir davranış olur ." diye cevapladı . Lily biraz düşünüp "Eğer bir daha yakalarsam , sizi gerçekten şikayet ederim ." dedi daha kısık bir sesle . James ona sarılmak için kalkmıştı ki kız geri çekildi . James "Hadi ama ." diye mırıldandı . Kız gözlerini devirdi ve çuvaldan bir kek aldı "Şimdi sarılabilirsin ." diye ekledi . James ağzının kenarıyla sırıtıp kollarını kızın beline sıkıca doladı . Lily sonunda onu itip bir kek daha alıp Emma'ya verdi ve yatakhanelerine çıktılar .

James yerine oturdu , Sirius ona sırıtınca "Ne ?" diye sitem etti ama ağzı ona inat sırıtıyordu .

Hogwarts'da günler çok hızlı geçiyordu , ılık sonbahar havası yerini yağmurlu , soğuk bir havaya bıraktı . Akşamları ortak salonda şöminenin yanındaki koltuklara oturmak için yapılan kavgalar şimdiden başlamıştı . Quidditch antrenmanları da öyle . Takım kaptanı olan James bu antrenmanları çok iyi bir şekilde ayarlamıştı . Haftada üç gün ders bitimi yapılıyordu . Takımda da bir değişiklik yapmayacaktı , bu takım Gryffindor'a geçen sene şampiyonluğu getirmişti . Sirius da bir önceki yıl vurucu olarak oyuna girmişti .

Lily'yse maçları çok izlemezdi , yani Gryffindor'un kazanmasını çok istiyordu ama bu spordan pek anladığı yoktu . Yazın Tuney'nin voleybol maçlarında da aynı şeyi yaşardı . Takım tutardı ve izlerken eğlendirdi ancak oynayamazdı .

Artık dersler de etkisini iyice göstermeye başlamıştı . James bunun üzerine daha az kural ihlali yapmaya başlamıştı , malum ödev yapmaktan boş zaman kalmıyor . Lily ve Emma içinse pek bir sorun yoktu . Emma'nın da dersleri iyi sayılırdı . Sınıfta 3 ya da 4. olurdu hep .

Yine yağmurlu bir günde kehanet dersindelerdi . Cama çarpan damlalar derse daha hoş bir hava katıyordu . Peter'ınsa uykusunu getirmişti . James "Hey!" diye Sirius'un kulağına fısıldadı . Sirius ona dönünce devam etti "Quidditch antrenmanını bu güne aldım . Sadece bu haftalık ." Sirius "Neden ? Havayı görmedin mi ?" diye ciyakladı . James etrafa bir göz atıp "Yarın sahayı Hufflepuff almış . Ama tabii ki sadece bu haftalık ." dedi daha kısık bir sesle . Sirius ofladı "Ben diğerlerine söylerim ." dedi ve dersi dinlemeye devam ettiler .

Harry Potter ÇAPULCULARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin