Havada ılık ve serinletici bir esinti vardı. Potter'lar, Evans'lar ve Sirius, evin bahçesinde oturmuş akşam yemeği yiyorlardı."Ders sayısı arttırılmalı bence," dedi Bay Potter "kenilerini rahatça koruyabilmeliler." çorbasını bitirip kaşığı kâseye bıraktı. "Bizim zamanımızda bile karanlık sanatlara karşı savunma dersinin sayısı daha fazlaydı." diye ekledi bayan Potter. Bay Evans kafasını kaşıdı "Yani, şu anki eğitimin onlar için yeterli olmadığını mı düşünüyorsunuz?" dedi merakla. "Çoğu kişinin düşüncesi arttırılmalı yönünde. Ancak tek tehlikedekiler bizler değiliz, Muggle'ların bizden daha güvenli sayılacak durumları yok. Sayıları gittikçe artıyor." dedi Bayan Potter.
"Artık başka bir konu hakkında konuşabilir miyiz?" dedi James yüksek bir sesle. Sirius başını salladı, biraz hüzünlü görünüyordu. Bunu farkeden Lily teselli etmek istercesine elini omzuna koyup sıvazladı "İyi misin?" Sirius evet anlamında başını sallayıp arkasına yaslandı. Onların yanında oturan, James'in kızacak birşeyi olmadığını bilmesine rağmen yüzük parmağının seğirmeye başlamış olması, kafasını öne eğmiş olması Bayan Potter'ın yüzünde küçük bir gülümseme yaratmıştı. Gülümsemesini daha da büyüterek masadakilere döndü "Hava da soğudu zaten. İçeriye geçelim, size çay yapayım." dedi ve masadaki tabakları büyüyle toplamaya başladı.Lily, James ve Sirius yukarı, çatı katına çıktılar. Orada küçük bir şömine vardı ve ortam hoşlarına gidiyordu. Kare şeklindeki büyük yastıkları şöminenin yanına çektikten sonra üstüne oturdular.
James kendini Lily'nin kucağına attı "Yetişkinler işte! Konuşacak konu bulamayınca saçmalamaya başlıyorlar." dedi yerden. Sirius güldü "Senin de bir farkın yok çatalak konuşacak birşey bulamayınca Lily hakkında saçmalamaya başlıyorsun." James kızarmasına engel olamayarak Sirius'a kötü bir bakış attı. Lily gülümsedikten sonra devam etti "Her neyse, dediklerinde haklıydılar ancak zaten bu sene bir kulüp açıldı bile, böyle düşünen sadece onlar değiller." James yukarıya, Lily'ye baktı "Nasıl da akıllıca konuştun." dedi gülerek. Lily ona küçük bir tokat attıktan sonra kafasını arkadaki pencereye yasladı "Tüm gece burada kalabilirim." Bir dizini yere koyarak oturan Sirius da pencereden dışarıya baktı "Güzel fikir."
James uyandığında, pencereden baktığı kadarıyla daha yeni sabah olmuştu. Geçen gece bayan Evans'ın yaptığı bol yemekler yüzünden karnı hala toktu, zaten bütün gece Sirius ve Lily'yle birlikte oturmuşlardı. Terliklerini giyip ayağa kalktı ve Sirius'a baktı. (James'in kötü alışkanlıklarından biri de, kendisi uyandığı zaman etrafındaki herkesi uyandırmak istemesidir.) Sirius'u omzundan dürttü "Hey!" Sirius mırıldanıp arkasını döndü. James gözlerini devirdi ve parmak ucuna çıkmaya zahmet etmeden yan odaya, Lily ve Petunia'nın odasına geçti. Kapıları aralık olduğundan bir eliyle gözlerini kapatıp diğeriyle kapıyı tıklattı.
Lily bu sesle irkildi. Yaklaşık beş dakikadır yatağında uyanık bir şekilde tavanı izliyordu. "James!" dedi fısıltıyla bağırarak. James bir eliyle gözünü kapatmıştı, eğer parmaklarını aralamış bir şekilde ona bakıyor olmasaydı bunu düşünceli bir davranış sayabilirdi. "Çıkar mısın?" dedi kaşlarını çatarak. James yavaşça "Tamam." dedi ve gerisingeri kapıyı kapatarak dışarı çıktı. O sırada Sirius uyanmıştı bile. Ayaklarını sürüyerek James'in yanına geldi , saçları bu haldeyken çok komik duruyordu. "İnsanda uyku bırakmazsın!" dedi sinirli bir sesle, James yanıt vermedi.
Lily iki dakikada üzerini değiştirmiş bir şekilde yanlarına geldi, bir eliyle saçlarını düzelttikten sonra ikisine de bir bakış attı "Petunia çok gürültü yaptığınız söylüyor. Uykusunu bölmeyin." dedi sükunetle. James Lily'yi taklit ederek kollarını kavuşturdu ve "Uykusunu bölmeyin!" dedi alayla. Lily'nin sinirli bakışları ve soğuyan yeşil gözlerinin üzerine, onu yanağından öptü "Hemen alınıyorsun."
Birlikte aşağıya indiler, daha kimse uyanmamıştı. "Hepsi senin suçun biliyorsun değil mi James?" dedi Sirius "Özür dilerim patiayak." dedi James alayla ve salona geçip oturdular. "Ee?" dedi Lily sıkılmış bir şekilde, saçları hala dağınıktı. Sirius bir anda fırladı "Futbol oynayacaktık!" kısa bir bakışmadan sonra "Ah, evet!" diye bağırdı James. Lily hemen ikisinin de ağzını kapattı "Herkes uyuyor farkında mısınız?" derin bir nefes aldı "Pekala, bu öğlen sizi oynamaya götürürüm ama sakın çocuklara zarar vermeyin sizden beklerim öyle bir şey."
Kahvaltılarını bitirmek üzereydiler. Büyükler de yanlarına gelmiş, yine bahçedeki masada oturuyorlardı. "Bugün ne yapacaksınız bakalım?" dedi Bayan Potter. Lily kafasını kaldırdı "Onları karşıda oturan çocuklarla futbol oynamaya götüreceğim." "Bir Muggle sporu değil mi?" dedi Bay Potter, Lily başını salladı. Bayan Evans gülümsedi "Kızımızın böyle arkadaşları olması güzel, yoksa tüm yaz kardeşiyle evde oturacaklardı." Bayan Potter da güldü "Umarım arkadaşlıkları hiç bitmez." James kafasını yana eğip annesine baktı, bunu bilerek mi yapıyordu? İşte, yüzük parmağı yine seğirmeye başlamıştı. Tekrar yemeğine döndü.
Üçü de sahilde yürüyorlardı." Bu oyun Quidditch kadar sert değildir. Yani, topu fazla havaya atayım derken birilerini yaralamayın." dedi Lily. Sirius güldü "Bana öğretmeye mi çalışıyorsun?"
O bölgede oturan çocuklar, bir iki kız ve James'le Sirius oradaki küçük bir sahanın içinde pozisyon almış bekliyorlardı. Başka bir çocuğun düdüğü öttürmesiyle oyun başladı. Sirius hemen ortaya karışmıştı ancak James iki dakika önce hayatında bu oyunu ilk defa duyduğu için beceriksizce koşturuyordu. Anlaşılan uçarken daha iyi bir oyuncuydu.
Sirius'sa daha önceden bu spor hakkında araştırmış olduğu için rahatça, yüzünde hevesli bir ifadeyle oynuyordu. Yaş ortalaması 12-13 olan bir grup biraz büyük kalıyordu o kadar.Lily "Hadi Potter! Neden oynayamıyorsun?" diye bağırınca Petunia kıkırdadı. Sirius'sa sırıtarak Lily'ye göz kırptı. James kötü bir bakış attıktan sonra hırslandı ve topu kendi ayağına aldı. Biraz daha sonra topu eline alıp kaleye sertçe fırlattı ve kırmızı plastik kale yere devrildi. Kısa bir sessizliğin ardından Lily kahkahalara boğuldu "Sen Quidditch'te daha iyisin anlaşılan." James yanlarına geldi "Ne yapabilirim ki? Bu Muggle'lar spor nasıl oynanır bilmiyor."
Çoooooook uzun bir süre sonra yb geldi :D umarım beğenirsiniz. Biraz daha uzun yapıcaktım aslında ama yazdıklarımı öbür bölüme aldım. Yani bundan sonraki bölümün de yarısı falan hazır hahshsh geç geldiği için tekrar özür dilerim