James ve Sirius , Remus ve Peter'la vedalaşıyordu . Sirius "Kılkıyruk , sakın tatilde fareye dönüşüp de kendini ezdirme." dedi . Peter kıkırdadı "Tamam ." Hepsi bir daha sarıldılar ve ayrıldılar . James'le Sirius şömineden gidecekti . Sirius "Köpek gibi açım ." dedi . James sırıtıyordu "Annem yemek yapmıştır ." Ortak salonundaki şömineye girdi ve tozu atıp "Potter'ların evi !" dedi . Alevler James'i sardı ve James yok oldu , arkasından Sirius da ateşin içine girip tozları attı ve "Potter'ların evi !" diyip yok oldu .
Hemen , başka bir şöminede buldu kendini , dışarı çıkıp üzerini silkeledi , Hogwarts cüppesi toz içinde kalmıştı . Sirius evde göz gezdirdi . Salondaydı , açık kahve rengi kumaş koltuklar vardı . Yerde kırmızı bir halı , duvarlarda resimler vardı . İçerisi , dışardaki soğuğa inat sıcacıktı . Hiçbirşey değişmemişti . Sirius burayı kendi evi gibi görüyordu , ki daha önce sadece 2 kez gelmişti . O sırada bayan Potter koşarak geldi ve James'e sarıldı "Geldiğinizi duymadım bile !" dedi neşeli bir sesle . James'in annesi kumral saçlı ela gözlü bir kadındı , sanırım gözlerini annesinden almıştı . Boyları da James'le neredeyse aynıydı . James'in saçlarını öpüp , ondan ayrıldı ve Sirius'a sarıldı "Sizi ne kadar özlemişim !" dedi ve onu bırakıp etrafa baktı "Remus'la Peter yok mu ?" dedi . James sandığını kapının yanına yerleştirirken "Hayır." diye cevapladı . O sırada Bay Potter içeri girdi . James'in saçlarını karıştırdı "Karıştırmama rağmen saçlarının bir önceki halinden farkı yok !" dedi James kıkırdadı . Sirius'un omzuna takılırcasına vurup "N'aber Sirius ?" dedi . Sirius "Iyi , siz ?" dedi . Adam "En az senin kadar iyi ." dedi ikisine de bir göz attı "Üstünüz toz içinde hadi rahat bir şeyler giyin ." dedi ve kapıya doğru gitti "Yan komşular sanırım karın altındaki bahçe cücelerini görmüş , olayı halledip gelmem gerek ." dedi ve gülümseyip dışarı çıktı .
James ve Sirius , James'in odasına çıkıp giyindiler . James'in odası sadeydi . Ahşap mobilyalar , küçük bir balkon ve bir sürü de poster vardı . Bazıları müzik guruplarına ait , bazıları Quidditch takımlarına , bazılarıysa Gryfffindor simgeleri taşıyordu .
Yemek için aşağı indiler , dört kişilik bir masa vardı . Lavaboda , birkaç tabak kendiliğinden yıkanıyordu . James annesine kulüp olayını anlattı . James tekrar heyecanlı bir sesle "O kulübe kesinlikle katılacağım ." dedi ve sırıttı . Annesi ona dönüp "Lily de o kulüpte mi ?" dedi takılarak James "Onla alakası yok anne ." diye mırıldandı ve kaşları çatık bir halde salatasına geri döndü . Sirius "Ne ? Ona anlattın mı ?" diye ciyakladı . James havadan sudan bahseder gibi "Biliyorsun , tatilde hiçbiriniz olmayınca , onun hakkında konuşabileceğim biri lazım bana . Iki yaz önce bunu Sam'e anlattım ." dedi . Sirius , Sam'in kim olduğunu hatırlamaya çalıştı , James'in kuzeniydi galiba . James tavuğunu ağzına atıp devam etti "Ona o kadar söz verdirmeme rağmen , anneme ağzından kaçırmış . Bozulmaz yemin yaptırmam gerektiğini biliyordum ." Sirius güldü . James'in annesi de salatasını karıştırırken "Bunu ilk bana anlatmalıydın ; gördüğün gibi , ne kadar uğraşsan da benden bir şey gizleyemezsin ." dedi ve James'in saçlarını karıştırdı .
* * * *
Lily ve Emma , Lily'nin odasında oturuyorlardı . Yani Lily ve Petunia'nın odasında , o hala okuldan dönmemişti . Oda daha çok mavi tonlarındaydı , mobilyalarsa beyazdı . Ranzanın alt katı Lily'nindi . Kapının tıklandığını duyunca Emma'yla Lily hemen aşağı indiler .
Kapıdan çıkan Petunia çantasını yere attı . Lily hemen koşup kız kardeşine sarıldı . Boyları arasında biraz fark vardı . En başta şaşırsa da Petunia da ona sıkıca sarıldı . Uzun bir süre sonra ayrıldılar . Emma daha önce onların evine gelmediği için onları tanıttı , tokalaştılar . Bayan Evans , Emma için kızların odasına bir yatak daha yapmıştı . Camın yarısına kadar gelen karları izleyerek uykuya daldılar .
Lily , Emma ve Petunia hediyelerin çoğunu açmışlardı . Lily kırmızı bir paketi eline alarak "Bu kimin acaba?" dedi ve döndürmeye başladı . Emma yandan sarkan bir etiketi eline aldı ve okudu "James Potter'dan mutlu noeller geçirmen dilekleriyle . Diagon yolundan alınmış ." Lily eliyle ağzını kapattı "Ona hiçbirşey almadım !" Petunia da kendi hediyelerini açıyordu "O çocuktan zaten nefret etmiyor muydun ? Salla gitsin ." dedi . Lily "Doğru söylüyorsun ." dedi ve paketi açtı . Kalın kapaklı , kenarları yaldızlı beyaz bir kitap vardı şimdi elinde . "Vay canına ." dedi ve kitabı elinde döndürmeye başladı "Yepyeni bu !" Kitabın içini açtığındaysa bomboştu . Şaka mı bu diye düşündü Lily . Sonra kitabın içinde bir not daha buldu "Artık kendi kitabını yazabilirsin." diye sesli okudu "Bu defter gibi , yani ben bir kitap yazayım diye almış ." Emma "En azından ona bir mektup yaz ." dedi , Lily kafasını salladı ve Emma'nın ona aldığı Kartal tüyü kalemle James'e bir teşekkür mektubu yazdı . Üzerinde kehribar rengi benekler olan kar beyazı baykuşuna verdi ve diğer hediyeleri açmaya koyuldu .
