"Bak, hayattayım."

3.4K 171 116
                                    

Bayan Potter'ın beraberinde herkes James'in başına üşüştü. Bay Potter, James'in başına baktı "Pansuman yapalım." O sırada James sağ dirseğinin üzerinde doğruldu "Tamam, tamam iyiyim." dedi ve sonra da güldü. Bayan Potter kaşlarını çattı "Saçmalama James kalk da seni hemen içeri götürelim." dedi hızlıca. Sirius'un desteğiyle ayağa kalktı ve eve girdiler. Lily birisinin ateşi söndürmesi gerektiğini düşünerek arkasına baktı ama çoktan sönmüştü ve geriye sadece hafif siyah dumanlarla yanık otlar kalmıştı.

Bayan Potter, James'in direnişleri üzerine onu sertçe salondaki koltuğa oturttu. O sırada Evans'lar gelmişti, "Ne oldu böyle?" dedi Bayan Evans, James'in kolunu ve diğerlerini incelerken. "Ölüm yiyenler." dedi Sirius "Bir anda çıktılar işte." Bay Evans "Peki ya birimize birşey olsaydı?" dedi. Bayan Potter alnındaki teri sildi "Neyse ki biz onlara karşı koyabilecek insanlarız ancak herkes bizim kadar şanslı olmuyor." Bayan Evans'ın yanına oturdu "Size böyle birşeyi asla yaşatmak istemezdik, bizim yüzümüzden tehlikede kaldınız yani, gitmek isterseniz anlarım."

Bay Potter onlara döndü "Ah hayır durun. Bakanlığı buraya çağıracağım, ne yapılması gerektiğine onlar karar vermeli ve onlar gelene kadar burada kalmanız gerek. Ayrıca size bir koruma büyüsü yapacaklar, gitmek size daha mantıklı gelse de büyü yapılmadan önce bizim korumamız altında olmanız gerek." dedi sözlerinin onları ikna etmiş olmasını umarak, bu konuşmayı daha önce yapmış gibiydi. Bay Potter onlara baktı "Hayır, ben de tam tersine burada daha fazla kalmamızın sorun olup olmayacağını soracaktım. Çünkü, kendimizi onlardan asla koruyamayız." dedi ve Bay Potter ona anlayışla baktı.

Ayağa kalkıp pantalonunu düzeltti "Ben bakanlığa mektup yazayım ve tatlım sen de evin etrafına kalıcı bir koruma büyüsü yap." dedi olay sanki hemen hallolmuş gibi. Sonra James, Lily ve Sirius'a döndü "Ah, siz üçünüz, üçünüzün başı büyük derde girecek."
"Ne? Neden?" dedi, Lily.
"Yaşınız tutmadan okul dışında büyü yaptınız, kimin ne yapıp ne yapmadığı belli olmayan bu günlerde 15 yaşındaki üç çocuğun az önce kullandığı büyülere bakarsak, üçü de şüpheli konumunda."
"Yaptığımız büyüler tamamen savunmak içindi, saldıranlar onlardı, suçlular da. Biz değil." dedi Sirius öfkeli bir şekilde.
Bayan Potter sakin bir şekilde ona baktı "Umarım okuldan direkt atılmayıp konseye çağırılırsınız da bunları konsey başkanına da güzelce anlatabilirsin."

Okuldan atılmak mı? Lily bunu düşünmemişti, bu bir kabus olurdu. Başını ellerinin arasına alarak eğildi Ailesini ve arkadaşlarını savunduğunu için onu okuldan atamazlardı. Yani atmamalarını umuyordu.
Bay ve Bayan Evans, Bay Potter'dan daha fazla bilgi alabilmek için onunla beraber yukarı çıkmışlardı.

Bayan Potter, James'in alnına bandajı sabitledikten sonra koruma büyüsü yapmak için bahçeye çıktı. James koltukta doğrulup, Lily'ye baktı "Iyi misin?" Lily kafasını kaldırmadı "Asıl sen iyi misin?" James "Abartmayın, her Quidditch antrenmanında alnımda bundan bir tane oluyor." dedi ve Sirius'la ikisi güldüler. James uzanıp Lily'nin elini yüzünden çekti "Neyin var Lily?" dedi bu sefer daha ciddi ve cevap almayı isteyen bir sesle.
Lily doğruldu "Hadi ama, az önce neredeyse ölüm yiyenler tarafından öldürülecektik. Ailem ölebilirdi, siz ölebilirdiniz..." ellerinin tekrar titremeye başladığını hissediyordu. James onu süzdü ve eliyle kendisini gösterdi "Bak hayattayım," Lily dirense de kızın elini tuttu "sen de hayattasın ve hiçbirşeyin yok. Olmayan şeyler için kendini bu kadar yıpratamazsın." Lily de bu sefer ona baktı "Az önce annen ve baban yanımızda olmasaydı bunu diyemezdin biliyorsun değil mi?" dedi hafif bir öfkeyle "Her şey, her şey o kadar basit ki, birden evini basarlar ve gözlerini kırpmadan hayatını sonlandırırlar, sebebini bile bilmeden. Sadece öldürmek için. Hele de bulanıksan," dedi bu iğrenç bir kelimeymiş gibi "benim gibi."
"Yapma ama." dedi James "Sen bile bu durumun üstesinden gelemiyorsan sanırım benim gidip astronomi kulesinden kendimi atmam gerek. Ah tabi kucağımda Sirius'la beraber." dedi Sirius'a bakarak. Ikisinin gülmesi üzerine Lily de hafifçe gülümsedi. James sağ eliyle kızın yanağını sardı "Hem zorluklar olmazsa," ona doğru eğildi "yaşayacak birşeyin olmazdı."

Lily, buz gibi yanaklarında James'in sıcak elleri varken biraz rahatlamış olabilirdi ancak dudaklarında onunkileri hissedince hepten irkilmişti. İkinci kez, gerçekten bir şeyi istediğini hissediyordu, sebebini bilmiyordu ama James'in onu öpmesi, onu o kadar doğru ve güven dolu hissettiriyordu ki, başka bir şey yapmasına gerek kalmıyordu. Alnındaki bandaja dokunmamaya dikkat ederek elini saçlarına daldırdı, kendisinin de giderek sıcakladığını hissedebiliyordu. James'in bir eli hala yanağında, öbürü sırtına inmişti. Onun nefes alışını ve kalbinin atışını bile duyabiliyordu, ona doğru daha da eğildi. Ve şunu farkı edebiliyordu ki; bu, sadece James'in sevgisine bir karşılık değildi. Onu gerçekten seviyordu.

Sirius'un öksürmesiyle ikisi de ayrıldı, ancak hala koltukta birbirlerine dolanmış bir şekilde duruyorlardı. "O kadar romantiksiniz ki ağlayacağım," dedi alayla "ya da sadece iğrenebilirim." ancak ikisine gülümseyerek bakıyordu.
James, onu duymazdan gelerek gözlerini Lily'ye çevirdi ve alnına düşen kızıl saçlarını kulağının arkasına attı. Lily onu yine öpmek istiyordu, aslında öpmek ve bir daha ayrılmamak istiyordu ama ona sadece sarıldı. James'in omzunun arkasından sırıttığını hissedebiliyordu.

James ona daha da sıkı sarılırken "Gel şuraya Patiayak." dedi ve Sirius'un diretmeleri üzerinde sağ kolunu uzattı ve onu da kendisine çekti, Sirius'u da aralarına alarak üçlü sarıldılar. "Remus, Peter ve ben kucaklaşmak istediğimizde bunun sana çok kızca geldiğini sanıyordum Çatalak? dedi alayla, Lily kıkırdadı. "Sirius, 3. Sınıftaydık ve şunu sürekli hatırlatıp durma."

Bayan Potter içeri girdi "Çocuklar galiba bu size." dedi ve bir mektup zarfı uzattı. Lily zarfı eline aldı. Üzerinde üçünün de adı yazıyordu. Onlarında okuyabilmesi için James ve Sirius'un ortasına geçerek mektubu açtı ve katlanmış kağıdı açtı, sihir bakanlığının mührü vardı.

Lily okuduktan sonra başını kaldırıp, Bayan Evans'a döndü "Reşit olmamamıza rağmen okul dışında büyü yaptığımız için duruşmaya çağırılıyoruz. Ama iyi yanından bakalım, Bayan Potter duruşmaya bile çağırılmadan direkt olarak atılabileceğimizi söylemişti." dedi yavaşça. "Saçmalık." dedi Sirius yüzünde bıkkın bir ifadeyle "Böyle bir olay için duruşmaya çağırılmamız bile saçmalık."
James kağıda baktı "Ne zamanmış?" Lily yazıyı tekrar inceledi "Tam bir hafta sonra ve 24.42'de. "
"Tanrım ne kadar dolu olmalılar," dedi Bayan Potter "normalde yarın 6'da çağırmalarını beklerdim." Lily'ye baktı "Demek ki bir hafta daha buradasınız." Elindeki dosyaları masaya bırkatı "Buradan Londra'ya ineriz, ve ah düzgün giyinmeniz gerek."

Lily, pijamalarını giymiş yatağında öylece tavana bakıyordu, uykusu hala yoktu. Petunia odaya girip sessizce kendi yatağına geçti ve ona arkasını döndü, Lily ona pek aldırış etmemeye çalıştı. Bugün çok uzun olmuştu, akşam yaşananları düşününce içini tekrar bir korku kapladı. Ayrıca bir Muggle doğumlu olarak, ölüm yiyenlerin hep ilk seçeneği olacağını biliyordu, kendini buna alıştırsa iyi ederdi. Ve sonra James'i düşününce gözlerini kapadı; siz korkunç bir kabus görürken, annenizin elinde size hazırladığı ılık sütle gece yarısı sizi o kabustan uyandırması gibiydi. Yatakta yan döndü, içini bir sıcaklık dalgası kaplamıştı.

"Sence bir daha gelirler mi?" dedi Petunia, sesi o kadar kısık çıkmıştı ki Lily neredeyse duyamamıştı. "Gelseler bile," dedi "koruyucu kalkanı aşamazlar."
Petunia ona döndü "Sana korkutucu geliyorlar değil mi?"
Lily yutkundu "Neden?"
"Gelmeliler de." dedi Petunia "Kendini onlardan korumalısın. Kafanı uçurtmak istemezsin."
"Tuney kapa çeneni." dedi Lily sinirli bir şekilde "Bir bildiğin yok ve işler senin sandığın kadar kolay değil."
"Yani şimdi de bana onları savunuyorsun."
"Savunmuyorum! Demek istediğim ben de kafanın uçmasına çok meraklı değilim ama sen öyle görünüyorsun."

Petunia ağzını açmıştı ancak Lily hışımla arkasını dönüp ışığı kapattı. Ona bu kadar sert davranmak istemezdi ancak bir abla olarak hiç yardımcı olmuyordu. Gözleri komidininin üzerindeki zarfa takıldı. Pek tanıdık gelmemişti, kimden geldiğine bakmak için kalkacaktı ki onun Severus'tan gelen ve James yüzünden okuyamadığı mektup olduğunu hatırladı, sabah okumayı daha uygun bularak gözlerini kapadı.

Gerçekten bu bölüme düzgün bi başlık bulamadım, ama bu zaten bi ara bölüm gibiydi ve bi değişiklik yaparak yayımlamak için aradan aylar geçmesini beklemedim shjshsksjsk neyse umarım beğenirsiniz artık daha sık yazmaya çalışıcam :D

Harry Potter ÇAPULCULARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin