Lily , Emma'nın getirdiği kaymak birasını içiyordu . Dudağının üzerindeki köpükleri elinin tersiyle sildi . Omzunu Emma'nın omzuna vurarak "Başkan olmam arada sırda kural ihlali yapmayacağım anlamına gelmiyor , değil mi ?" dedi , ikisi de kıkırdadılar . Ortak salon , bütün gün Hogsmade yollarında donmuş öğrencilerle doluydu . Lily için burayı tekrar dolu görmek iyiydi . Kimse , ortak salonun ortasında kaymak birası içen bir başkanı fark etmiş gibi görünmüyordu . Lily gülümsedi .
James , Sirius , Remus ve Peter kahvaltı yapıyorlardı . Remus da her dolunay gecesinden önce olduğu gibi tırnaklarını kemiriyor ve kumral saçlarını çekiştiriyordu . Sirius "Bırak artık şunu !" dedi . Remus elleri saçlarında "Neyi ?" dedi , sesi çatlaktı . "Hep böyle endişeli görünmeyi tabiiki de !" Remus ellerini saçlarından çekti "Her seferinde sizi , hastane kanadında , yüzünüz yarıklarla doluyken görmek beni endişelendiriyor ." dedi . James "Hadi ama biz çok eğleniyoruz !"dedi , Remus'un anlamsız bakışları üzerine "Tabiiki de bu durum pek iyi değil ama bizim için endişelenme aylak !" diye ekledi . Peter gülümsedi . Remus şu an az da olsa iyi görünüyordu .
O sırada yanlarından geçen Lily , Remus'un omzunu dürttü "Geçen gün ödünç aldığım kitabı geri vermek için geldmiştim - Merlin ! Çok kötü görünüyorsun bir şeyin var mı ?" dedi . Remus kitabı alırken "Yok hayır , sadece uyuyamadım ." diye geveledi . Lily yeşil gözlerini , sanki göremediği bir şeyi görmeye çalışırmış gibi onun gözlerine dikti . Omzunu destek verircesine okşadı ve gitti . Sirius kıkırdayarak "İnek dayanışması ." diye fısıldadı .
Bütün gün boyunca Remus'un bu tedirgin halleri Lily'nin ilgisini çekmişti . Öğle yemeğinde Emma "Bu gün dolunay ." dedi , Lily ona dönüp "Neyi kastettiğini biliyorum ama dördü birden kurtadam falan olamaz ." dedi sinirli bir sesle . Emma "Ama başka bir açıklaması yok ! Her dolunayda aynı olaylar yaşanıyor , sonra dördü birden hastane kanadında her tarafları yarık bir biçimde ortaya çıkıyor ." dedi sabırsız bir şekilde . Lily biraz düşündü , eğer kurtadam olsalardı bile , Hogwarts bahçesinde öylece duramazlardı . Birileri onları görürdü . "Pekala Emma , bu akşam onları takip edelim . Onların normal olduğunu sana kanıtlayacağım ." dedi sonunda . Emma gülümseyip "Güzel ." dedi .
Akşam yemeğinden sonra ortak salonda oturuyorlardı . Lily "Artık aşağı inmeleri gerek ." dedi sabırsızlıkla Emma "Biraz bekle şimdi gelirler ." dedi ve merdivenden inen çapulcuların ayak sesleri duyuldu . Ikisi de planladıkları gibi önce onların gtmesini bekledi . Görünürden kaybolduklarında Emma "Hadi ." dediler ve arkalarından koştular .
Bahçeye çıkan kapıya giden yoldalardı . Emma ve Lily onların 10 metre kadar arkasından sessizce gidiyorlardı . Aralarında bu kadar az mesafe olmasına rağmen çapulcuların hararetli konuşması duyulmuyordu . Sonunda dışarı çıktılar .
Alaca karanlığın son dakikalarıydı ve hava bulutluydu . Ayrıca muhteşem bi fırtına vardı , Lily bir an uçacağını zannetti . Üstelik çapulcuların aksine , üzerlerinde sadece cüppeleri vardı . Pek işe yaradığı söylenemez .
Lily ve Emma bir çalının arkasına geçip onları izlemeye koyuldular . Şamaracı söğüte doğru gidiyorlardı . Lily'nin işaretiyle onlara daha yakın olan bir çalıya giderken , Lily'nin ayağı takıldı ve Emma'nın üzerine düştü . Biraz fazla ses çıkarmışlardı .
Çapulcuların başları aynı anda onlara döndü . İkisi de ayağa kalktılar , ayaz hala kemiklerine işliyordu . Remus "Hayır , hayır , hayır ." diye fısıldadı . Sirius "Gidin buradan !" diye bağırdı , sesi çok çaresizdi . Tekrarladı "Gidin !" Lily ve Emma ise , sanki görünmez kelepçeler onları yerinde tutmaya zorluyormuş gibiydi .
O sırada bulutların yeri çoktan değişmişti . Yuvarlak , beyaz , benekli dolunay ortaya çıktı . Remus'un gözündeki korku artık olabileceğinin en fazlasıydı . Lily neler oluyor diye düşündü . Hiçkimse kurtadama dönüşmemişti .
