Vee sonunda geldim!
Şimdiye kadar yazdığım en uzun bölüm oldu. İnanın bu bölüm için çok düşündüm ve saatlerce bilgisayarın başında kalkmayıp oturdum bölümü yazdım.
Sizden tek istediğim düşüncelerinizi belirtmeniz.
Bölümü geçen bölüm için en uzun yorumu yapan cananekimler e ithaf ediyorum.
Kapağımızı nasıl buldunuz?
Multimedyada ki şarkıyı muhakkak dinleyin*
Son olarak Facebook sayfasına gelmeyenleri bekliyorum! (:
-Yeşil Peri Wattpad
Keyifli okumalar!
----
Bahçede ki salıncakta Kerem'le sarmaş dolaş uzanıyorduk. Ağaç evde ki duygusal anlarımızdan sonra birazcık da olsa fenalaşmıştım. O kadar çok ağlamıştım ki, uzun zamandır bunu istediğimi fark edememişim bile.
Son zamanlarda fazla dolmuştum, her şey o kadar üst üste gelmişti ki bazı şeyleri görememiştim bile. Mesela Kerem'in bana olan aşkını görememiştim uzun zamandır. Belki de o kadar kafam doluydu ki bunu fark etmemiştim.
Babamla Kerem'in arasının bozuk olması, Kerem'in anne ve babasının bizi istememesi, Koray'ın bana takmış olması, bebeğimin sağlığı derken iyice bunalmıştım. Ve Kerem'i ihmal etmiştim.
Şimdi bunları düşünürken ne kadar büyük hata yaptığımı farkına varıyordum, ben resmen sevgilimi ihmal etmiştim ya!
"Seni çok ama çok çok seviyorum." Diye mırıldandım Kerem'in boynuna ıslak bir öpücük bırakırken. Ellerini daha da sıkılaştırıp beni iyice kucağına yerleştirdi.
"Sen ne mükemmel varlıksın öyle." Şakacığıma öpücük bırakırken hafifçe kıkırdadım. Ben bu adamı çok seviyordum, her şeyden önce o benim canımdı. Bebeğimin babası, benim geleceğimdi.
"Üşüdüysen gidelim mi?"
Burayı bırakmak istemiyordum, elimde olsa hiç buradan gitmezdim. Burası huzurdu. Tanıdık kimse yoktu, şehirden uzak, gürültüden uzak mükemmel yeşillik bir alandı.
Yanımda sevgilim, karnımda bebeğimiz ve bu muhteşem ev.
İnsan daha ne isterdi ki?
Ama her şeyden önce merak ettiğim burası bizim miydi? Tamam, Kerem ağaç evi bize göre tasarlamıştı ama başka hiçbir şey söylemedi ki. Belki de sadece ağaç evi bize göre yapmış geri kalanı başka birisine aitti?
Bu düşünce ile kaşlarım istemsizce çatıldı, moralim anında eksilere düşerken Kerem'e belli etmemek için hafifçe gülümsemeye çalıştım. Tabi ne kadar başarabilirsem.
"İyi olur."
--
Aradan geçen iki haftadan sonra aslında her şey normaldi, hayatımız aynı monotonlukla devam ediyordu, Tuana sık sık uğrayıp benimle ilgilenmişti. Onu da çok özlüyordum. E tabi evli bir kadın olunca üzerine düşen sorumluluklar oluyordu o da bunları yerine getirdiği için fazla görüşemiyorduk.
Tabi ben nereden bilebilirim ki evli bir kadının yapması gereken sorumlulukları? Peh!
Bunun dışında artık hamileliğimin sekizinci ayına girmiştim. Gün geçtikçe heyecanım artıyordu, doğuma çok az bir zaman kalmıştı ve ben bebeğimi kucağıma alacağım anı iple çekiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeşil Peri (Peri Serisi 1) ASKIDA
FanfictionBen anne olamam ki. Bar işleten, her gün sabah akşam demeden alkol içen, daha evi bile temizleyemeyen, yemek yapmayı bile bilmeyen anne mi olurmuş hiç? Ben daha kendime bakamıyorum bir bebeğe nasıl bakacağım? Bir bebeğin bezini nasıl değiştirec...