Oturduğum yerden rahatsızca kıpırdandım. Uzun süre hareket etmeyince bütün kaslarım ağrıyordu. Artık iyice hamileliğin son dönemlerine giriyordum. Ve ah! Karnım kocaman olmuştu. Bazen içimde bir bebekten fazla olduğunu düşünüyordum, o kadar büyüktü ki önümü göremiyordum.
Penguen gibi etrafta dolanıyordum ve Kerem'in sürekli dalga geçen tavırlarına katlanmak zorunda kalıyordum. Hayır, yani hamileliğim boyunca belki birazcık fazla yemek yemiş olabilirim ama bu tamamen bebeğimle alakalı bir durum. Yoksa ben çok yer miyim? Hiç.
Annemlerin evinde bayılmamın üzerinden tam tamına üç ay geçti. O günden sonra her şey yavaş yavaş yoluna girmeye başladı. Annem ve babam beni zorda olsa afetti. Hastanede yatarken yüzlerinde ki korkuyu bir türlü unutamıyordum. Onları çok üzmüştüm ve bunu düşündükçe içimde bir şeyler milyonlarca parçaya ayrılıyordu.
Babam arada laf sokuştursa da bana kıyamıyordu. Ama aynı şey Kerem için kesinlikle geçerli değildi. Babamın Kerem'e tahammülü tamamen sıfırlanmıştı. Kerem konuştuğu an yerinde huzursuzca kıpırdanmalar, göz devirmeler, laf sokmalar.
Babamın tipi o kadar komik oluyordu ki gülmemek için kendimi sıkıyorum ama bir yandan da bebeğime bir şey olacak diye deli gibi korkuyordum.
Bunun dışında Koray ve Ayça'dan hiç ses seda yoktu bazen aklımdan tamamen çıkıyorlardı ama aklıma geldikleri zaman ise ağlayacak duruma geliyordu, bu kadar sessiz kalmaları hiç hayra alamet değildi. Ama elimizden yine de bir şey gelmiyordu.
Bekleyip görecektik.
Kerem'in anne ve babasından da aynı şekilde hiç ses soluk çıkmıyordu arada bir Kerem'i arayıp iyi olup olmadığını soruyorlardır o kadar. Hiç gelinimizi soralım ya da torumuzun sağlığı yerinde mi diye sorma gereği duymuyorlardı. Ama bende Zeynep'sem bebeğim doğduğu zaman onlara göstermeyecektik. Onlar hiçbir şeyi hak etmiyorlar.
Aa! Size bahsetmeyi unuttum. Tuana ve Can evlendiler. Çok sade ama oldukça şık bir düğün yaptılar. Aslında onların düğününü hatırlamak istemiyorum. Sinir krizi geçirmiştim Kerem yüzünden, neymiş o adam bana bakıyormuş şu çocuk beni süzüyormuş bilmem ne!
Hem düğünden erken ayrılmak zorunda kaldık hem de benim bütün sinir sistemimin için etti beyefendi.
Bunların hepsinin haricinde bebeğimizin cinsiyetini göremedik, ikinci gittiğimizde de bize arkasını dönmüştü küçük cadı bizde Kerem'le bir daha ki sefere öğrenmeme kararı aldık.
Doğuma kadar bekleyecektik ama içim içime sığmıyordu bir türlü, doğum yaklaştıkça heyecandan ölecek gibi oluyordum.
Vee ah, bunların içinde en önemlisi. Hala evlenme teklifi almadım. İnanabiliyor musunuz? Yedi aylık hamileyim ama hala evli değilim, evli olmayı geçin evlenme teklifi bile almadım, ah hadi bunu da geçiyorum azıcık ucundan çıtlatmıyor bile ya insan hiç mi bir şey söylemez?
Ama yok ağzını açmıyor arada laf atıyor geçiştirip konuyu kapatıyor. Bu konu hakkında patlamam yakındı.
"Hayatım?"
Bakışlarımı televizyondan çekerek Kerem'e yönelttim, tedirgin bir şekilde yanıma oturdu. Ellerini saçlarından geçirmesi ve bakışlarını benden kaçırması hiç hayra alamet değildi.
Yine ne olmuştu?
"Sorun ne?"
Sorumu es geçerek bakışlarını benden uzak tuttu, elini karnıma getirip yavaş hareketlerle okşamaya başladığında, aklımda ki bütün düşünceler uçup gitmişti. Kendimi biraz daha koltuğa yayarak iyice yerleştim. Gözlerim anında kapanırken kendimi anın büyüsüne bıraktım.
"Acaba diyorum..
Sessizce konuşarak beni iyice mayıştırırken dudaklarından birkaç kıkırtı kaçtı, bu yine bir şeyler karıştırıyordu ama kötü bir şey olmadığı kesindi. İçimin bir anda rahatladığını hissettim.
"Hıı?" diye mırıldandım kedi gibi. Bana iyice sokulup ellerinin üzerimde ki badinin eteklerinden tutup göğüslerime kadar sığırdı.
Dudaklarını karnıma bastırırken "Sevişsek mi?" diye mırıldandı.
——
Arkadaşlar bölüm beklediğinizi biliyorum ama yazamıyorum ilham perileri Yeşil Peri için gelmiyor.
Yarın sabah yurtdışına çıkıyorum ve gitmeden bir şeyler yazayım size dedim iki sayfacık oldu ama genel olarak özetledim hikâyeyi. İki hafta sonra geri döneceğim o zamana kadar emin olun düşüneceğim ya gelince hikâyeyi final yapacağım ya da yaz tatili olduğu için kafamı toplayabilirsem yazmaya devam edeceğim.
Her şey size bağlı, ne istediğinizi bana bildirin.
Görüşmek üzere..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeşil Peri (Peri Serisi 1) ASKIDA
FanfictionBen anne olamam ki. Bar işleten, her gün sabah akşam demeden alkol içen, daha evi bile temizleyemeyen, yemek yapmayı bile bilmeyen anne mi olurmuş hiç? Ben daha kendime bakamıyorum bir bebeğe nasıl bakacağım? Bir bebeğin bezini nasıl değiştirec...