Öğlene doğru yataktan çıktığımızdan beri televizyonun karşısında ki kanepe de yatıyordum. Kerem mi?
Ah canım sevgilim sabahki sevişmemizden sonra enerji depoladığı için bugün kahvaltıyı kendisinin yapacağını söyledi, hâlbuki ki her gün kendisi yapıyor.
Kendi kendime kıkırdadım, bu adamı çok seviyordum. Yani sonuçta benim gibi birisini çekmek kolay değil elbette. Komple sorunum. Ben nasıl anne olacağım hala bilmiyorum ama bebeğimiz için en iyisini yapacağım.
Elimi karnımda birleştirip "Sen acıktın mı bir tanem?" Diye fısıldadım. Dudaklarımdan bir kıkırdama daha döküldü. Bebeğimi hissedemiyordum ama onunla böyle konuşmak bile beni bu kadar çok mutlu ediyorsa kucağıma aldığımda, kokusunu içime çektiğimde, onu öptüğümde kim bilir ne hissederdim.
"Sevgilim ve bebeğim acıkmış mı?" Kafamı çevirip Kerem'e baktığımda boynundan geçirdiği çiçekli mutfak önlüğü, elinde bardaklarla o kadar komik duruyordu ki kendimi tutamayıp büyük bir kahkaha patlattım.
"Az önce seviştiğim adam bu muydu cidden?" Ben kahkahamı durduramazken Kerem bana sinirli bir bakış attı.
"Kahvaltıdan sonra görürsün sen, dua et açsınız. Biliyorum ben sana ne yapacağımı." Kahkaham yavaş yavaş sönüp yerini tebessüme bırakırken Kerem'e dil çıkardım bazen korkuyordum bu ayıdan. Ne yapacağı hiç belli olmaz bunun.
Yerimden yavaşça kalkıp Kerem'e doğru ilerledim, arkasına bana dönüp hafifçe sırıttı. Kollarımı kocaman açıp sarıldım ona. Sanki birisi onu benden alacakmış gibi sarıldım, hiç bırakmayacakmışım gibi sarıldım.
Boynuma ıslak bir öpücük kondurdu "Sen ve bebeğimiz hayatımın tek mucizesiniz." Gözlerim hafiften dolarken kollarımı boynuna daha sıkı doladım.
"Sende bizim her şeyimizsin."
-----
Yaptığımız şahane kahvaltıdan -Kerem'in beni öperken yumurtaları yakması hariç- sonra hazırlanıp yola koyulmuştuk. Arabanın camından içeriye süzülen temiz havayı içime çektim. Uzan zamandır evden çıkmadığım içim ciğerlerim bayram etmişti.
Güneşi özlemiştim, tenimi yakmasını, gözlerimi kısmayı bile özlemiştim var mı dahası?
Hastaneye doğru giderken heyecandan yerimde duramıyordum ama en sonunda Kerem kızınca yerime gömülmek zorunda kaldım. Kalbim sanki kilometrelerce koşmuşum gibi atıyordu, bir bağımlının uyuşturucuya ihtiyaç hissederken eli ne kadar titrerse benim ellerimde öyle titriyordu. Bebeğimin kalp atışlarını duyacaktım, onu görecektim. Ve en önemlisi cinsiyeti öğrenecektim.
"Sence her şey yolunda mı?" tedirginlikle Kerem'e sordum.
"Tabi ki de her şey yolunda hayatım." Evet, ben ve bebeğim belki sağlıklıydık ama her şey yolunda değildi işte. Akşam babamın yanına gidecektik, aylarca görmediğim babamın yanına. Hamile olduğumu öğrenince vereceği tepkiden deli gibi korkuyordum, eğer babam yanımda olmazsa kahrolurdum.
"Geldik." Kerem'in sesi üzerine derin bir nefes alıp arabadan indim. Önümüzde ki hastane Kerem'in eski çalıştığı yerdi. Bu ay Kerem yeniden işe başlayacaktı aslında o hiç gitmek istemese de ben zorlamıştım onu. Bütün gün benimle oturup ne yapacaktı ki?
Kerem elimi tutunca güvence verir gibi gülümsedi. Aynı şekilde gülümseyip yürümeye başladığımızda birisi tarafından izleniyormuşum gibi hissettim. Kafamı hastanenin köşesini çevirdiğimde hafif bir karaltı görür gibi oldum ama saniyesinde yok oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeşil Peri (Peri Serisi 1) ASKIDA
FanficBen anne olamam ki. Bar işleten, her gün sabah akşam demeden alkol içen, daha evi bile temizleyemeyen, yemek yapmayı bile bilmeyen anne mi olurmuş hiç? Ben daha kendime bakamıyorum bir bebeğe nasıl bakacağım? Bir bebeğin bezini nasıl değiştirec...