Ufak bir yanlış anlaşılma olmuş sanırım. Zeynep’le Kerem birlikte olmadı. Sadece öpüştüler. Zeynep Kerem’i yeni tanımasına rağmen ona teslim olduğu için yaptığın şeyin hata olduğunu düşünüyor.
İyi okumalar!
1 HAFTA SONRA
Tam 1 hafta oldu. O geceden sonra kos koca 1 hafta. Kerem ne beni aradı ne de sordu. Bara bir kere bile uğramadım evden dışarı çıkmadım. Tuana’ya ne zaman sorsam hiç uğramadığını söyledi. Kerem’in büyüsüne kapılmaktan hep korkuyordum ve korktuğum başıma geldi. Evet aşık değilim bu kadar kısa sürede bu mümkün olamaz ama..
Lanet olsun onu o kadar çok özledim ki!
Bu kadar aptal olduğum için defalarca kez kendime kızıyorum ne bekliyordum ki? Kerem’in beni aramasını mı? Özlemesini mi? Umurunda bile değilim onun. Zaten kendisi istedi bir daha görüşmemeyi ve ben buna rağmen onunla uyudum, onun öptüm.
Evet, ben onu öptüm. Zeynep Yılmaz bir erkeği öptü. Aah! Bu çok garip geliyor her gün ya da her ay birileriyle öpüşen bir insan değilim. En son ne zaman öpüştüğümü bile hatırlamıyordum. Ama Kerem bütün duvarlarımı yıktı. Beni değiştirmeye başladı şu kısacık zaman da.
Telefonumdan gelen sesle yatağımdan kalkıp masanın üzerinde ki telefonumu kulağıma götürdüm.
“Zey nasılsın?”
“İyiyim canım. Bir sorun mu var? Kerem mi geldi yoksa?” Bir an da içime kaplayan sevinçle masanın kenarına tutundum.
“Aa-a şey Kerem gelmedi abisi geldi. Seni soruyor.” Abisi mi? Neydi adı? Iım. Koray evet evet Koray. Benimle ne işi vardı ki onun? Kerem’e mi bir şey olmuştu?
“Ne istiyormuş?”
“Bilmiyorum. Seninle konuşması lazımmış. Gelsen iyi olur.”
“Tamam geliyorum. Görüşürüz.”
Telefonumu elimde sallayıp düşünmeye başladım. Benimle ne konuşabilirdi ki? Önemli bir şey olsa bu kadar beklemez telefon numara mı isterdi sanırım. Ya da Tuana’ya söylerdi. Aslında Kerem’le aralarının neden bozuk olduğunu da merak ediyordum belki Koray anlatırdı. Onunla konuşmamın faydası vardı.
Hızlıca duş alıp üzerime rahat bir şeyler geçirdim. Arabaya atlayıp bara gittim. Çok geçmeden bara gelmiştim. İçeri girdiğim de yoğun sigara kokusu başımın dönmesine neden olurken hemen karşımda ki masada oturan Koray’ın görmem kısa sürdü.
Yavaş adımlarla yanına doğru yürüdüm. Gülümseyip ağayı kalktı ve oturmam için yanında ki koltuğa elini uzattı. Gülümseyip yanına oturdum. Bu adamla ne konuşacağımı bilmiyordum. Onu tanımıyordum bile.
“Benimle konuşmak istemişsiniz.” Diye konuya girdim direk. Bu hareketim onu biraz şaşırtmışa benziyordu.
“Aa evet şey aslında ben seni daha yakından tanımak istiyorum.” Hafifçe tek kaşımı kaldırıp Koray’a baktım. Beni daha yakından tanımak istiyordu öyle mi? Ah! Kerem’den daha düşünceli olduğu her halinden belliydi.
Öküz bana bir kere bile bunu söylememişti. Koray’a ne diyeceğimi bilemiyordum. Birkaç dakika boş boş yüzüne baktım.
“Yani ben ne diyeceğimi bilemiyorum.”
“Kerem’le aranız da bir duygusal yakınlaşma yok sanıyorum. Yani bana öyle söylemişti.” Duyduklarım karşısında yüzümün asılmasına engel olmadım. Öyle mi söylemişti benim için?
“Kesinlikle öyle bir şey yok. Ben sadece biraz şaşırdım.”
Hafifçe gülümseyip “Pekala şöyle yapalım. Bu akşam yemeğe bize gel zaten annemle babamla tanışıyorsun. Ne dersin?”diye sordu.
Tabi ki de kabul etmeyecektim. Her ne kadar annesiyle babasını tanısam da buna hiç gerek yoktu. Sonuçta Koray’ı daha yeni tanıyordum. Ama bir yandan da Kerem’i görme ihtimalim vardı. Önüme gelen fırsatı elimin tersiyle itmeyecektim.
“Aslında olabilir.” Deyip gülümsedim. Aldığı cevap karşısında Koray’ın yüzünde ki gülümseme daha da büyüdü.
“O zaman bu akşam bizdesin.”
~~~
Kerem Sayer
1 hafta oldu onu görmeyeli. Bir korkak gibi kaçtım. Onu görmemek için kaçtım. Ona kapılmamak için kaçtım ondan kaçtım. Belki de bizden kaçtım. Olmayan bizden.
Şu bir hafta içinde kaç tane kadınla yattığımı hatırlamıyorum. Onu böyle unutmayı denedim. Her baktığım kadında onun yüzünü gördüm. Her yattığım kadın için sanki ona ihanet ediyormuşum gibi hissettim.
Hiçbir kadınla sarılıp uyumadım. İşim bittikten sonra hepsini gönderdim. Onunla birlikte uyuduğumuz yatakta kimseyle olmadım. Olmak istemedim. Belki de bir şeylerin sadece ikimize özel olmasını istedim.
“Ne düşünüyorsun kardeşim.” Koray piçinin sesini duymamla düşüncelerimde ayrılıp ona doğru baktım.
“Ne istiyorsun?”
“Zeynep akşam yemeğine geliyor. Haber vermek istedim belki sende bize katılırsın.” Sinirle ayağa kalkıp yumruğumu Koray’ın gözüne geçirdim.
“Sakın ona dokunmak ya da aşık olmak gibi bir hata yapayım deme orospu çocuğu.” Diye tısladım.
Koray kollarından destek alıp doğrulmaya çalışırken kahkaha atıyordu. Onun bu halleri daha çok sinirlenmeme sebep oldu.
“Ne oldu Kerem Sayer? Zeynep’in de benimle yatacağından mı korkuyorsun.” Hiç vakit kaybetmeden karnına tekme attım.
“Piç kurusu Zeynep öyle bir şey yapmaz. Sakın bir daha onun adını böyle pis şeylerde kullanma yoksa seni öldürürüm.” Ard arda birkaç tane daha tekme attım. Sinirim geçmiyordu. Hem bu piç kurusunu hem de Zeynep’e nasıl kabul ederdi teklifini?
“Şimdi arıyorsun onu ve akşam gelmemesini bir daha görüşmek istemediğini söylüyorsun.” Koray yerde inlemeye devam ederken bir tane daha tekme geçirdim.
“Duydun mu lan beni.” Diye bağırdım. Kafasını sallamakla yetindi. Yakasından tutup yüzünün yer yerine yumruklarımı geçirdim.
“Duydun dedim sana!”
“Du-duydum. Bırak.” Son bir kez daha yumruğumu yüzüne geçirdikten sonra sertçe yere fırlattım.
Orospu çocuğu.
Onun yüzünden sevdiğim kadın beni bırakıp gitti. Onun yüzünden bir daha aşık olamadım. Onun yüzünden bütün hayatım boyunca tam bir şerefsiz gibi yaşadım. Onun yüzünden her gece farklı kadınların yanında sabahladım.
Ama izin vermeyecektim.
Onu elimden almasına izin vermeyecektim.
Zeynep’e dokunmasına izin vermeyecektim.
Çünkü benim olana kimse dokunamaz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeşil Peri (Peri Serisi 1) ASKIDA
FanfictionBen anne olamam ki. Bar işleten, her gün sabah akşam demeden alkol içen, daha evi bile temizleyemeyen, yemek yapmayı bile bilmeyen anne mi olurmuş hiç? Ben daha kendime bakamıyorum bir bebeğe nasıl bakacağım? Bir bebeğin bezini nasıl değiştirec...