Kollarım koptu yazarken. Baya zorlandım aslında bölümü yazarken neden böyle oldu anlamadım. Neyse asıl konumuza gelirsek geçen bölüm ki bazı yorumlar beni üzmedi desem yalan olur. O yüzden bir kaç bölüm sonra ortaya çıkacak olan gerçeği bu bölüm gündeme getirdim. Bölüm uzun oldu ve bende uzun yorumlar istiyoruum.
Bölümü o güzel yorumların sahibi KumsalKaya ya ithaf ediyorum.
Keyifli okumalaaar.
Yatağımda huzursuzca kıpırdanarak uyandım. Her yerim ağrıyordu, boğazlarım şişmiş ve büyük ihtimalle ateşim vardı. Hasta olmuştum.
Hasta olduğum zaman birilerine muhtaç olmayı sevmiyordum ama yapabileceğim bir şey yoktu. Ayakta duracak halim olmuyordu şimdi olduğu gibi ve muhtaç olduğum tek kişi Kerem’di.
İşte bundan nefret ediyordum.
Yanımda ondan başka kimse yoktu, arkadaşlarım ne yapıyordu bilmiyorum, telefonumu elimden almıştı hiçbirisine ulaşamıyordum ve bu beni yeterince mutsuz ediyordu. Kapı hafifçe aralandı gözlerimi o tarafa çevirerek içeriye elinde ki tepsiyle giren Kerem’i gördüm.
“Nasıl hissediyorsun?” cevap vermedim. Onunla konuşmak istemiyordum. Birkaç saat önce ki olaylar yeterince üzmüştü beni. Nasıl dayanacaktım buna bilmiyorum ama yapmak zorundaydım.
Elinde ki tepsiyi yatağa bırakacak yavaşça yanıma oturdu ve tepsiden çorbayı alıp üflemeye başladı. Ben ise pür dikkat onu izliyordum.
“Yapma böyle, bunu yapmak zorundayız biliyorsun.”
“O kadını görmek istemiyorum.” Evet, istemiyordum. Bu kıskançlık değildi bu farklı bir şeydi, belki de ilk defa birisine kin besliyordum.
“Biliyorum güzelim ama sadece kısa bir süreliğine böyle davranmak zorundayız.”
“Ben senin güzelin falan değilim. Bu saçma oyunda yanında olduğum için seni affettiğimi düşünme. Hala senden nefret ediyorum Kerem.” Anlayışla başını salladı sadece, söyleyecek bir şey bulamıyordu. Normaldi de. Bulamazdı.
Çorbaya kaşığı aldırıp yavaşça üfledi ve bana uzattı kendim yemek isterdim ama koluma kaldırmaya halim yoktu. Sıcak sıvı yavaşça boğazımdan aşağıya doğru inerken ne kadar acıktığımı yeni farkına vardım. Ve çorba leziz olmuştu.
“Bende memnun değilim Açelya ile vakit geçirmeye senin için yapıyorum bunu.”
“Yapma o zaman Kerem. Kimse seni zorlamıyor. Senin yaptığın hatalarının sonucu hep bana patlıyor.” Bir an önce bu iş bitsin istiyordum. Tarık denen herifin peşime bırakmasını, kerem’den kurtulmayı ve tek başıma yaşayabileceğim küçük bir kasabaya gitmeyi istiyordum.
Bir kaşık daha uzattı ağzımı yavaşça açıp çorbayı yuttum. Ben bunu yaparken Kerem beni izliyordu.
“Olaylar o kadar çok birbirine girdi ki ne yapacağımı bilmiyorum. Tarık hala benden seni kandırmamı istiyor ve ben bunu yapıyormuş gibi gösteriyorum. Açelya bir şeylerden şüpheleniyor eğer Tarık’a anlatırsa bir saniye bile durmaz polise gider ve bende hapishaneye.” Bu düşünce kanımın çekilmesine neden olmuştu. Kerem’in hapse girmesi ve benim onu görememem sadece belirli günler yanına gitmem..
Yaptığı şey affedilir değildi ama ne olursa olsun o harika bir doktordu ve bunları hak etmiyordu bende hak etmiyordum bunları.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeşil Peri (Peri Serisi 1) ASKIDA
FanfictionBen anne olamam ki. Bar işleten, her gün sabah akşam demeden alkol içen, daha evi bile temizleyemeyen, yemek yapmayı bile bilmeyen anne mi olurmuş hiç? Ben daha kendime bakamıyorum bir bebeğe nasıl bakacağım? Bir bebeğin bezini nasıl değiştirec...