Kısacak bir bölüm oldu. Neden böyle oldu bende anlamadım. Pazar gününe uzun bir bölüm yükleyeceğim. Bölümü sakin sakin okuyun ve kızmayın ya da kızın. Kızmakta haklısınız.
Pazar günü uzun ve güzel bir bölümler görüşürüz umarım.
Bölümü penkeyk e ithaf ediyoruum.
Keyifli okumalar!
“Yorulduuum!” diye bağırdım ve elimde ki cam silme bezini yere fırlatıp kendimi koltuğa attım. Hepsi bir ağızdan “Hiçbir şey yapmadın ki!” diye haykırdı. Ah! İnanamıyorum. Bütün getir götür işlerini ben yapıyordum. Suyu dök, bezi getir, pizza sipariş et, kahve yap. Daha ne yapacağım? Hayır, yani benden ne bekliyor bunlar?
“Zeynep eve git.” Diye seslendi Kerem içeriden. “Harika ben kaçtım. Kolay gelsin.” Deyip koşar adımlarla evden çıktım. Cidden yorulmuştum şu birkaç günde bir yandan Kerem’le uğraşıyor bir yanda ev işlerine yardım ediyordum (!) yani ne yapacaklarını söylüyordum.
Hemen yan evimize taşınmaları son zamanlarda aldığım en güzel haberdi. Kerem’in benim için böyle bir şey yapması beni çok mutlu etmişti. Bundan sonra arkadaşlarım yanımda olacaktı bundan sonra her şey güzel olacaktı. Her şey..
Kendimi yatağa atıp derin bir nefes aldım, bir şey eksikti sanki büyük bir şey. İçimde anlam veremediğim bir sıkıntı ya da boşluk vardı bilemiyorum kendimi garip hissediyordum.
“Sevgilim?”Gülümseyip biraz yana kaydım ve yanıma uzanmasını izledim. “İyi misin?” diye sordu. Bu aralar yine üzerime düşüyordu. Her yaptığıma karışıyordu artık ve bu cidden canımı sıkıyordu.
“İyiyim.” Aklıma gelen ani fikirle yataktan hızlıca doğruldum Kerem bana gözlerini büyüterek bakarken “Yavaş.” Diye azarladı beni. Onu umursamayıp konuşmaya başladım:
“Yarın Tuna’nın doğum günü sürpriz bir parti yapalım ne dersin?”
“Tuna’ya bebeğim demeye bırak derim.” Göz kırptı.
“Öküz.” Diye homurdanıp yataktan kalkacakken Kerem belimden tutup beni kendine çekti ve sıkıca sarıldı. “Bir şey ayarlarız güzelim. Şimdi biraz uyuyalım mı? Hem sen dinlenirsin?” gülümseyip Kerem’in omzuna yattım. Saçlarımı okşamaya başlarken birkaç defa derin nefesler aldı. Bir şey söylemek istiyordu ama anladığım kadarıyla cesareti yoktu. Kerem biraz daha sokulup bir elime boynuna sararak kafamı göğsüne gömdüm.
“Seni dinliyorum.”
“Ha?”
“Hadi sevgilim. Söyle. “Birkaç dakika sustu nefes alıp veriyor saçlarıma öpücükler konduruyordu.
“Eğer bir daha hamile kalırsan.. Ne yaparsın?”
Beklemediğim bir soruydu bu. Cidden ne yapardım? Kerem’den nefret ederdim? Hayır. Bebeği aldırırdım? Hayır. Ona bir yabancı gibi davranırdım? Hayır. Ona bakardım? Hayır. Onu isterdim? Hayır? Peki, bu bebeği isteyip istemediğimi nasıl anlayacağım?
“Korkuyorum.” Diye fısıldadım. “Bende korkuyorum. Hayatımda ilk defa bu kadar çok korkuyorum.”
İkimizde bir bebeğimizin olmasını istemiyorduk evet ama yinede..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeşil Peri (Peri Serisi 1) ASKIDA
FanfictionBen anne olamam ki. Bar işleten, her gün sabah akşam demeden alkol içen, daha evi bile temizleyemeyen, yemek yapmayı bile bilmeyen anne mi olurmuş hiç? Ben daha kendime bakamıyorum bir bebeğe nasıl bakacağım? Bir bebeğin bezini nasıl değiştirec...