Yeşil Peri (Peri Serisi 1) ASKIDA

43. Bölüm'den Kesit

Sevgili okuyucularıııım,

43.Bölüm sandığımdan da uzun olacak ve yazması epey zamanımı alacak, bende sizi bekletmek istemiyorum o yüzden bölüm gelene kadar size birkaç kesit paylaşacağım.

Bölümümüz diğer bölümlere göre birazcık farklı, hem çok uzun olacak, hem de içinde sevinç, heyecan, entrika, korku..  ve daha bir sürü duygu barındıracak. Yorumlarınızı bekliyorum.

Güneşi Beklerken iki yaşında! 

Multimedya'ya bakın, şarkımızı dinleyin. 

En kısa zamanda görüşmek üzere!

**

"Ya Zeynep şu kına gecesi olayına ne diyorsun sen?" diye sordu Tuana kolumun altından çıkıp yüzüme bakarken. Yüzümü buruşturdum.

"Aslında kına gecesi istemiyorum. Ne o öyle? Annemin arkadaşları gelip oynayacaklar, yok benim ellerime kına sürekler. Aay yok yok ben düşünürken bile fenalaştım, vallahi doğururum oracıkta. Yapmayalım.. ama başka ne yapacağız ki?"

Dudaklarımı büzüp düşünmeye başladım. Aklıma başka bir şey de gelmiyordu ki. Bu sırada Tuana'nın gözlerinde gördüğüm şeytani pırıltılar onun bir şeyler bulduğunu gösteriyordu.

Heyecanla el çırpıp, gülümsedi. "Senin barı kapatalı o gece, bütün arkadaşlarımızı çağırırız sabaha kadar koparız!"

Tabi ya! Nasıl unuturdum ben barı? Heyecanla gülümsedim bende. Harika olacaktı!

"Kız kıza mı olacağız?"

Tuana bir süre düşündü, "Yani bilmiyorum, bizimkileri  yalnız başına bırakıp eğlenmeye gitmelerini pek istemiyorum. Ben kocama güveniyorum ama kadınları güvenmiyorum. Yoksa hiç yani!"

"Bende sevgilime güveniyorum canım! Kadınlara güvenmiyorum sadece."

İkimizde birbirimize inanmayan gözlerle bakarken hafifçe kıkırdamaya başladık. Aslında bu olayı lehimize çevirebilirdik. Hem bizimkileri denemiş olurduk hem de.. Güveniyorum ben sevgilime ya!

**

"Nasıl başlayacağım bilemiyorum." Diye mırıldandı. "Yani bunu size söylemek, özellikler Zeynep ve Kerem'e söylemek çok zor-

Sözlerini bölen kapının çalmasıydı, kaşlarım istemsizce çatılırken kimin geldiğini göremeyecek kadar kendimi kaptırmıştım Tuna'nın ağzından çıkanlara.

"Hoş geldin Kerem." Kafamı çevirip endişeyle bana bakan sevgilime zoraki bir gülümseme gönderdim. Yanıma gelip dudaklarıma öpücük bırakırken "Ne oldu?" diye sordu. Omuzlarımı bilmiyorum dercesine kaldırıp bakışlarımı Tuna'ya çevirdim.

"Hoş geldin Tuna." Dedi Kerem mesafeli bir ses tonu ile. Konunun Tuna'yla alakalı olduğunu anlamıştı ve biraz soğuk davranıyordu.

Tuna sadece kafasını sallamakla yetindi, ardından derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı. "Geldiğin iyi oldu. Size bir şey anlatmak istiyorum." Dedi sıkıntı içerisinde.

"Anlatacağın şeyin ortadan kaybolmanla alakası var mı?"

"Evet, zaten anlatacağım konu o. Bakın bunu nasıl söyleyeceğim inanın bilmiyorum. Belki bana kızacak beni yargılayacaksınız ve benim size karşı söyleyecek bir şeyim olmayacak çünkü vereceğiniz tepkide sonuna kadar haklısınız."

"Uzatma." Dedi Kerem sertçe. Dirseğimle Kerem'i dürtüp sakin olmasını belirten kaş göz işareti yapmaya çalıştım. Omuz silkip Tuna'ya bakmaya devam etti. Tuana şaşkınlıkla abisini izliyordu. O da bu olanlara anlam veremiyordu.

"Ben, aşık oldum, hem de hiç aşık olmamam gereken birisine."

Hepimiz nefesimizi tutmuş Tuna'ya bakıyorduk. O an o kadar şaşkındım ki, kime aşık olacağını düşünemedim bile.  Yani onun aşık olması bizi niye üzsün ki? Biz niye tepki verelim? 

Tuana gözlerini dehşetle açarken "Sakın!" diye tısladı adeta. "Sakın, bana o şeytana aşık olduğunu söyleme!"

Tuna kafasını olumlu anlamda sallarken, Tuana aniden ayağa kalkıp deli gibi bağırmaya başladı.

"Anlamıştım lanet olsun ki anlamıştım ama yapmaz dedim, benim abim yapmaz dedim!" Tuna gözlerini acıyla yumup öylece olduğu yerde durdu. Kerem ve ben tenis maçı izler gibi bir Tuna'ya bir Tuana'ya bakıp duruyorduk.

Kerem en sonunda "Kim bu kadın?" diye sordu sakince. O da iyice gerilmişti ama kendini tutmayı başarıyordu.

Tuana aniden Kerem'e dönüp ateş saçan gözlerini bizim üzerimizde gezdirdi. "Kim o kadın öyle mi? Bunu gerçekten duymak istemezsiniz!"

Tuna en sonunda "Tuana, yeter!" diye bağırdı.

(Devam edecek)

---

Sizce bu kadın kim?