DLMLU

〔Ep.21〕Sadece Bir Kez Mutlu Olmak İstemiştim

Selamm

Belkide ficin en agir bolumu?

Medyadaki sarkiyla okursaniz daha iyi olur Jeongin'in agladigi sahneler asagidaki gibi ilk once izleyin ki aklinizda canlansin

Baslayalim madem iyi okumalar

Tw ⚠
Üzerinde Oynanmış Ceset/ Cinayet/ Tetikleyici olay/ Travma Unsurları/ Kan

ㅡ

30.04.24

『Tanrısal Bakış Açısı』

Jeongin gözlerini araladığında kendini ormanda, bir ağacın altında buldu. Çoktan gece yarısı olmuştu. Doğrulup etrafına bakındığında, karşısında bir karavan vardı, ayağa kalkıp karavanın önünde durdu.

Kravanın kapısını açıp içeri girdiğinde dünyası yıkılmıştı, bacaklarının bağı çözüldü, sendeledi. Gözlerini yumup tekrar açtı.

Karşısında kanlar içinde yatan ailesine baktı. İşte o an, tam o an tanrıdan canını almasını diledi.

Olduğu yerin iki adım ilerisine çöküp annesini dürttü, tam yanında da babası vardı. Annesinin boğazındaki uzun kesiği, gözünün altındaki iki küçük çarpı işareti ile babasının sol göğsüne saplanmış bıçağı, gözünün altındaki deriden iki parça aşağıya soylumuş olmasını ve kesilip tekrardan ters dikilen bacağını görmesiyle elleri titredi. "Anne! Baba!" Gözyaşları eşliğinde defalarca seslendi onlara, hiç birinde yanıt alamadı. "Annem uyan lütfen.. Baba.. Hayır.. Uyan.."

Kalktı oradan abisi, ablası, eniştesi, hamile yengesi ve yeğeni oradaydı. Onların yanına giderken yerde katman oluşturan kan yüzünden ayağı kayıp yere düştü. Gözleri ilk önce ellerine bulaşan, ardından yerdeki yoğun kana kaydı. Yemek borusunda hissettiği yanma ile ellerini koltuğa atıp bulduğu boşluğa kustu. Oradan kalkıp ablasının olduğu tarafa geçti.

Görüntü ve koku iğrençti. Yoğun kan kokusu midesini defalarca kez bulandırırken başını da ağrıtmaya yetiyordu.

Ablasının ağzının kenarlarından kulaklarına kadar uzunca kesik açılarak ağzı genişletilmiş, göz kapakları birbirine zımbalanmış, sağ gözünün altına ise aşağıya doğru iki çizik atılmıştı.

Abisinin parmakları kesilerek gözlerine, kulaklarına, burun deliklerine ve ağzına sokulmuş, ciğerleri sökülmüş, gözünün altına ise iki tane tırnağı geçirilmişti.

Eniştesin gözünün altına iki tane çivi saplanmış, gözleri ise oyularak ağzına sokulmuştu. Boynunda ise derin bir ip kesiği vardı.

"Noona! Kalk! Hyung! Suho Hyung!" Çığlıklar atıyordu sevdiklerinin başında. Onlara bakmakta zorlanıyordu.

Gözleri yengesini buldu. Dişleri tek tek sökülerek şah damarının üzerine geçirilmiş, damakları birbirine dikilmiş, kolundan sökülen bir damar karnına sarılmış, gözünün altına ise iki delik açılmıştı. "Jisoo Noona! Lütfen.. Jinri doğacaktı.. Hayır! Noona!"

Abisine sardı kollarını. "Hyung, kalk, bebeğin olacaktı." Tekrar yengesine döndü. "Noona, amca olacaktım ben..."

Hepsine sarıldı, dürttü, sarstı bedenlerini uyanmaları için. "Noona!" Diye bağırdı bembeyaz yüze karşı. Ağzı korkunç görünüyordu, tıpkı Suho'nun boş göz yuvaları gibi. "Suho Hyung! Uyanın, lütfen." Çığlık atıp bağırmaktan boğazı sızlamaya başlamıştı bile.