Kağıdı hemen Başsavcıya götürdüm.
'Başsavcım müsait misiniz?'
'Gel Miray.'
'Dün olay yerinde kulübede bir defter bulduk. Sağlam sayfalardan bir tanesinde şifreli sayılar yazıyordu. Ben de bunun ne olduğunu bulmaya çalıştım. Ve sanırım buldum.'
Kağıdı önüne koydum.
'Eğer yanlış değilse bu intihar değil bir cinayet vakası.'
'Otopsi raporları çıkmış olması lazım. Eğer orada da bir şey bulamazsak dediğin gibi bu bir cinayet.'
Başsavcının da emriyle otopsi raporlarını incelemeye koyulduk.
'Ne bir uyuşturucu ne de ilaç dozu belirtisi.. İntihara dair bir gösterge yok. Bence bu kağıtta yazan eve gitmemiz lazım.'
'Peki amirim eğer intihar olmasaydı adamın yanındaki notta kendim için en iyisini yaptım yazar mıydı?'
'Biliyorsun ki Yılmaz, bir katil kurbanını öldürdükten sonra onun adına konuşabilir.'
'Katil intihar süsü verdi yani.'
'Aynen öyle.'
Biz ne yapsak diye konuşurken Erkan ve Nazlı yanımıza geldi.
'Size iyi haberimiz var.' dedi Nazlı.
Yemin ederim bu kötü haber verme alışkanlığı bir tek bizim ekipte var.
'Ne oldu?'
'Orman yoluna girmeden önce araba lastik izleri bulduk. Şimdi incelemeye gönderildi.'
Aslan lafa girdi.
'Katilin arabası olabilir bu. Orman yolundaki evle bir alakası var mı Nazlı?'
'Amirim aslında arada çok mesafe yok. Ekipler girişteki eve siz olmadan girmediler.'
Aslana döndüm. O da bana döndü. Aynı anda aynı şeyi düşündük.
'Toparlanın ekip. Ev baskınına gidiyoruz.'
Ana kadro olarak çıkmıştık. Destek ekip almaya şimdilik gerek yoktu.
Orman yoluna girmeden önce evi bulduk. Notta yazan ev demek ki burasıydı.
Evin etrafını sardık.
İçeri de biri olabilirdi.
Kapının önünde durduk.
Kontrollü bir şekilde içeri girdik.
Odalara tek tek bakmaya başladık.
Arka odaya doğru ilerledik.
Kapı aralık bırakılmıştı.
Aslan kapıyı itmek için işaret etti.
Geriye doğru saydı ve kapıyı itti.
İçeriye daldık.
Bir adam yerde gardını almış bir şekilde duruyordu.Katil bu adam mıydı?
'Kalk lan kalk!!' Aslan'ın bir kaç iteklemesiyle adam doğruldu.
'Ne olur beni öldürmeyin! Ne olur! Ben bir şey yapmadım!!'
Aslan bana döndü.
'Sen katil olsan öldürdüğün birinin 500 metre ötesine pinekler misin?'
'Yapacağım son şey olur. Bu işin içinde bir iş var.'
Adama tekrar döndüm.
'Sen kimsin lan? Napıyorsun burada?'
'Ben- ben-'
'Sen??'
Konuşturmaya çalışırken camdan giren bir mermi ile bir anda adam vuruldu.
'Ne oluyor?! Saklanın!!'
Aslan ile yanyana duvarın arkasına geçtik.
'Olan şey şu, tuzak kurdular. Biz de düştük.'