-Evlilik Teklifi-

47 12 1
                                    

Sabah oldu.
İçimin kıpır kıpır olmasının nedeni Aslana kahvaltıya gitmem olabilir miydi?
Yani belki...

Eli boş gidilmez adetini yerine getirmek için bir tava menemen yaptım. (ne romantik kadınım!)
Yan apartmana geçtim.
Kapıyı çaldım. Duymadı. Kış uykusuna yattı herhalde.

Kapıya bir tık daha şiddetli vurdum.
İçeriden homurdana homurdana gelen bir Aslan işittim.

'Ya bu saatte bu nasıl bir kapı çal-'

Kapıyı açtı. Beni gördü.

'Miray?' elini kapıya koydu.

'Ya miray. Unuttun tabi dimi?'

Kolunun altından geçtim.

'Unutmak demeyelim de aklımdan çıkmış.'

İçeri geçince yemek masasına baktım.

'E beyefendi kahvaltıya çağırıldım. Masa hazır değil. Böyle mi misafir ağırlıyorsun?'

Aslana bir cevap için bakarken üstüme üstüme gelmeye başladı.

'Noluyoruz!?'

Bir adım daha attı. Ben de arkaya doğru giderken en son mutfak tezgahına çarptım.
Elini kaldırdı. Parmağıyla önümde duran saç telini kulağımın arkasına itti. Kollarını sağıma ve soluma koydu. Kapana mı kısıldım ben?

'Ben böyle ağırlıyorum. Bir sorun var mı?'

'Sorun- sorun yok. Niye olsun?'

'Güzel.'

Yüzünü bana doğru yaklaştırmaya başladı. Dudağı neredeyse dudağıma değecekti. Öpmeden kulağıma fısıldadı.

'Kahvaltı yapalım isterseniz Miray Parlak.'

Geri çekildi. Sırıta sırıta üstünü değiştirmeye odasına gitti. Ben hala aynı yerde mal gibi kalmıştım. Gıcık herif. Benim taktiğimdi o!

Dolapta olan şeyleri masaya koydum. Menemeni de ortaya koydum. Aslan da sonradan gelmiş çayı demlemişti.
Oturduk ve kahvaltımızı yaptık.
(Tabi ölümcül bakışlar eşliğinde)

Telefonum çalmaya başladı.

'Allah Allah senin telefonun normalde de çalıyormuş.'

'Arada yapıyor böyle.'

Erkan arıyordu. Telefonu açtım.

'Efendim Erkan.'

'Amirim. Aslan amirime ulaşamadım da sizi arayayım dedim, ne zaman gelirsiniz?'

'Aslana söylerim, birazdan çıkarız. Bir sıkıntı mı var?'

'Dosya ile alakalı..'

'Tamam.'

Telefonu kapatıp Aslana döndüm.

'Sen niye telefonuna bakmıyorsun. Erkan aramış seni.'

'Sesini kapatmıştım.'

'Niye sesini kapattın?'

'Belki bir şey olursa bu telefon sesi bozmasın diye.'

'Nasıl bir şey?'

Oturduğumuz masadan kalktı benim tarafıma geldi. Elimden tuttu ve kaldırdı.
Elini belime atıp nazikçe kendine çekti.
Yaklaştı ve önce dudak kenarından sonra da dudağımdan öptü.

Son Başlangıç Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin