ZORBA | BXB

SEN BİR BÜYÜCÜSÜN

Şu anda Jiyan tarafından taşınıyorum. Prenses gibi kucağında değilim ama sırtındayım. Az önce ne oldu, hayır, ne oluyor?

Taşınmak korkunç bir şey değildi ama harika bir şey de değildi. Çok utanıyorum. Dolaylı ama doğrudan ona karşı hislerim olduğunu itiraf ettim. Sadece mükemmel. Bu çok kafa karıştırıcıydı. İç çekmeye çalıştım ama yanlışlıkla yüksek sesle homurdandım.

Bazen hayat seni mahvetmenin bir yolunu bulur. Sanırım bu bana da oluyordu. Neden onun sırtına bindim? diye içimden bağırdım ve başımı omzuna vurdum. Allah'ım, o kadar çok gürültüyle doluyum ki.

Jiyan başımın omuzlarına çarpmasına tepki gösterdi ve acıyla bağırdı. "Ne yapıyorsun?
birdebir oynamadığımız için mi vuruyorsun?!"

Başımı tekrar omzuna vurdum.
Ukala.

"Tamam, tamam! Bir dahaki sefere modellik oynamaya karar verdiğinde, biz de birdenbir oynayacağız!" Jiyan kıkırdadı ve beni daha iyi taşıyabilmek için kendini yeniden konumlandırdı.

_______

Hemşirelerin ofisine vardığımızda Jiyan beni sandalyelerden birine oturttu. Ayağıma uzanıp inceledi.

"Doktor değilim ama muhtemelen buna buz koymalısın." Jiyan tekrar ayağımı kaldırdı.
"Belki?" Şüpheli bir ses tonuyla konuşuyor ve omuzlarını silkiyordu.

İnanamayarak dramatik bir şekilde nefesimi tuttum ve ellerimi havaya kaldırdım. "Gerçekten mi? Hiç tahmin etmezdim!"

Jiyan dolapları ve çekmeceleri karıştırıyor; bir şey arıyordu.

"Yakala!" Jiyan yüzüme bir şey fırlattı.
Ah, bir buz torbası.

"tam da ihtiyacım olan şeyi aldım. Uyarınız için teşekkürler." Alaycı bir şekilde konuştum.

"Rica ederim." dedi küstahça.

Birkaç ses homurdandım ve buz torbasını bacağıma koydum. Umarım bacağım buzun gücüyle sihirli bir şekilde iyileşir. Ellerimi yaramın üzerinde gezdirdim ve hareket ettirdim. "Abrakadabra" diye fısıldadım.

Jiyan odanın diğer tarafında şaşkın bir yüzle beni izliyordu. "Cidden bunu yaptın mı?"

Ve, bunu gördü. İddia edildiği gibi suçluyum ama bunu ona söylemeyeceğim! Ne yapmalıyım? Koşmak..? Hayır.. Bacağım ağrıyor diye yapamam... Odaya baktım ve durumuma yardımcı olacak hiçbir şey bulamadım.

"Nesin sen, Harry Potter falan mı?" Güldü.
"Boş zamanlarında büyü çalışıyor musun?"

"Belki..." diye mırıldandım nefesimin altından. Bunu bilmesine gerek yoktu.

Jiyan yavaşça bana doğru yürüdü ve ellerini dizlerimin üzerine koydu. "Madem bir büyücüsün, Harry, dileğimi yerine getirmeye ne dersin?" diye sordu yüzündeki çapkın gülümsemeyle.

Soruyu anlamadığım için başımı hafifçe çevirdim. "Ne istiyorsun"

"Seni." Jiyan usulca dudaklarımı öptü.

Jiyan'ı farkında olmadan ittim. Jiyan, Temas eksikliğinden dolayı kaşlarını çattı, cesaretimi toparlayıp derin bir nefes alarak ona yaklaştım.

"İsteğin benim için emirdir." Gülümsedim ve onu öptüm.

Sadece bir kez olsa da onu şımartamam. Henüz değil.

_______________

Q: En sevdiğiniz kişi kim?

Me : Annem ne yaparsam yapim millete Kemal'im yapmaz diyor, kahramanım😌💅🏻