ZORBA | BXB

FİNALLL

Resmi olarak çıkmaya başlayalı yaklaşık bir hafta olmuştu ve açıkçası pek bir şey değişmemişti. Baran hala benimle konuşmuyor ve bana olan duygularını yok etme modundaydı. Yani benim de gerçek anlamda konuşacak kimsem yoktu. Jiyan'la nasıl hissettiğim hakkında gerçekten konuşamam çünkü o benim erkek arkadaşımdı. Kalbim tekledi ve bir anlığına yüksek sesle güldüm. Erkek arkadaş. Bir yıl önce okul zorbamın ilerde sevgilim olacağını söyleyen biri olsa histeriye kapılıdırım.

Dolabımın önünde durdum ve çantamdan kitaplarımı çıkardım. Jiyan'ın bir resmini dolabımın arkasına koydum, böylece onu her saat görebilirdim. Son not defterini alıp arkaya koydum. Kapıyı hızla kapatıp etrafa baktım. Jiyan'ın odanın diğer tarafında arkadaşlarıyla takıldığını gördüm. Sessizce durup onu izledim. Onun nasıl göründüğünü, arkadaşlarıyla nasıl güldüğünü, elini başka bir adamın koluna nasıl koyduğunu inceledim. Kaşlarımı çattım, bu nasıl bir duygu?

Gözlerimiz kilitlendi ve kocaman gülümsedi. Gülümsemesi içimdeki tüm sert duyguları yok etti. Varlığımı onaylayarak hafifçe el salladı. Farkında olmadan tuttuğum nefesimi dışarı verdim. Gülümseyip karşılık verdim. Jiyan bana doğru yürüdü; arkadaşlarını beni görür görmez sürekli sik gibi ortada bırakması hoşuma gidiyordu.

"Merhaba hayatım." dedi tatlı tatlı konuşup gözlerini kırpıştırarak.

"Merhaba." diye kıkırdadım. Etrafıma bakıp bir adım yaklaştım ve ellerinden birini tuttum.
Çantalarımız onları saklıyordu. Jiyan anında gülümsedi.

"Buluşalım." Sadece benim duyabileceğim şekilde sessizce konuştu.

Kalbim hızla attı ve büyük bir kabullenişle başımı salladım.

"Cuma. Seni alırım." dedi ve saliselik hızla dudağımı öpüp kaçtı, çocuk gibiydi.

------------

Cuma günü beklediğimden çok daha hızlı gelmişti.Çok sade bir kıyafet seçtim. Ne yapacağımızı bilmiyordum bu yüzden gösterişli ya da çok rahat giyinmek istemedim.
Basit, siyah, uzun kollu bir gömlek ve güzel, koyu renkli bir kot pantolon seçtim. Tabii ki güzel bir spor ayakkabı seçtim. Saçlarımı biraz daha farklı bir şekilde şekillendirdim, biraz daha yukarı kaldırdım. Bunun bana 'kötü çocuk' hissi verdiğini hissedince güldüm.

Aşağıda kapı zilinin çaldığını duydum ve açmak için aşağıya koştum. Kim olduğunu biliyordum. Kapıyı açtığımda karşımda mükemmel bir Jiyan belirdi. Gerçekten güzel. Normal motorcu ceketi ve güzel bir kot pantolonun üstüne düğmeli bir gömlek giymişti. Rahat bir nefes aldım ve giyecek doğru şeyi seçtiğim için sevindim.

Bana gülümsedi ve aşağıdan yukarıya doğru beni süzdü.
Ben onu süzerken oda beni süzdü bir süre.
O biraz göz alıcıydı. Jiyan elimi tuttu ve sıkıca sıktı. "Ateşli görünüyorsun." Sözleri karşıda boğuldum.

güldü. "Yani sen de öyle!" İkimiz de güldük bu sefer.

Beni arabasına götürdü ve kapıyı bana açtı. İçeri girdim ve kendimi konumlandırdım. Emniyet kemerini tuttum ve takmaya çalıştım ama olmuyordu. Jiyan arabasına atlayıp bana baktı. İçini çekti.
"Seninle ne yapacağım?" dedi ve bana doğru eğildi, yüzlerimiz birbirine çok yakındı.
Kemer takıldı.
Jiyan dişlek bir tavırla gülümsüyordu. "Eminim seni öpmemi istedin." dedi ve benden uzaklaşıp kemerini bağladı. Surat astım. Haklıydı.

Jiyan arabayı geri çevirip yola doğru ilerledi. Bir dur işaretinin önünde durdu. Hızla yanıma eğilip yanağımı öptü. Normal pozisyonuna geri dönüp gaz basarak. "Seni öylece bırakamazdım." dedi , bundan hoşlandığımı belli etmemeye çalışarak gülümsedim ve kıkırdadım.