8-Kabulleniş

1.1K 181 327
                                    

Sınır: 105 vote& 270 yorum 💜



Jungkook,Yoongi ile birlikte içiyordu.Saat gece yarısını geçtiği için Harin çoktan gece uykusuna geçiş yapmıştı.Prensle olan görüşmesinden sonra soluğu hızla Yoongi'nin yanında almıştı Jungkook.Hyungunun korku ve endişesini tek bir mesajla anlayabilmişti.Fiziksel olarak hiçbir şeyden korkmayan adamı,kızının elinden alınabileceği düşüncesi bile mahvetmeye yetmişti.Jungkook ona bu işte Jimin'in parmağı olabileceğini söylememişti.Daha doğrusu söyleyememişti.Ama bu olasılık onun da beynini kemiriyordu.Bu yüzden bu gece ikisi de içmeyi tercih etmişti.

"Hyung belki de benzetmişsindir,yani-bilmiyorum bunca sene sonra neden çıkıp gelsin ki?"

"Oydu Jungkook,bundan eminim.O beni görmedi,tanrıya şükür ki bedenim hızlıca reaksiyon verdi de saklandım"

"Nerede gördün peki?"

"Mezunlar toplantısı vardı dün.Biliyorsun normalde katılmam ama Harin okuldayken vakit geçsin diye bir uğrayayım dedim.Restorana girdiğimde içgüdülerim ayağa kalmış gibiydi.Sonra...Sonra onu gördüm.Eski arkadaşlarımızla sohbet ediyordu.İletişimde olduğum birkaç kişi var,muhtemelen çoktan ve telefonumu almıştır.Numaramı hemen değiştirdim ama sanırım evi de değiştirmem gerekecek"

"Hyung benim eve geçseniz? Hem eşya taşımakla uğraşmazsınız hem de Harin açısından yabancılık çekmeyeceği bir yer olur.Zaten mecburen saraya geçeceğim ev boş kalacağına bir işe yarasın"

"Kabul ettin demek hımm?"

"Evet,yani bir şans vermeye karar verdim belki de dediğin gibi-"

"Çok kötü bir yalancısın Jungkook"

Sonra birer şişe daha bira açmışlardı.Bu gece epey uzun olacağa benziyordu.Alkol miktarı arttıkça itiraflar,pişmanlıklar ve anılar dökülmüştü ortaya.İkisi de gelecekten,geleceğin getireceklerinden korkuyordu.Ama bazen cesur olmak,tünelin ucunu görmeden adım atmak gerekirdi.

"Korkuyorum Jungkook...İlk kez çok korkuyorum.Harin benim her şeyim.Her şeyimi kaybedersem yaşamamın ne anlamı kalır ki..."

"Böyle konuşma hyung.Harin senin kızın,onu senden almaya kimsenin gücü yetmez"

"Geçen gün bana...annem nerede diye sordu biliyor musun?Bu sorunun bir gün geleceğini biliyordum.Ama kızıma vereceğim bir cevabım yoktu.Ona annen seni kapıma bırakıp gitti diyemedim,annen çok uzaklarda bir gün gelecek de diyemedim"

Yoongi'nin ilk kez sesi titriyordu.Yavrusunun anne eksikliği nedeniyle hem fiziksel hem de psikolojik yönden etkilendiğinin elbet farkındaydı.Bebekliğinden beri omega anne feromonları almadığı için bağışıklığı çok düşüktü.Bu yüzden sık sık hastalanırdı.Yoongi gecelerce sabahlara kadar uyumaz,kızının başını beklerdi.Zor günleri atlatmışlardı ancak Harin büyüdükçe yeni sorunlar baş göstermeye başlıyordu.

 "Hyung ben izin vermeyeceğim.Ne olursa olsun Harin'i senden almalarına izin vermeyeceğim sana söz veriyorum"

Çok değil birkaç hafta öncesi istemediği prens ünvanına güveniyordu Jungkook.Madem bir karar almıştı,bir yola girmişti o halde elindeki tüm gücü sevdiklerini korumak için kullanacaktı.Kimse onun yüzünden işsiz kalmayacaktı,hiçbir işi aksamayacaktı ama en önemlisi bir baba,dünyalar kadar sevdiği kızından ayrılmayacaktı...



Sarayın misafir odasında gergin bir bakışma yaşanıyordu.Ortam öylesine soğuktu ki,sıcak servis edilen yuja çayları bile neredeyse soğumaya yüz tutmuştu.Jungkook'un hür iradesiyle evlilik kararını onaylamasının üzerinden tam olarak 1 hafta geçmişti.Ve işte bugün,annesi ile birlikte ana kraliçe,kral ve kraliçenin karşısındaydı.Kral ve kraliçe,tıpkı bayan Jeon  gibi nazik davranmaya çalışsa da ana kraliçe bakışlarıyla Jungkook'u ve annesini yerden yere vurur gibiydi.

Sassy Prince | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin