15-Ten uyumu (M)

1.6K 179 217
                                    

Merhaba,uzun bir ara verdik ve bazı kötü anlar yaşadım ama hepsi bitti çok şükür.Desteğiniz için çok çok teşekkür ederim.Eski hızımıza ne zaman döneriz hiçbir fikrim yok bir süre daha hayalet olcağım muhtemelen.O yüzden daha önce yazılmış olan bölümü atayım dedim.İyü okumalar..

Not:Bu bölüm stoktaydı yeni yazılmadı bu yüzden kontrol edemedim hatalarımı affedin pls <3



"Jimin...Sana dokunabilir miyim?"

Bu sözler,Jungkook'un ağzından döküldüğünde Jimin'in kalbi bir maratondaymışçasına çarpmaya başlamıştı.Bedenindeki ateş,zihnini iyice bulandırmaya başladığında,teslim olmaya dünden razı ve hazırdı.Ama sonra bir anda bulundukları durum aklına gelmişti.Jungkook,bedenindeki afrodizyağın etkisiyle bunu yapmak istiyordu.Belki de yarın bundan deli gibi pişman olacaktı.Bu yüzden ateşin fitilini başlatacak olan öpücüğe engel olmuştu.

"D-dur...Yarın kendine geldiğinde bundan pişman olacaksın Jeongguk"

Nefesleri,birbirlerinin yüzüne çarparken içlerinde kalan son mantık tanelerine direniyordu ikisi de.Ancak Jimin'in düşündüğünün aksine Jungkook'un herhangi bir zihin bulanıklığı yoktu.Evet,içtikleri şarabın etkisi elbette ki bedenlerinde hissediliyordu ancak bu kararı kendi isteğiyle almıştı.Eğer bu gece Jimin'le birlikte olmak istemese,soğuk bir banyo yapıp bütün gece kendisini tutabilirdi.Bu dirence sahip olduğunu biliyordu.

"Ya sana olmayacağımı söylersem..."

"O zaman bende...ben de bedenimi,ruhumu,her şeyimi sana vermeye hazır olduğumu söylerim..."

Sonra ilk öpücük,Jungkook tarafından Jimin'in alnına bırakılmıştı.Burnu sanki,Jimin'den gelen yoğun kır çiçeklerinin kokusunun kaynağını ararcasına yüzünün her noktasına dokunuyordu.Avuçları artık eşi olan omeganın yanaklarına dokunduktan sonra,nazikliğine tezat bir hızda kendine doğru çekerek yangını başlatacak dudaklarını kavuşturmuştu.Gün içinde birkaç öpücük paylaşmışlardı zaten,ancak bu kesinlikle onlara eş değer bir öpücük değildi.

Yumuşak başlasa da git gide hızlanmış,daha ıslak ve daha doyumsuz bir boyuta ulaşmıştı.Dudakların uyumuna diller de karıştığında,artık durdurulamayacaklarını biliyordu ikisi de.Jimin'in sırtı yatağa değdiğinde,üzerinde yükselen Jungkook'tan uzak kalmamak için onun kollarına tutunmuştu.Alfa olan sanki nereye,nasıl dokunmasını biliyor gibiydi.Dudakları eşinin dudaklarında,yanaklarında,boynunda,her yerdeydi.Sıcak nefesi boynundan aşağıya indiğinde yüreği kuş gibi çırpınmaya başlamıştı çoktan.

Devamında kıyafetler kaybolmuştu üzerlerinden bir bir...Jungkook,kurtulduğu her bir parçanın yerini öpücükleriyle dolduruyordu.Fazlasıyla romantik bir hareketti belki ama Jimin buna anlam yükleyip sonradan üzülmek istemiyordu.Bu yüzden düşünmemeyi ve bu gece her şeyi akışına bırakmayı seçti.Jungkook tarafında ise işler daha karmaşıktı.Jimin'in teninin tadını aldıktan sonra kendini fazlaca doyumsuz hissetmişti.Duygularını,hislerini reddetmiyordu.Bu bir zorunluluk değildi,şu anda kendi isteğiyle eşiyle birlikte oluyordu.Ve bundan keyif almadığını söylerse dünyanın en büyük yalanını söylemiş olurdu.

"İyi misin?"

"Evet...Lütfen devam et"

Ve ne olursa olsun Jimin'in sağlık problemi aklından çıkmıyordu.Çünkü şehvet tüm bedenlerini kaplamaya başlamışken,heyecanı minimum düzeyde tutmak mümkün değildi.Eğer hasta olmasaydı kendisinden geçmesi sorun teşkil etmezdi ama bu durumda kontrolü elden bırakamazdı.O yüzden iyi olduğundan emin olduktan sonra devam etmişti başladığı yangını büyütmeye...

Sassy Prince | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin