24-Baby

963 178 251
                                    




"Majesteleri,sizin için çok önemli haberlerim var"

Ana kraliçenin sekreteri,vereceği büyük haber için heyecanla karşısına geçmişti.Her ne kadar onun için bir köleden farkı olmasa da majesteleri için el ayak olduğunu biliyordu.Geçkin yaşı,artık tam anlamıyla bir yaşlı kurt gibi görünmesine neden olsa da hala kurnaz ve sinsiydi.

"Prens Jimin hamile"

"Ne dedin sen?"

"İlaçlarınızı almak için doktor Han'ın odasına gitmiştim,Seokjin de oradaydı.Onları konuşurlarken dinledim efendim.Prens Jimin hamileymiş"

"Kahretsin! Bu hiç iyi olmadı.Ben onları ayırmak için uğraşırken her geçen gün bağları daha da kopmaz hale geliyor"

"Hepsi bu kadar değil efendim.Anladığım kadarıyla Prens Jimin yavruyu istemiyor.Doktor Seokjin'le prensimizin kürtaj kararı hakkında konuşuyordu"

Ana kraliçe,duyduklarıyla biraz olsun şaşırmıştı.Omegalar için yavru her şey demekti.Kolay kolay hiçbir omega yavrusundan vazgeçmezdi.Jimin neden böyle bir karar vermişti anlayamamıştı ancak sorgulamayacaktı.Onun ekmeğine yağ sürecek olan bu hamleyi kendi çıkarına kullanacaktı.

"Güzel...Bunu kendi lehimize kullanmalıyız.Alfa Jeon eşinin yavrusunu öldürdüğünü öğrenirse ondan nefret edecektir.Git ve kürtaj için planlanan günü,saati öğren.Bunu alfa Jeon'a söylemek için sabırsızlanıyorum..."

İçindeki nefret ve kötülük öylesine büyüktü ki ölümü planlanan yavrunun öz ve öz torunu olması bile rahatsız etmiyordu onu.Zamanında Jimin'i de istememişti zaten...Uzun yıllar önce onun hiç doğmaması için de çabalamıştı.Ama oğlunun hiç tasvip etmediği aşkının meyvesi,her türlü tuzağa ve entrikaya göğüs gererek kraliyete güneş gibi doğmuştu.Şimdi ise,o güneşin ışığını söndürmek için bulunmaz bir fırsat yakaladığını düşünüyordu...

Sessiz arkadaşlarının yanındaydı Jimin...Kış bahçesindeki çiçekleri,her zamanki gibi sessizce dinleyeceklerdi onu.Acısını,öfkesini,kırgınlığını dile getirecekti ama hiçbir ses duymayacaktı.Verdiği bu kararın doğru olmadığını biliyordu.Ama bir çıkış yolu bulamıyordu.Kendine kızıyordu.Her şeyin sebebi,suçlusu oydu ona göre.Jungkook'un birkaç gece önce dediği cümle aklından çıkmıyordu.

Anne ve babaların yaptıkları hataların bedelini çocukları ödememeli...

"Özür dilerim...Senden kurtulmaya çalışırken,seni deli gibi istediğim için özür dilerim bebeğim...Ama baban haklı.Benim hatamın bedelini sen ödememelisin"

Sağlıklı düşünemiyordu.Neyin doğru,neyin yanlış olduğunu ayırt edemiyordu bir türlü.Zihninde dönüp dolaşan şeytanları bir türlü susmuyordu.Jungkook seni terkedecek diyordu bir tanesi...Diğeri ise doğacak olan yavrusunu kariyerinin önünde bir engel olarak görüp asla sevgi vermeyeceğini,ihmal edeceğini söylüyordu.Ama hepsinin içinde cılız bir ses daha vardı ki bu ses,yavrusu için her şeyden vazgeçebileceğini söylüyordu.Hepsinin sonucu tek bir yöne çıkıyordu.Her şekilde Jungkook'un yıllardır ilmek ilmek işlediği kariyerini yerle bir edecekti.

"Ama yapamam...Sana kıyamam...-"

"Jimin?"

Tamamen yalnız olduğunu düşündüğü için bir anda Jungkook'un sesini duymak ürkütmüştü onu.İçinden,konuştuklarımı duymamış olsun diye yalvarırken hızlı bir şekilde oturduğu yerden kalkmış,bu da başının bir dönme dolap misali dönmesine ve sendelemesine sebep olmuştu.

Sassy Prince | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin