17-İlk Randevu

1.2K 185 227
                                    



"Çünkü biz,balayına gidiyoruz..."

"NE?"

"Balayına gidiyoruz-yani sana söylemedim çünkü...çünkü sürprizdi"

Jimin,kontrolsüz bir tepki ile eşine döndüğünde Jungkook sırıtmıştı.Şu an da işleri karmaşık bir hale soktuğunu biliyordu ama o anda ağzından öylece çıkıvermişti.Omegasının beklenti dolu gözleri,bir kez daha onaylamasının ardından kocaman bir gülümsemeyle parlayınca çok da kötü bir karar vermediğini anlamıştı.Gürültülü bir şekilde sandalyesinden kalkıp boynuna sarıldığında ise aynı şekilde karşılık vermişti eşine.Tabi gözleriyle bir yandan Taehyung2u kontrol etmiyor da değildi.

"Böyle bir geziyi onayladığımı hatırlamıyorum?"

Elindeki çatal ve bıçağı uyarıcı bir tonla masaya bırakan ana kraliçe,herkesin moralini bozmaya yeminliymişcesine konuşmaya devam etmişti.Ama Jungkook susmamaya kararlıydı,madem prens olmuştu o halde konumunun getirdiği ayrıcalıkları kullanmaya alışmalıydı öyle değil mi?

"Bağışlayın...ana kraliçe,fakat eşimle balayına gitmek için herhangi bir onaya ihtiyacım olduğunu düşünmüyorum"

Bastıra bastıra söylemişti eşim lafını.Masanın gerginlik seviyesi her saniye artıyordu.Anneler birbirine bakarken,kraliçe Park eşine bir şey yapması için kaş göz işareti yapmıştı.Kral Park Kichung,önündeki ipek mendille ağzını sildikten hemen sonra ellerini kavuşturarak aurasını yoğunlaştırmıştı.Bu bir uyarıydı.Bu masadaki herkese,buradaki en güçlü ve en otorite kişinin kendisi olduğunu gösteriyordu.

"Prens Jeongguk haklı.Elbette ki her yeni evli çift gibi balayına gitmek ve birlikte vakit geçirmek en doğal hakkınız.Sadece bundan sonra planlarınızı önceden haber verirseniz biz de yokluğunuzda devam etmesi gereken bazı bürokratik işlemleri düzenleyebiliriz.Eminim ana kraliçe de onaylamak derken bunu kastetmek istemiştir,değil mi anne?"

Kesinlikle kastettiği şey bu değildi ancak kralın sözüne karşılık bir şey diyemeyeceğini de biliyordu.Bu yüzden yanıt vermemiş ve afiyet olsun diyerek masadan kalkmayı seçmişti.Ana kraliçenin gidişinin ardından masanın dinamiği oldukça değişmişti.Jimin zaten hala mutluluk dalgaları yaymakla meşguldü.Alfası için atan kalbi,Jungkook'un kendi isteğiyle onu balayına götürüyor oluşuyla birlikte saf mutlulukla dolmuştu.Jungkook ise,asla planında olmayan bu uydurma balayı hikayesini neden ortaya attığını düşünmekle meşguldü.

Artık vazgeçemezdi.Jimin'in hevesli gözlerini,bağlarından  hissettiği mutluluğunu ve neşeli kokan kır çiçeklerinin kokusunu aldıktan sonra bunu yapamazdı.Belki de bu hiç yoktan çıkan tatil,tomurcuklar oluşan ilişkilerine iyi gelebilirdi.Namjoon'un önerdiği programa evet demeyi düşünüyordu,ama önce bu konuyu Jimin'le konuşmalıydı.Eşinin onun için tek bir günde yeni baştan düzenlediği ve artık boğulmak yerine ferahladığını hissettiği yatak odalarındaydılar şimdi.Jimin odaya ulaşana dek uzun koridorlarda kıkırdayıp durmuştu.

"Jeongguk nereye gideceğiz?Sıcak bir yere mi soğuk bir yere mi?Ben karı çok severim biliyor musun-oh ama denizi de çok seviyorum ve bekle-eğer sıcak bir yere gidersek dalış da yapabilir miyiz, köpek balıklarıyla yüzmek istiyorum!"

Birbiri ardına gelen sorular ve heyecanlı ses tonu karşısında gülümsemekle yetinmişti Jungkook.Jimin'in hangi sorusuna cevap vereceğini bilememişti.Aslına bakarsanız ortada cevap verilecek bir şey de yoktu çünkü durduk yere uydurduğu balayını,şimdi planlıymış gibi göstermek zorundaydı.Ya da gerçeği mi söylemeliydi?

Sassy Prince | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin