26-Ufak çaplı krizler

871 159 192
                                    





🎵Monday, Tuesday, Wednesday, Thursday, Friday, Saturday, Sunday (A week)
Monday, Tuesday, Wednesday, Thursday, Friday
Seven days a week
Every hour, every minute, every second
You know night aftеr night
I'll be lovin' you right
Seven days a week🎵

"KESTİK! KES KES,KES DEDİM VER ŞUNU!"

Jimin,öfkeyle yönetmenin elindeki megafona ulaşmaya çalışırken bir yandan da çekimleri sabote etmek için var gücüyle uğraşmaya başlamıştı..Bugün Jungkook'un klip çekimleri vardı.Herkes çekimlerin sorunsuzca ilerleyeceğini düşünerek işine asılırken,bir anda sette boy gösteren prens ile neye uğradıklarını şaşırmıştı.Yönetmen zaten memnuniyetsizdi.Çünkü Jungkook hiçbir sebep sunmadan aslında 1 hafta önce çekilmesi planlanan seti aniden iptal etmişti.Tüm çalışanları,teknik ekibi bir araya toplamak yeterince zorken sanatçı kaprisi ile uğraşmak en son istedikleri şeydi.

"Ma-majesteleri!"

"Evet evet merhaba yönetmen ımmmm adınız her ne ise işte? Şimdi çekimi durdurun çünkü alfamla konuşmak istiyorum"

"Ama efendim-"

"Ah beni yanlış anlamayın lütfen,işinizi en iyi şekilde yaptığınızı biliyorum.Çok yoruluyorsunuz,çok çalışıyorsunuz.O yüzden tüm ekibe atıştırmalık söyledim.Kamyonet dışarıda,hadi millet biraz mola vakti!"

"Jimin?"

Emrivaki yaparak herkesi güzelce postaladıktan sonra koşarak eşinin kolları arasına girmişti.Öfke saçan civciv gitmiş,yerine masum,sevimli,uysal bir kedicik gelmişti sanki.Alfasının üzerindeki hırkanın fermuarıyla uslu uslu oynarken,dudaklarını büzüştürmüş ve sanki tüm bunların sorumlusu o değilmiş gibi gözlerini süzmeye başlamıştı.

"Güzelim,neden buradasın bir şey mi oldu?"

"O ne demek Jeongguk? Bebeğimiz babasını özledi biz de geldik,gelemez miyiz yani!"

"Bebeğim öyle demek istemedim-yani ben çekimleri çabucak bitirmek için uğraşıyorum zaten.Geleceğini söylemediğin için şaşırdım sadece"

"İyi ki de söylemeden gelmişim şu haline bak!"

"Ne varmış halimde?"

Jungkook,su altı sahnelerini çektikleri için üzerinde bir miktar ıslanmış giysilerinin üzerine yapışan kısmını çekiştirdikten sonra masumca sormuştu.Ona göre bir problem yoktu ama omegasına göre burnunu kırıştıracak,hoşnutsuz bakışlar attıracak kadar başı belada olmalıydı.

"Islak ve yakışıklısın.Omegalar,betalar,herkes ama herkes alfama ağız sulandırarak bakıyor ve bu başlı başına bir sorun.Ayrıca bana temas olmayacak siye söz verdin ama o omegayı gözüm hiç tutmadı"

"So Hee'yi mi?"

"Adı her neyse işte!"

Jungkook istemsizce kıkırdamıştı.Jimin kıskanırken çok ama çok tatlı oluyordu.Normalde olsa biraz üstüne gider,onunla uğraşarak bu tatlı kıskançlığın devam etmesini sağlardı.Ama koruması gereken minik biri daha vardı.Her iki sevdiğinin de sağlığını düşündüğü için çabucak durumu kontrol altına almalıydı.

Sassy Prince | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin