Jeongin'den( 8 Şubat 2020)
Dün akşam, Hyunjin ile imza gününe gittiğimiz gün, Hyunjin yine her zamanki gibi harika gözlem yetenekleri ve olayları hızlı bir şekilde çözmesi ile kurtarmıştı bizleri. Felix ve Changbin ile konuşurken arkamda bekçi klubesine bakan Hyunjin çekmişti dikkatimi. Felix ve Changbin'e özürlerimi dile getirerek Hyunjin'in yanına gittim. ''Tam olarak neyi bekliyorsun Hyunjin?''Diyerek kinayeli bir şekilde kulağına yaklaştım. O ise gözünü baktığı yerden hiç ayırmayarak yanıt verdi. ''Emin olmam için gereken tek bir hamleyi'' ''Anlamadım?'' ben ne demek istediğini anlamaya çalışırken bir anda bakışları arkasında bulunan balkon gibi olan kısmı buldu. Ben de oraya dikkatli bir şekilde baktığımda gördüğüm manzara ile buz kesilmiştim. Bekçi klübesinin tam çaprazında bulunan, sahnenin balkonunda bir keskin nişancı duruyordu!
Hyunjin sakin tavrı ile Felix ve Changbin'in yanına geldiğinde onlara sakin olmaları gerektiğini anlatıyordu. En ufak bir dikkatsizlik, bir cana bedel olurdu. Sahnenin arkasına doğru ilerlerken arkamızdan silah sesleri duyuldu. Tek nişancı o olmaması gerek ki bir çok yerden ateş saçılıyordu.Şükürler olsun ki hiçbirimiz zarar görmemiştik. Changbin ile Felix arabalara bindirilip korumaları tarafından götürülmüştü. Ben ve Hyunjin ise olay yerinin biraz uzağında sahneyi dikkatlice izliyorduk. Ne gariptir ki tek bir kişi bile yoktu, bekçi de dahil. Bu kısa zaman diliminde herkesin bir anda yok olması birilerinin onları dışarda beklediği gerçeğini önümüze seriyordu. Koşarak bu geniş alandan kaçamayacaklarına göre zaten öyle olması lazım gelirdi. çok geçmeden herkes gelmiş ve hep beraber olay yeri incelemesine koyulmuştuk...
**
Kapının açılması ile beraber Jeongin elindeki kalemi defterinin arasına koyarak defterinin kapağını kapatmıştı. Sandalyesinde geriye doğru döndüğünde yarı uykulu bir çehre ile karşılaştı.''Hyunjin, uyandın mı?'' Eli ile gözlerini ovuştururken bir yandan da sırıtıyordu Hyunjin. Daha sonradan duruşunu dikleştirdi.''Sen bu kadar erken kalkar mıydın?''Bakışları masanın üstündeki defteri bulduğunda, Jeongin fark etmiş olacak ki defteri çekmecesine koyup ayağı kalkmıştı.''Kahvaltıya ne istersin?''
''Yumurta fena olmaz''
**
Kahvaltı masasına bir süre sessizlik hakim oldu. Hyunjin kahvesinden bir yudum aldıktan sonra karşısında telefonla meşgul olan oğlana seslendi.''Bay Sungho'nun saatini buldum.''Jeongin, telefonu masanın üstüne bıraktıktan sonra Hyunjin'i dinlemeye başladı.''Saat bar dükkanından çıktı.'' tek elini yumruk yapmış bir şekilde şakaklarına koyduktan sonra devam etti'' Tek anlamadığım bir şey var Jeongin, saat paraya ihtiyaç olunduğu için çalınmış olması gerekirdi. Satmadıklarına göre neden çaldılar ve en önemlisi parayı nereden buldular?''Jeongin bir süre düşündükten sonra aklına gelen şey ile araladı dudaklarını fakat bir şey demeye fırsat bulamadan telefonunun çalması ile sustu. Arayan Minho'du. Changbin ile Felix karakola ifadeleri alınması için getirilmişti. Kahvesinden son yudumunu aldıktan sonra ayağı kalktı Jeongin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MYSTERIOUS LIVES
FanfictionOnlar için umutsuz vaka yoktu. Onlar, gizemli hayatları açığa kavuşturacak güce ve umuda sahip kişilerdi.