''Herkes gizemin altında yatan gerçekliğin peşinde. Peki, gerçekliğin altında yatan gizem kimin umurunda?''
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
♠
Girdikleri odanın içine yoğun bir kan kokusu sahipti. Etrafa saçılmış kağıtlar, yerdeki cam kırıkları, devrilmiş dolap; yerde kırılmış olan tablolar ve duvarda ki kan izleri... Kısacası, bir vahşet! Adam son anına kadar kendini korumaya çalışmış olmalıydı.
Cesedin yanına biraz daha yaklaştı Hyunjin, yerde sırt üstü yatan adamın cansız bedenine dikti gözlerini. Adam, sırtından vurulmuştu, tam can alıcı noktadan. Bu, o gizli kahramanın insan anatomisini iyi bildiğinin bir kanıtıydı. Önceki cinayetlerde de aynı şekilde suçları hep can alıcı noktadan vurmuştu.
Cesedin boynundaki ize bakarken çok geçmeden söze girişti Hyunjin.
''İnsan anatomisini iyi biliyor. Ve en can yakan noktaları da... Onu anında öldürebilirdi fakat beklemeyi seçti. Acı çekmesinden zevk alıyor olmalı. Cesedin etrafında ki bıçak izlerine bakılırsa onu bir süreliğine etkisiz hale getirmiş olmalı. Ayrıca, cesedin üzerinde bıraktığı bazı izler ve kullandığı bunca silah bizlere karşı bir işaret."
Daha sonrasında ayağı kalktı ve devam etti.
''Bu şirkette iki yıldır çalışan Oliver, boğularak öldü.''
Yerde yatan cesedi gösterdi.
''Boynunda ki izler, boğulduğunun kanıtı.''
Odanın içini incelemeye başladığında devam ediyordu. Diğerleri ise dinliyor ve aynı kendisi gibi odanın etrafını inceliyordu.
''Busanda ki işletmeye yeni başlayan on altı yaşındaki genç, James, denizde yanmış cesedi bulundu.''
Eline aldığı dosyayı incelerken devam etti.
''Adamın kolundaki yanık, üçüncü derece. James'in vücudunun yanık derecesi ile aynı.''
Hyunjin durduğunda bu sefer yerde yatan cesedi inceleyen Jeongin devam etti.
''Evans, karnından bıçaklanarak öldü. Cinayet orijinli vakalarda en çok buna rastlanır. ''
Adamın tişörtünü hafif sıyıyarak devam etti.
''Karnından bıçaklanmış. Fakat öldürüldükten sonra yapılmış olmalı, yara yeni.''
Seo ah'ın, şirket patronunun, cesedinde son işlediği bütün cinayetlerin izleri vardı. Bu, o kahramanın İncilden ''Göze göz, dişe diş.'' Sözünün hakkını fazlasıyla verdiğinin bir kanıtıydı. Peki... o kadar insanın acısının bir adamdan çıkarılması ne kadar doğruydu?
Seo ah şirketin zemin katında ki gizli bir odada öldürülmüştü. Bir doktor ofisini andıran bu odanın sol tarafında ki dolap devrilmişti. Pencerenin önünde ki çalışma masasının sadece bir çekmecesi açık bırakılmıştı. Masanın üzerinde ise açık bırakılmış bir İncil duruyordu.
