MYSTERIOUS LIVES 14. BÖLÜM

116 10 25
                                    

"Kimi sözler bazılarının yaşama tutunma gayesi olabiliyordu."

♠︎

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


♠︎

Odasına giren güneşin loş ışığı huzur dolu bir görüntü bırakıyordu. Yavaşça gözlerini açıp yatakta oturur bir vaziyet aldı. Soğuk ter atmış durumdaydı. Yorgundu. Görünüyordu ki dinlendirememişti bu uyku onu.

Yatağının yanında ki masada bulunan telefonu alarak saate baktı Jeongin. Sabahın dokuzunu gösteriyordu. Rahatlatıcı bir duş almak için hala daha vakti bulunuyordu.

Yatağının altından terliklerini alarak ayağına geçirdi ve ayağı kalktı. Kabus mu görmüştü? Tedirgin bir şekilde uyandığına göre öyle olması gerekiyordu. Ne gördüğüne dahil hiçbir şey bildiği yoktu.

Odadan çıkmadan önce dolabının kapağına asılı olan tişörte dikti gözlerini, dün akşam Felix'in ona hediye aldığı sarı çiçek resmi olan üsttü bu. Bir düşününce... Bu çiçek ona bir şeyler anımsatıyordu.

Gözlerinin kararması ile birlikte yatağa geri oturdu. Yine aynı şey oluyordu... Fakat bu sefer farklı. Bu sefer hatırladığı tek şey kulaklarında çınlanan sesler değildi.

Bir yüz... görmek istemeyecek durumda olan bir yüz... Bir çocuğun kana bürünmüş çehresi.

Nefes alış verişi hızlandığında kendini sakinleştirmek adına bir şeyler mırıldandıyordu.

"Gördüğüm rüya olsa gerek."

Belki de kendini kandırıyordu...

...

Aldığı duş sayesinde azda olsa rahatlamış hissediyordu kendisini. Üstüne Felix'in ona almış olduğu siyah üsttü, altına ise çok kısa olmamakla beraber diz kapağının boyunda mavi kot geçirmişti.

Aynanın karşısına geçerek kurutmuş olduğu kahverengi saçlarını taradı. Bir yandan ise düşünüyordu, Gölge neden ona hala mesaj atmamış durumdaydı? Jeongin dün gittiği Justice karakolunda ki her şeyi ona bildirmişti oysa. Eğer bir yanlışı olursa gerçekten Jeongin onun cehennemi olurdu.

Daha sonrasında dolabının derinliklerinden çıkarttığı tek kullanımlık telefonu eline aldı. Gölge ile iletişime geçmek için kullanıyordu onu. Telefonu açar açmaz önüne bir mesaj düştü.

"Do yun, karakolun ve örgütün patronu olarak gözüküyor. Karakol açısından bakarsak evet, öyle. Fakat örgüt açısından aynı şey söylenemez. Elde ettiğim bilgilere göre kimliklerine ulaşamadığım on beş kişi bu örgütü yöneten durumda. Yani Do yun ile diğer on dört kişi aynı rütbe de."

Jeongin odasına doğru gelen ayak sesleri ile beraber yanıt vermeden telefonu hızlıca geri yerine koydu. Ve tekrar aynada ki yerini aldı.

Kapı aralandığında bunu aldırış etmeden saçlarını taramaya devam ediyordu.

MYSTERIOUS LIVESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin