MYSTERIOUS LIVES 3. BÖLÜM

225 27 7
                                    

"Bu sen olamazsın Robert!"

"Hyunjin öncelikle bir geri dönelim konuşuruz sonra bu kılıkla barın önünde durmaya devam etmeyeceğiz öyle değil mi?"

Hyunjin, Robert'ı küçüklüğünden beri tanırdı. Robert asla barlara gidecek bir tip değildi. Onun için, saf ve temiz bir gençti. Hyunjin onu Uzun zamandır tanıyordu, yanıldığını kabullenemiyordu. Yol boyunca söylenmişti, en son Jeongin dayanamamış ve Hyunjin'e sesini yükseltmişti. Haklılık payıda yok sayılmazdı, başının ağrımasına neden olmuştu Hyunjin.
"AA HYUNJİN YETER, GENÇ BU YAPMIŞ BİR HATA! PİŞMAN OLUR MERAK ETME"

"Onu gayet iyi tanıyorum Jeongin, o asla böyle biri olama-"
Jeongin'in "Her gözlemin doğru çıkmak zorunda değil Hyunjin, insanlar benliğini çok iyi saklayabilir! Kabullen artık yeter. Şuan ilgilenmemiz gereken daha mühim bir mesele var" lafı ile Hyunjin'in ağzını bıçak açmamıştı. Jeongin haklıydı, duygularını bir yana bırakıp asıl vakasına odaklanması gerekiyordu Hyunjin'in. Hyunjin, asla duyguları ile haraket eden biri değildi lakin Bay Sung-ho ve Robert Hyunjin'in bu duvarını yıkmış gözüküyordu.

Bu iki genç arabaya bindiğinde Jeongin bir anda sırıtmaya başlamış ve işaret parmağı ile Hyunjin'i göstermişti.
"DUR, DUR! SEN DUYGULARIN İLE Mİ HARAKET ETTİN?"

"Asla!"

Jeongin'in eline çok iyi bir koz geçmişti. Hyunjin'in ilk mesleği ellerine aldıkları zamanlarda Jeongin'i duygularına engel olamadığı için azarlarladığı çok olurdu ve şimdi görünüyordu ki çark bu sefer Jeongin'i değil Hyunjin'i gösteriyordu.
"Elime düştün Hyunjin." Diyerek parmağını indirdi Jeongin, sırıtmaya devam ediyordu.
"Susacak mısın Jeongin, yoksa bagajda gelmek mi istiyorsun? Biliyorsun yapmışlığım var."

"Abartma! O, çocukken yaşanmış bir olay."

Sabah olduğunda bu iki genç, her zamanki gibi sabah kahvelerini alarak masaya oturdu. Jeongin, kahvesini içerken bir yandan vaka konusunda Hyunjin'e önerilerde bulunuyordu.
"Davis'ı yaşıyor gösterebiliriz bu sayede tekrar peşine düşeceklerdir."

"Olmaz, öldüğünden emin oldukları ortada. Zanlı, kamera kaydında bir süre orada öldüğünden emin olmak için bekliyor."

"Adlarını, yüzlerini, seslerini, hiçbir şeylerini bilmiyoruz bu heriflerin! Nasıl bulacağız?"

Hyunjin bu soruya yanıt vermemiş, cevapsız kalmıştı. Düşünmesi gereken asıl vaka bu vaka iken Hyunjin'in aklı, dün gecedeydi. Kendi kendine mırıldanırken yanlışlıkla ağzından bir laf kaçırmıştı Hyunjin.
"Acaba yapmak zorunda olduğu bir şey mi var?"
Kahve bardağını yıkayan Jeongin, arkasını dönüp bakışlarını Hyunjin'e dikmişti.
"Kimin?"

"Robert'ın"

Jeongin, yıkadığı bardağın içinde kalan bir miktar suyu dökmek yerine Hyunjin'in yüzüne atmıştı.
"ROBERT, ROBERT YETER BE!"
Ardından ise bardağı tezgahın üzerine koyup, yüzünü silen Hyunjin'in karşısına oturdu.
"Lütfen artık şu Robert'ı bir kenara bırak. Şu William çeketesini çökertelim sana söz, ilk işimiz Robert olacak."

"Robert 2 gün sonra gidiyor Jeongin?"

Jeongin, derin bir iç çekişle ayağı kalkmış ve mutfaktan çıkmıştı.
"Anlaşıldı sen karakola gitmeden kendine gelemeyeceksin Hyunjin. Kalk hadi gidelim."

"Geliyorum "

"Bu arada yeni bir dizi buldum akşam vaktimiz olursa izleriz"

"Adı ne?"

MYSTERIOUS LIVESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin