"Gülümseme, insanın özünü tanınmaz hale getiren en büyük maskedir."
♠︎
Gözlerini maskenin altındakini anlamak istercesine baktığı kasktan alarak silahın namlusuna dikmişti Jeongin. Silahın namlusu, tam kalbinin olduğu kısmı hedef almış gibi gözüküyordu.
Çok geçmeden, silahın sesi duyuldu.
Kendini kurşundan kurtararak önünde ki masayı kendine kalkan yapmış durumdaydı. Kafasını sağ çevirip yerde olan kurşuna dikti gözlerini. Hedef, son dakika da değişmiş gözüküyordu. Ardından arka odaya geçmekte olan yaşlı adama baktı, yara almadığını görünce derin bir nefes aldı, rahatlamak istemek adına.
Kafasını kaldırıp göz ucuyla camdan dışarıya baktı. Kasklı, hala daha orada duruyor ve Jeongin'e bakıyordu.
Jeongin'in ayağı kalkması ile beraber motosikletine atlayarak kaçmaya başladı Jeongin de aynı şekilde arabasına hızlıca atlayarak onun peşine koyuldu.
...
Hız sınırlarını tehlikeli bir şekilde aşarak ilerliyordu bu iki araç. Jeongin, gözlerini önünde ki motosikletinin plakasına dikti ve daha sonrasında eline aldığı kağıtta ki plaka ile karşılaştırdı. Hayır, bu sabah gördüğü motosiklet değildi.
Pal sokağından bayağı uzaklaşarak bir ormana girmişti bu iki kişi. Jeongin, kısa bir süreliğine gözlerini motosikletten alarak camdan dışarıya baktı, sık bulunan ağaçlar dışında hiçbir şey yoktu. Terk edilmiş bir evi andırıyordu bu orman. Issız ve sessiz.
Bakışları tekrardan motosikletiyi bulduğunda bir silah sesi duyuldu. Ve motosikletli zanlı, yere yığıldı.
Anı frenle kendini ona çarpmaktan kurtarabilmişti Jeongin. Şaşkınlıkla karşısında yerde kanlar içinde yatan kişiye bakıyordu. Anında arabadan inerek kapıyı kapattı ve zanlının yanına eğilip yaşayıp yaşamadığını kontrol etti.
Kalbini delip geçen kurşun, hayatına son vermişti.
Ayağı kalktığında bir süre etrafına bakındı. Gölge'nin orada olup olmama ihtimalini bir süre düşündü fakat kendilerinin hızına yetişip zanlıyı tam kalbinden vurmuş olması imkansız gibi geliyordu.
Ardından duyduğu diğer bir silah sesi, olduğu yerde yutkunup gözlerini kapatmasına neden oldu.
Duyduğu sesle beraber arkasını döndü ve elinde silah ile yeri boylamış olan biri onu karşıladı. Ölümün yakınlığını daha önce hiç bu kadar teninde hissetmemişti.
O kişinin de yanına eğilip nabzını kontrol etti, tek bir yaşam beriltisi dahi onu karşılamadı.
Gölge oradaydı, bundan emindi.
Eline aldığı telsiz ile beraber söze girişti.
"Pal sokağından iki kilometre uzaklıkta olan ormanlık alana destek ve ambulans gelmesini önemle arz ediyorum. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MYSTERIOUS LIVES
FanfictionOnlar için umutsuz vaka yoktu. Onlar, gizemli hayatları açığa kavuşturacak güce ve umuda sahip kişilerdi.