0.2

248 36 60
                                    

Medyada Jay var!!

Ve bölüm
JAY'İN BAKIŞ AÇISINDAN!

İyi okumalarr!!

∆∆∆∆∆∆∆

"Iseul hayır, bak ne teyzem ne annem hiçbirinin haberi olmayacak bundan." dedim telefondaki kuzenime.

"Jay tamam ama eninde sonunda öğrenirler. Bir sene kaldım diyorsun, kaldığım için bir senenin burs parasını geri istiyorlar diyorsun. Sence anlamazlar mı?"

"Hayır, ben halledeceğim. Sen çaktırma yeter, öğrenmesin kimse." dedim kuzenim Iseul'a.

"NEYİ KİM ÖĞRENMEYECEK LAN? NE SAKLIYON OĞLUM BİZDEN? LAN EVLENİP ÇOLUK ÇOCUĞA FALAN MI KARIŞTIN, DOĞRUYU SÖYLE!" diye uzaktan bir ses geldi telefona. Bu Sunghoon'un sesiydi.

"Hoparlöre alsana beni." dedim Iseul'a. "Tamamdır, aldım."

"LAN SUNGHOON HÖDÜĞÜ! Birincisi, bundan sana ne? Kardeşim gibisin dedik diye cidden kardeşim gibi olmana gerek yok kardeşim. İkincisi, sen niye yine Iseul'ın evindesin kardeşim? Üçüncüsü, çok kardeşim dedim."

"Ya Jay sevgilim o benim. Evimde olması normal değil mi?" dedi Iseul.

"Sence normal mi Iseul? Bak ben bu Sunghoon pezosunu bilirim, bunun niyeti niyet değil." dedim korumacı abi modumu açarak.

"Valla Jay ben cidden masumum. Böyle çay kahveye falan geliyom vallaha bak ama asıl senin kuzenin niyeti niyet değ-" Sunghoon sözünü bitiremeden Iseul telefonun hoparlörünü kapatarak "Tamaaam oldu o zamaan, sonra konuşuruz, baaay!" diyerek telefonu da suratıma kapattı.

Derin bir iç çekerek yurt odamdaki yatağıma oturdum. Oda üç kişilikti ama şimdilik sadece ben vardım. Bir kişinin yeri boştu, daha kimse yoktu. Diğer oda arkadaşım da yurda pek uğramıyordu. Dolayısıyla odada tek kişi gibi yaşıyordum çoğu zaman. Tıpkı şu an olduğu gibi.

Kafamı toparlamak adına camı açtım ve içeriye hava girmesini sağladım. Geçen sene bir ara çok kötü hasta olmuştum ve canım üniversitem rapor kabul etmediği için devamsızlık hakkım biten tüm derslerden kalmıştım. Çoğu ön koşullu ders olduğu için de o dersleri vermeden seneye ders alamıyordum. Kısacası ister istemez okulum bir sene uzamıştı. Ama kazandığım bursun bunu kapsamadığını okul muhasebesinin beni arayarak "Bir senelik okul masrafını ödemeniz gerekiyor yoksa kalan bursunuz da kesilir." demesiyle öğrenmem bana da şok olmuştu gerçekten.

Parayı taksitle değil de tek seferde ödersem indirim olduğunu söyledikleri için tüm parayı biriktirmek adına birden fazla part time işe girdim. Haftanın her günü sabah okul, sonra iş veya gün boyu iş şeklinde geçiyordu günlerim artık. Ne sosyalleşebiliyordum ne de farklı bir etkinlik yapabiliyordum. O parayı kazanmam lazımdı. Beni buraya yollamadan önce başaramayacağımı düşünen aileme bundan bahsedemezdim. Onları haklı çıkaramazdım.

Elimden bir şey gelmeyen sebeplerden dolayı sınıfta kalmıştım resmen. Hasta olmuştum, ne yapabilirdim ki? Daha önce böyle olacağını bilsem devamsızlıklarımı çoktan bitirmezdim kesinlikle. Ama dediğim gibi, bunu da bilemezdim ki?

Ben hâlâ oflayıp puflarken birden kapı açıldı ve yurt görevlisi teyze içeri girdi. "Öğleyin şu boş yatağa yeni oda arkadaşın geleceemiş. Hızlıcana na bi çarşafları değiştiriverem oluu mu guzum?" Abla yabancıydı ve konuşurkenki şivesi onu anlamamı biraz zorlaştırsa da şu birkaç sene içinde alışmıştım.

Kafamı evet anlamında sallayarak "Burada durmam size sorun oluşturur mu? İşinize engel olmak istemem." dedim.

"Yok yok guzum sen kal oy anan gurban." diyip yeni çarşafları getirdi görevli teyze. Kendisi yurttaki annem gibi olmuştu. Her zaman bana çok iyi davranır, yurda giriş saatinden geç geldiğimde görmezden gelirdi. Yemek saatini kaçırsam bile bana ayırdığı yemeklerden getirirdi.

in all seasons | park jongseong {✓}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin